Cevaplar.Org

DOĞRUDAN İNSANA HİTAP EDEN AYETLER-1

Ya ve eyyühe gibi nida harfleri dikkat çekmek ve anlamı pekiştirmek için kullanılır. Nida harfleri, Münadanın başında harf-ı tarif yoksa, ya diye, harf-ı tarif varsa eyyühe diye hitap edilir. Münada müennes ise, hitap eyytüha şeklinde olur.


Ali Bozkurt

alibozkurt.02@hotmail.com

2018-09-09 12:01:20

Ya ve eyyühe gibi nida harfleri dikkat çekmek ve anlamı pekiştirmek için kullanılır.

Nida harfleri, Münadanın başında harf-ı tarif yoksa, ya diye, harf-ı tarif varsa eyyühe diye hitap edilir. Münada müennes ise, hitap eyytüha şeklinde olur.

"Ey insanlar" diye başlayan ayetler genellikle Mekkî, "ey iman edenler" diye başlayan ayetler Medenîdir.

"Ey insanlar" hitabı, inanan ve inanmayan bütün insanları kapsar; "ey inananlar hitabı ise, iman etmiş olan kimseleri kapsar.

"Ey insanlar" hitabı, Kur'an'ın evrensel bir mesaj olduğunun kanıtlarındandır. İslam dini, bütün insanlık için gönderilmiştir.

"Ey insanlar" diye başlayan ayetler ile, insanlar, daha çok iman etmeye davet edilirler.

Kur'an'da "ey insanlar" hitabının ardından, Allah'ın insanlara yönelik olan emir ve yasakları ifade edilir.

Şimdi, Kur'an'da "ey insanlar" diye başlayan ve içinde bu hitap bulunan ayetleri, kapsadıkları konuları ve kısa açıklamalarını inceleyelim.

1.İnsanları, İman Etmeye Çağıran Ayetler:

a) İnsanların Genel Anlamda İman Etmeye Çağrılmaları:

"Ey insanlar! Peygamber size Rabbinizden hakkı (gerçeği) getirdi. O hâlde, kendi iyiliğiniz için iman edin. Eğer inkâr ederseniz bilin ki, göklerdeki her şey, yerdeki her şey Allah'ındır. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir." (4/Nisa-170)

*Allah, Hz. Muhammed (s.a.v.)'i, hak dini tebliğ etmek üzere insanlara göndermiştir.

*Hz. Muhammed (s.a.v.)'in tebliğ ettiği esaslara iman etmek, insanlar için son derece gerekli ve faydalıdır.

*İnsanların Allah'a ve onun doğru yolu göstermesine ihtiyaçları vardır; Allah'ın kimseye ihtiyacı yoktur.

*Kim inkar ederse, zararlı çıkar; çünkü inkar eden, yerdeki ve göklerdeki her şeyin sahibi olan Allah'tan gelecek bütün nimetleri reddettiği gibi, ondan gelecek bütün cezaları da hak etmiş olur.

*İnsanlara düşen, Allah'ın hüküm ve hikmetine teslim olmaktır.

b) İnsanların, Allaha İman Etmeye Çağrılmaları:

"Ey insanlar! Size bir örnek verildi. Şimdi ona iyi kulak verin. Sizin Allah'tan başka taptıklarınız bir sinek dahi yaratamazlar, hepsi bunun için toplansalar bile. Eğer sinek onlardan bir şey kapsa, bunu ondan kurtaramazlar. İsteyen de âciz, istenen de." (22/Hac-73) 

Allah, bu ayette verdiği örnekle, kendisine ortak koşulan varlıkların yaratıcı olmayıp mahluk olduklarını haber verip insanları yanlış yoldan ayrılmaya davet etmektedir. Allah'a ortak koşulan bütün varlıklar bir araya gelseler, ne bir sinek yaratabilir, ne de sineğin kendilerinden kaptığını geri alabilirler. İsteyecek olan, onu sinekten koparma konusunda aciz, sinek de aldığını geri verme konusunda acizdir. Müfessir Sabuni, Kurtubi'den şu izahı naklediyor: "Yüce Allah dört sebepten dolayı özellikle sineği misal verdi: Sineğin, hakirliği, zayıflığı, pisliği ve çokluğu" (Sabuni, Safvet'ü-Tefasir, C:4, S: 154) Doğru olan, Allah'a şirk koşmamaktır. Allah'tan başka ilah yoktur.

"Ey insanlar! Allah'ın size olan nimetini hatırlayın. Allah'tan başka size göklerden ve yerden rızık veren bir yaratıcı var mı? O'ndan başka hiçbir ilâh yoktur. O hâlde nasıl oluyor da haktan döndürülüyorsunuz?" (35/Fatır-3)

Yüce Allah, bu ayette kendi varlığını ve birliğini ispat ederek, insanları, haktan dönmemeye çağırmaktadır. Allah, hem insanları yaratmış hem de gökten yağmur yağdırıp yerden bir takım yiyecekler çıkartarak onları rızıklandırmaktadır. Allah'tan başka yağmur yağdırıp yerden yiyecekler bitirecek bir kimse olmaması, Allah'tan başka ilah bulunmadığını ispat eden bir delildir. O halde insanlar, Allah'tan başka ilah ve bulunmadığını ve yegane nimet vericinin o olduğunu düşünüp hak yoldan dönmemelidirler.

 "Ey insanlar! Siz Allah'a muhtaçsınız. Allah ise her bakımdan sınırsız zengin olandır, övülmeye hakkıyla lâyık olandır." (35/Fatır-15)

Yüce Allah, bu ayette bütün insanlara hitap ederek, onları hem kendi güçleri hem de Allah'ın sınırsız gücü hususunda uyarmaktadır. İnsanlar Allah'a muhtaç olduklarına ve Allah da sınırsız bir şekilde zengin olduğuna göre, insanların bu durumu bilip ona göre davranmaları gerekir. Doğru olan, yaratılanın, sınırsız güç sahibi olan yaratıcısına inanıp ona teslim olmasıdır.

c) İnsanların Allah'a Karşı Gelmekten Sakındırılmaları:

"Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan; ikisinden birçok erkek ve kadın (meydana getirip) yayan Rabbinize karşı gelmekten sakının. Kendisi adına birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'a karşı gelmekten ve akrabalık bağlarını koparmaktan sakının. Şüphesiz Allah, üzerinizde bir gözetleyicidir." (4/Nisa-1)

Allah'a karşı gelmekten sakınmalıyız; çünkü Allah, insanları srayla, tek bir nefisten, ondan da eşini, ikisinde de insan neslini yaratmıştır. Yaratılış hikayemiz bu olduğuna göre bize düşen, yaratıcıdan sakınmaktır.

Allah'ın adı ile, Allah için, gibi ifadeler kullanarak birbirimizden dilekte bulunur, bir şeyler isteriz. Böyle yaptığımıza göre Allah'ın önemini biliyor olmalıyız. O halde hem Allah'a karşı gelmekten ve hem de Allah'ın emri olan sıla-i rahmi kesmekten sakınmamız gerekir.

d) İnsanların, Kur'an'a İman Etmeye Çağrılmaları:

"Ey insanlar! Size Rabbinizden kesin bir delil (Hz. Muhammed) geldi ve size apaçık bir nur (Kur'an) indirdik." (4/Nisa-174)

Allah, bu ayet ile, insanlara hidayet olmak üzere, iki önemli ihsanda bulunduğunu haber vermektedir:

1-Peygamber olarak, insanlara tebliğde bulunmak üzere görevlendirilen Hz. Muhammed (s.a.v.).

2-Hidayet rehberi olarak inzal edilen Kur'an-ı Kerim.

"Ey insanlar! İşte size Rabbinizden bir öğüt, kalplere bir şifâ ve inananlar için yol gösterici bir rehber ve rahmet (olan Kur'an) geldi." (10/Yunus-57)

Allah, bu ayette insanlara hitap ederek, Kur'an'ın dört özelliğini sayıp, onların bu çağrıya dikkatlerini çekmektedir:

1-Kur'an, Allah'tan bir öğüttür.

2-Kur'an, kalpler için bir şifadır.

3-Kur'an, insanlar için yol gösterici bir rehberdir.

