Cevaplar.Org

DEVİR VE TESELSÜL NEDEN BATILDIR?

Devir ve Teselsül neden batıldır? Kelam alimlerinin bu konudaki delilleri nelerdir? Bu konu hakkında sizden çok geniş bir bilgi istiyorum çünkü sizde kaynak kitaplar var ve bende kitap olmadığı için, internette bir şey bulamadığım için size soruyorum.


Niyazi Beki(Prof. Dr.)

niyazibeki@gmail.com

2018-07-20 15:55:29

Devir ve Teselsül neden batıldır? Kelam alimlerinin bu konudaki delilleri nelerdir? Bu konu hakkında sizden çok geniş bir bilgi istiyorum çünkü sizde kaynak kitaplar var ve bende kitap olmadığı için, internette bir şey bulamadığım için size soruyorum.

Cevabımız:

-Allah'ın kâinatı yaratmasındaki en önemli maksadı kendisini tanıtmaktır. Kâinatın ezeli bir tercümanı olan Kur'an'ın da dört temel maksatlarından en önemlisi Allah'ın varlığı ve birliğini ders vermektir.

İnsanların tabi tutulduğu imtihanın en temel sorusu da tevhid akidesidir. Bütün bu hakikatler gösteriyor ki, insanın Allah'a muhtaç bir şekilde yaratması, hem kâinatın yaratılış maksadına, hem Kur'an'ın indiriliş gayesine hem de din imtihanının amacına en uygun olan bir pozisyondur.

-Çünkü, insan her yönden kendini müstağni/ihtiyaçsız görürse, şımarır ve azgınlaşır(Alak, 96/6-7). Yaratılmış âciz bir mahluk olduğunu görmezlikten gelip yaratanını unutur. Yeryüzünü kendisine bir nimet sofrası halinde sergileyen rabinin bu ihsanlarına karşı şükür edeceğine, nimet vereni görmezlikten gelip nankörlük eder. Bu gibi tutum ve davranışlar, insanın sınıfta kalmasına, suçlu duruma düşmesine ve cezayı hakketmesine sebep olur.

"Karun 'Ben bu servete ilmim ve becerim sayesinde kavuştum' dedi. Peki şunu da bilmiyor muydu ki Allah, daha önce kendisinden daha güçlü ve serveti daha fazla olan kimseleri helak etmişti? Ama suç işlemeyi meslek edinen sicillilere artık suçları hakkında soru sorulmaz"(Kasas, 28/78) mealindeki ayette Allah'a ihtiyacını hissetmeyenlerin kötü akıbetleri canlı bir tarihi örnekle hatırlatılmıştır.

-Allah isim ve sıfatlarını sevdiği gibi, bunların tecellileri olan sanatlarını da sever. Sanatları içinde en mümtaz olan insanları çok daha fazla sever. Bir sevginin devam etmesi için karşı taraftan da karşılık bulması elzemdir. Allah kullarını sevdiği gibi, onların da onu sevmelerini istiyor. İnsanı en çok sevindiren ve sevgisini kazandıran şey gördüğü iyilik ve menfaattir. Eğer bir yerden fayda görmediğini düşünürse ona oraya karşı sevgisi de azaları belki yokolur. İşte her yönden Allah'a muhtaç olan insan iman şuuruyla baktığı zaman, kendisini yoktan var eden, büyütüp besleyen, hastalandığı zaman şifa veren, yediren, içiren, doyuran, duyuran, gördüren Rabbinin sonsuz ikramlarını görür ve bütün benliğiyle onu sever. Bu konuda çok şey söylenebilir. Kelamın en güzeli, meramı güzel ifade eden az özlü sözdür.. Bu "sermeşk" altında çok şeyler "meşk" edebilirsiniz..

-Devir: Varlığı mümkün bir şeyin, mümkün olan başka bir şeyi varlık alanına çıkarması yolunda yapılan yanlış bir tasavvur demektir.

Buna şöyle bir temsille işaret edelim; A okuluna kayıt yaptırmak için müracaat ettin. A okulu dedi ki kayıt şartımız, B okuluna kayıt belgesidir. Sen hemen B okuluna gittin. Onlar da dedi ki; kayıt şartımız A okuluna kayıt olmanızdır. Böyle bir durumda senin, her iki okula da kayıt olman ebediyen imkansız hale gelir. İşte devir, yani kısır döngü denilen şey budur.

Mesela: Evrenin varlığı sebeplere isnat edildiği zaman, bu sebeplerin birbirini yaratması gerekir. Örneğin, "A elementi, B atomunu, B a tomu da C molekülünü var etmiştir" denildiği zaman, zorunlu olarak "peki A elementi nasıl var olmuştur?" sorusuna cevap bulmak gerekir. Bu cevap: birkaç yönden verilebilir: "A elementi ezelidir, yaratılmamıştır." Bu ise Allah'ın bir vasfıdır ve mümkün olan varlıklar için geçersizidir. Bu sebeple bu cevap yanlıştır. "A elementi, kendi kendine olmuştur". Bu da yanlıştır. Çünkü evrenin harikalığı tesadüfe pirim vermez. "A elementini B atomu veya C molekülü var etmiştir" işte bu devirdir ve bu da batıl ve muhaldir. Bu mantık zincirine göre, A, B'yi B de A'yı var etmiştir. Bunun saçma olduğu açıktır.

Evet, varlık sahasına çıkmamış bir mümkün, nasıl olur da başka bir mümkünün varlık sahasına çıkmasına sebep olabilir. Öncesiz/ezeli olarak var olmalı ki, başka mümküne illet ve sebep olsun. Buradan açıkça anlaşılır ki: Mümkün, mümküne sebep olup yaratıcılık yapamaz.

O halde bunun doğru cevabı şudur. C'nin varlık sebebi B'dir, B'nin varlık sebebi A'dır. A'nın illiyet bağları çerçevesinde bir varlık sebebi yoktur. Yani, A doğrudan ezeli olan Allah tarafından yoktan yaratılmıştır.

-Teselsül: ucu açık olan bir zincirlemenin düşünce dünyasında başını alıp gitmesidir.. Teselsül: O sebep, bu sebepten, bu sebep, şu sebepten diyerek sonsuza giden bir sebep-sonuç zinciri kabul etmek demektir ki, bu da aklın kabul etmeyeceği imkansızlar sınıfındandır. Teselsülün batıl bir fikir olduğunu kelam alimleri ispat etmişlerdir.

Mesela: A'nın sebebi B; B'nin sebebi C.. D E, …. Y'nin sebebi Z'dir. Dediğimiz zaman. "Peki ya Z'nin varlık sebebi nedir?" diye bir soru akla gelir. Yukarıda ifade edildiği gibi, DEVİR muhaldir. Bir dede torununun torunu olamaz. Bir baba oğlunun oğlu olamaz. Bu devir yolu imkânsız olduğuna göre, Bu soruya ya ucu açık sonsuza giden bir tasavvur zinciriyle cevap verilir ki, bu batıldır. Çünkü, bir varlığın varlık sebebini sonsuza giden bir sebepler zincirine havale etmek, sonu ve sonucu olmayan cehaletin bir psikolojik saplantısıdır. Meşhur sözde anlatıldığı gibi, bu takdirde "binmişiz bir alamete, gidiyoruz kıyamete.." Mahlukat, ezelî olmadığına göre, bu iş sonsuza kadar uzayamaz; bir noktada durulacaktır. İşte o noktada, bir yaratıcının varlığını kabul etmek aklen vacip olur. Bununla beraber, Kelam metoduyla "...Esbab, teselsülün berahini ile âlemin nihayetinde kesilmesinden ise, (Minhac-ı Kur'aniyle) her şeyde Hâlık-ı Külli Şey'e has sikkeyi göstermek daha kat'î, daha kolaydır." (Sözler)

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

CENNET VE CEHENNEM SADECE MANEVİ DEĞİLDİR

CENNET VE CEHENNEM SADECE MANEVİ DEĞİLDİR

Cennet ve Cehennem iki yurttur; birisi sevaba birisi azaba, birincisi muttakilere, ikincisi kâfirle

ACBU’Z ZENEB HADİSİ

ACBU’Z ZENEB HADİSİ

Bir sorunun cevabı; “Müzedeki bir insanın iskeleti 2.000 senedir var olduğu söyleniyor. Halbu

NAMAZDA 17 SIRRI

NAMAZDA 17 SIRRI

İslam Literatüründe “el-Mabud” kelimesi hakiki mabud olan Allah’ın bir vasfıdır. Ebced d

İNSANLARIN AYIBINI GİZLEMEK

İNSANLARIN AYIBINI GİZLEMEK

Kişi kendisine nasıl davranılmasını istiyorsa, başkalarına da öyle davranmalıdır. Bu minva

CEHENNEM NEREDEDİR?

CEHENNEM NEREDEDİR?

Soru: Cehennem Nerededir? Cevap: Cennet ise Kur’an-ı Kerim'de zikredildiği gibi yüksektedir ve

RUM SURESİ ÖZELİNDE FITRAT DİNİ’NE BAKIŞ

RUM SURESİ ÖZELİNDE FITRAT DİNİ’NE BAKIŞ

Rum suresi, Mekki mukattaat sureler sisteminde yer alan, Kur’an’daki tertip numarası 30 olan bi

HADİSLER IŞIĞINDA KOMŞULUK İLİŞKİLERİ-2

HADİSLER IŞIĞINDA KOMŞULUK İLİŞKİLERİ-2

Ebû Hüreyre (r.a) anlatıyor: Rasûlullah (s.a.s) buyurdular ki: “Komşusu, zararlarından emin

HADİSLER IŞIĞINDA KOMŞULUK İLİŞKİLERİ-1

HADİSLER IŞIĞINDA KOMŞULUK İLİŞKİLERİ-1

Kıyâmetin pek yakın olduğu ve vaktin bereketinin azaldığı günümüzde, insanlar dünya tela

SAYGI GÖSTERGELERİ

SAYGI GÖSTERGELERİ

Toplum içerisinde âdâb-ı muâşeret dediğimiz; nezâket, saygı ve görgü kuralları, dünya v

SAHÂBENİN ADALETİ VE ÂLİMLERİN BUNA DAİR AÇIKLAMALARI-2

SAHÂBENİN ADALETİ VE ÂLİMLERİN BUNA DAİR AÇIKLAMALARI-2

İbn Hacer el-Heytemî diyor ki: "Sahabe arasında cereyan eden hâdiseler konusunda dilimizi tutmam

SAHÂBENİN ADALETİ VE ÂLİMLERİN BUNA DAİR AÇIKLAMALARI-1

SAHÂBENİN ADALETİ VE ÂLİMLERİN BUNA DAİR AÇIKLAMALARI-1

1.Hâfız ibn Hacer el-Askalânî el-İsâbe adlı eserinde diyorki: "Ehli-sünnet, sahâbenin âdil

Çünkü Allah, haktır. O'ndan başka taptıkları ise hiç şüphesiz batıldır. Gerçekten Allah çok yüce, çok büyüktür.

Lokman, 30

GÜNÜN HADİSİ

"Kim alim geçinmek, sefihlerle münazara yapmak ve halkın dikkatlerini kendine çekmek gibi maksadlarla ilim öğrenirse Allah o kimseyi cehenneme atar."

Tirmizi, İlm 6, (2666)

TARİHTE BU HAFTA

*Fatih Camii Tekrar İbadete Açıldı(15 Nisan 2002) *Şeyhülislam İbn-i Kemal'in Vefatı(16 Nisan 2002) *Einstein'in Ölümü(18 Nisan 1955) *93 Harbi Başladı(19 Nisan 1877) *Miladi Takvime Göre Efendimiz'in(s.a.v) Doğumu(20 Nisan 571)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI