Geçen günlerde bir vesile ile değerli hocam, Seyda M. Zahid Başçı efendi'den dinlediğim çarpıcı bir hatırayı sizlerle paylaşmak istedim. Hatıra, Cizreli meşhur Şeyh Seyda(vefatı; 1968) ile ilgili. Zahid hocamız bu hatırayı Şeyh Seyda hazretlerinin talebelerinden Cizreli merhum Molla İbrahim efendinin oğlu Bahattin beyden dinlemiş. Hatırayı anlattığı gün, Bahattin beyi arayarak bizzat te'yid de ettirdi.

Hatıramız şöyle; Molla İbrahim Efendi, Şeyh Seyda'dan medresedeki sıra kitaplarından birini(Şerh'ül Akaid olabilir) okurken, o gün okudukları meseleyi anlayamamış, demiş ki; "Seyda ben anlayamadım." Şeyh Seyda tekrar anlatmış ama İbrahim efendi tekrar anlayamadığını ifade etmiş. Üçüncü kere aynı hal tekerrür edince Seyda kızmış, 'niye anlayamıyorsun' diye. Bunun üzerine İbrahim efendi de "Seydam' demiş, 'ben bunu bilseydim, zaten sizin yanınıza gelip okumazdım' demiş.

Bunun üzerine Şeyh Seyda ağlayarak İbrahim Efendi'nin eline ayağına sarılmış, bir yandan İbrahim Efendi'nin elini öpmeye çalışıyor, diğer yandan da gözleri yaşlı olarak diyormuş ki; "Molla İbrahim, sen bana darıldın mı? Sen bana hakkını helal et. Sen bu meseleyi bilmediğin için benden öğrenmek istiyorsun. Nasıl oldu da şeytan beni kandırdı da, ben sana kızdım. Keşke boynum kırılsaydı da, ben sana kızmasaydım" Şeyh Seydanın bu üzüntüsü ve talebesinden özür dilemesi bir ay boyunca devam etmiş. Allahu Teala her ikisine rahmet eylesin. Amin.