4-Kur'an insanlar için bir ikram ve rahmettir.

e) İnsanların, Hz. Muhammed (s.a.v.)'e İman Etmeye Çağrılmaları:

"De ki: 'Ey insanlar! Doğrusu ben, göklerin ve yerin hükümranı, O'ndan başka tanrı bulunmayan, dirilten ve öldüren Allah'ın, hepiniz için gönderdiği peygamberiyim. Allah'a ve okuyup yazması olmayan, haber getiren peygamberine -ki o da Allah'a ve sözlerine inanmıştır- inanın; ona uyun ki doğru yolu bulasınız.'" (7/Araf-158)

İnsanların şu hususlara dikkat edip ona göre hareket etmeleri icap eder:

*Hz. Muhammed (s.a.v.)'i, Göklerin ve yerin hükümranı olan ve kendinden başka ilah bulunmayan Allah, peygamber olarak göndermiştir.

*Hz. Muhammed (s.a.v), bütün insanlara gönderilmiştir; bu ayet, onun peygamberliğinin bütün insanlara şamil olduğunu bildirmektedir.

*Hz. Muhammed (s.a.v.), ümmi olduğundan, bilmesi mümkün olmayan bir takım hususları bir mucize olarak insanlara bildirmiştir.

*Hz. Muhammed (s.a.v.), daha önce bilmediği bu bilgilerin doğruluğuna, kendisi de iman etmiştir.

*O halde doğru yolu bulabilmek için, bizler de ona ve onun bildirdiklerine iman etmeliyiz.

f) İnsanlara, Hz. Muhammed (s.a.v.)'in Hak Yolda Olduğunun Anlatılması:

"De ki: "Ey insanlar, eğer benim dinimden herhangi bir şüphede iseniz, bilin ki ben, Allah'ı bırakıp da sizin taptıklarınıza tapmam, fakat sizin canınızı alacak olan Allah'a kulluk ederim. Bana mü'minlerden olmam emrolundu." (10/Yunus-104)

Hz. Muhammed (s.av.)'den, insanlara kendisinin hak yolda olduğunu delilleriyle anlatması istenmiştir.

Hz. Muhammed (s.a.v.)in doğru yolda olmasının birinci delili, müşriklerin yanlış yollarına tabi olmamasıdır. Müşrikler, kimseye bir fayda ve zarar veremeyecek olan putları Allah'a ortak koşmakla sapıtmışlardır.

Hz. Muhammed (s.a.v.)'in doğru yolda olmasının ikinci delili, kendisinden başka ilah bulunmayan, yaratma ve öldürme gücü elinde bulunan Yüce Allah'a inanıp, onun vahyini tebliğ etmesidir.

Hak yolda olmanın olmazsa olmaz şartı, Hz. Muhammed (s.a.v.)'in, kendisinin inandığı ve bize tebliğ ettiği esaslara inanmaktır.

g)Hz. Muhammed (s.a.v.)'in Uyarıcı Olduğunun Anlatılması:

"De ki: "Ey insanlar! Ben sizin için ancak apaçık bir uyarıcıyım." (22/Hac-49)

İnsanlar, şu hususu gözden kaçırmamalıdırlar: Hz. Muhammed (s.a.v.), insanlar için bir uyarıcıdır. Kimin, ne zaman ve nasıl cezalandırılacağı hususu Allah'ın takdirine bağlıdır.

h) İnsanların, Ölümden Sonra Dirilme Hususuna İman Etmeye Çağrılmaları:

"Ey insanlar! Ölümden sonra diriliş konusunda herhangi bir şüphe içindeyseniz (düşünün ki) hiç şüphesiz biz sizi topraktan, sonra az bir sudan (meniden), sonra bir "alaka"dan , sonra da yaratılışı belli belirsiz bir "mudga"dan yarattık ki size (kudretimizi) apaçık anlatalım. Dilediğimizi belli bir süreye kadar rahimlerde durduruyoruz. Sonra sizi bir çocuk olarak çıkarıyor, sonra da (akıl, temyiz ve kuvvette) tam gücünüze ulaşmanız için (sizi kemale erdiriyoruz.) İçinizden ölenler olur. Yine içinizden bir kısmı da ömrün en düşkün çağına ulaştırılır ki, bilirken hiçbir şey bilmez hâle gelsin. Yeryüzünü de ölü, kupkuru görürsün. Biz, onun üzerine yağmur indirdiğimiz zaman kıpırdar, kabarır ve her türden iç açıcı çift çift bitkiler bitirir." (22/Hac-5)

Yüce Allah, bu ayet ile ölümden sonra diriliş konusunda şüphesi olanların şüphelerini gidermek için bir takım deliller getirmektedir:

1-Hz. Adem'i topraktan yaratan Allah, ölen insanı yeniden diriltmeye kadirdir.

2-İnsanı nutfe gibi basit bir sudan yaratan Allah, öldükten sonra yeniden diriltmeye kadirdir.

3-İnsanı, anne karnında nutfeden alakaya, alakadan mudğaya, mudğadan bebeğe çeviren ve yeryüzünde yaşatan Allah, onu öldükten sonra diriltmeye kadirdir.

4-Kupkuru olan yeri, gönderdiği yağmurlarla canlandırıp çift çift bitkiler yaratan Allah, ölen insanı yeniden diriltmeye kadirdir.

-Devam Edecek-

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

ALLAH RASULÜNÜN MANEVİ ŞAHSİYETİ-2

ALLAH RASULÜNÜN MANEVİ ŞAHSİYETİ-2

Fahr-ı Kainat’a Nasıl Bakmalıyız: Kur’ân’da, “Muhakkak ki, Allah katında sizin en d

NURDAN VECİZELER-8

NURDAN VECİZELER-8

“Hakikaten mümin cennete layık ve kâfir cehenneme muvafık bir mahiyet kesb eder.” İzah: B

YIKILMAKTA OLAN ÜÇÜNCÜ MABET

YIKILMAKTA OLAN ÜÇÜNCÜ MABET

Kimi Yahudiler mecazen veya sembolik anlamda İsrail’e Süleyman Tapınağı makamında üçüncü

SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-27

SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-27

Nisa: 97: İbn Abbas’ın şöyle dediği rivayet olunur: “Müslümanlardan, İslam’ı hafife a

TACEDDİN TOPAL(1927-2020)

TACEDDİN TOPAL(1927-2020)

Taceddin Topal ağabeyimiz Isparta/Yalvaçlıdır. Yalvaçlılar O’na Taci Dede diye biliyor ve ö

SULTAN 2. BAYEZİD (1481-1512)

SULTAN 2. BAYEZİD (1481-1512)

1448’de Dimetoka’da doğdu. Fâtih Sultan Mehmed’in Gülbahar Hâtun’dan doğan büyük oğl

CENNET VE CEHENNEM SADECE MANEVİ DEĞİLDİR

CENNET VE CEHENNEM SADECE MANEVİ DEĞİLDİR

Cennet ve Cehennem iki yurttur; birisi sevaba birisi azaba, birincisi muttakilere, ikincisi kâfirle

AKSA TUFANI’NIN İSTİKBALDEKİ AKİSLERİ

AKSA TUFANI’NIN İSTİKBALDEKİ AKİSLERİ

De ki: " Bize iki güzellikten birinin dışında başka bir şeyin gelmesini mi bekliyorsunuz? Oy

ALLAH RASULÜNÜN MANEVİ ŞAHSİYETİ-1

ALLAH RASULÜNÜN MANEVİ ŞAHSİYETİ-1

Fahr-ı Kâinat Efendimiz, (Aleyhissâlatü vesselâm) Kur’ân’ı Mekkelilere tebliğe başladı

NURDAN VECİZELER-7

NURDAN VECİZELER-7

“İnkılab-ı hakikat olmaz. Nev'-i mutavassıtın silsilesi devam etmez. Tahavvül-ü esnaf, ink

Yeryüzüne iyi-yararlı kullarım vâris olacaktır.

Enbiya, 105

GÜNÜN HADİSİ

"Kim, müslüman kardeşinin namusunu ve şahsiyetini korursa, Allah onun yüzünü kıyamet gününde cehennem ateşinden uzak tutar."

Tirmizî.

TARİHTE BU HAFTA

*Fatih Donanmayı Haliç'e İndirdi.(22 Nisan 1453) *T.B.M.M. Açıldı.(23 Nisan 1920) *Yavuz Sultan Selim Padişah Oldu.( 25 Nisan 1512) *Çernobil Nükleer Faciası.(26 Nisan 1986) *Sultan II.Abdülhamid Han Tahttan İndirildi.(27 Nisan 1909)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI