Cevaplar.Org

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-159

Ders: 30. Lem’a 4. Nükte İzah: Prof. Dr. Şener Dilek *Cenab-ı Hakkın Ferd ismi hem Vahid ismini, hem de Ehad ismini tazammun etmiştir. Ehadiyyet; Cenab-ı Hakkın Zatının birliği, Vahidiyyet ise isim ve sıfatlarının birliğidir.


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2017-11-28 21:18:00

Ders: 30. Lem'a 4. Nükte

Ä°zah: Prof. Dr. Åžener Dilek

*Cenab-ı Hakkın Ferd ismi hem Vahid ismini, hem de Ehad ismini tazammun etmiştir. Ehadiyyet; Cenab-ı Hakkın Zatının birliği, Vahidiyyet ise isim ve sıfatlarının birliğidir.

 Ehadiyyet Allah'ın birliği. Nasıl bir? Eşi ve emsâli olmayan bir, şahane bir..

*İnsan siması, Allah'ın varlığının en büyük âyetlerinden birisidir. Ferd olan Allah'ın ferdiyetini gösteren çok kuvvetli bir bürhan, bir delildir. Şu anda bakın dünya üzerinde yedi milyarın üzerinde insan var. İnsanın siması 20 santimlik bir alan. Yedi milyar insanın siması tamamıyla birbirinin aynı değil. Bu ne demek? Demek ki her bir insanın simasında yedi milyar farkı fark ettiren farklılık var. Her bir simada farklı bir rütuş, bir takdir, bir tayin, bir tespit. Farklı bir tecelliyat var.

Bu neyi gösteriyor? Allah'ın ilmininin huzuri ve şuhudi olduğunu.. Ezelden ebede kadar her şey, her vücud, her mahluk Cenab-ı Allah'ın nazar-ı şuhudunda.

Not: Bu meseleyle alakalı Şener beyin "Benzerlikler ve Farklılıklar" adlı yazısına bakılabilir. (Prof. Dr. Şener Dilek, Konuşan Kainat, s. 166 v.d Feyza Yayıncılık, İst. 2008)

* Cenab-ı Hakkın öyle bir sehaveti, ilmi, kudreti, takdiri var ki bir şeyi mesela bir kar tanesini bir kere yaratıyor, diğerleri ona benzemiyor, bir parmak izi diğerine benzemiyor, bir ağacın yaprakları bile mikroskop altında incelendiğinde birbirlerinin aynı olmadığı ortaya çıkıyor..

İnsan yapımında ise mesela seri üretim bir araba modelinin her biri birbirinin aynısı..Sadece milletin gözünü boyamak için renklerini farklılaştırabiliyorlar. Halbuki her bir insan eşşiz bir model olarak yaratılıyor. Sesi, gözü, parmak izleri vs. Bu insanın mülk ciheti, bir de insanın harikalar harikası siret cephesi var. Her bir insanı ahlakı ayrı, mizacı ayrı, meselelere intikali ayrı, şefkati, merhameti ayrı, hamiyeti ayrı, gayreti ayrı, hissiyatı ayrı, duyguları ayrı..Bir de o insan insan-ı kâmil ise..Yani matematik tabiriyle o insanın koordinatları sonsıza açılmışsa..Bir de ferdiyetin en âzâm tecellisine mazhar Zat-ı Muhammediye(aleyhissalatu vesselam) ise..Rasulullah'ın istidatlarının, manevi kabiliyetlerinin açılımına bakın ya...Allah Allah..

Mesela Üstad diyor ki; "Resul-i Ekrem'in bir tesbihten aldığı feyzi ben-i İsrailden bir peygamber bir ömür alamıyor."

Not: Üstadın ifadesi şöyle;Hem İsm-i Âzama mazhar olan Resul-ü Ekrem aleyhissalâtü vesselâmın bir âyette mazhar olduğu feyz-i İlâhî, belki bir peygamberin umum feyzi kadar olabilir. Veraset-i Ahmediye ile İsm-i Âzam zılline mazhar bir mü'min, kendi kabiliyeti itibarıyla, kemiyetçe bir nebînin feyzi kadar sevap alıyor denilse, hilâf-ı hakikat olamaz. " ( 24. Söz, 3. Dal, 10. Asıl )

"Zât-ı Muhammediye (A.S.M.) ise, onları menba-ı hakikîsinden (Zât-ı Akdes'ten) turfanda, taze olarak, fevkalâde istidadıyla almış, emmiş, massetmiş. Bu sırra binaen o zât; bir tek tesbihten, başkasının bir sene ibadeti kadar feyiz alabilir.

İşte bu nokta-i nazardan Zât-ı Muhammediye Aleyhissalâtü Vesselâm'ın, haddi ve nihayeti olmayan meratib-i kemalâtta ne derece terakki ettiğini kıyas et.(Lem'alar, s: 328)

Şener bey eski sohbetlerinde şöyle söylüyor, mesela; 19. 12. 1982'de şöyle demiş; "İnsan ne nisbette masumlaşsa o derece feyz-i ilahiye mazhar olur. Onun için en büyük feyze peygamberler mazhar olmuş. Peygamber efendimizin bir tek "Elhamdülillah" demesinden aldığı feyiz, ben-i İsrail'in peygamberlerinin bütün hayatları boyunca yaptıkları ibadetlerden aldıkları füyuzattan daha fazladır."

Veya 9.10.1984'de şöyle demiş; "Bir beni İsrail peygamberinin bütün ibadetleri bir tarafa, Peygamber Efendimizin (a.s.v) bir "elhamdülillah" dan aldığı feyz bir tarafa…" (Salih Okur)

*Bayburt'ta Osmanlı devrinde Terzi baba varmış. Oğlunu askere göndermiş. Tam ekin harman zamanında kendisi de yaşlı, kendisine yardım etmesi için oğluna izin almak istemiş. Askeriyeye gitmiş. Kendisiyle görüşen mülazım(teğmen) izni bir şartla verebileceğini, şartının da kendisine sonu 'başka' ile biten bir şiir söylemesi olduğunu söylemiş. Bunun üzerine o da irticalene böyle bir şiir söylemiş. Ben onun söylediği şiiri aynen söyleyemem bilemiyorum, de mana olarak söyleyeyim.

Not: Burada da Şener beyin iki zuhulü var. Birincisi, Terzi Baba Erzincanlıdır. Burada bahsedilen ehl-i aşk ise Bayburtlu İrşadi babadır.(vefatı: 1877) Gerçi İrşadi babanın pederi Selim efendi de Terzi Baba'ya müntesiptir. Meselenin aslı ise rivayete göre şöyledir;

İrşâdî Baba'nın üç oğlu vardır. 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı'ında her üçü de silah altına alınmıştır. Çiftçilikle uğraşan İrşâdî Baba yalnız kalmıştır. Bu nedenle mahsûl zamanı Erzincân'a giderek çok sevdiği küçük oğlu için (Ahmet Baba), zamanın ordu komutanından izin isteğinde bulunur. Ahmet Baba Ordu komutanının huzûruna çağrılır. İrşâdî Hazretleri ile yapılan sohbet ânında şöyle bir konuşma geçer:

Ordu komutanı:

-Kaç oğlun var?

İrşâdî Baba da Ahmet Baba'ya:

Ahmet siz kaç kardeşsiniz?

Bunun üzerine ordu komutanı İrşâdî Baba'ya:

- Sen nâsıl bir babasın ki kaç oğlun olduğunu bilmezsin?...

Ahmet Baba komutana cevap verir:

-Bu başka babadır.

Ordu komutanı:

-Neden Yusuf'u, Ya'kub'u istemiyorsun da Ahmet'i istiyorsun.

İrşadî Baba:

- Ahmet baÅŸka der.

Ordu komutanı:

-Öyle ise sizden redifleri "başka" bir manzûme istiyorum, der. Gördüğü yakın ilgiden çok memnûn olan İrşâdî Baba, komutanın isteğini yerine getirmek için şu şiiri söyler;

Hûda'nın çok Nebîsi var

Resûl-i Ekrem'i başka

Şerîat bâbı içinde

İmâm-ı A'zâm'ı başka

 

Diyânet de bu yol çârdır

İmâm-ı Mâlik'i dardır

Cihânda çok sular vardır

Mekke'nin Zemzem'i baÅŸka

 

Lezzetinde meÄŸer bal var

Arada kıl ile kal var

Her çiçekte bir ahvâl var

Lâlenin şebnemi başka

 

Andelibi eder mahnûn

Kılıp nâl(e) olur mecnûn

Her Eflâtun verir mâcûn

Lokman'ın merhemi başka

 

Her bir kâtip yazar amma

Her bir âşık düzer amma

Her sefîne yüzer amma

Nuh yaptığı gemi başka

 

Ey İrşâdî yok irfânın

Cefâsı çok nerîmânın

Sadârette Süleyman'ın

Gedâya erhemi başka

Bunun üzerine ordu komutanı: "Askere bir ay izin veriyoruz amma senin oğluna iki ay izin verdim" der.(Salih Okur)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

Salih Okur, 2017-12-07 14:58:24

Eymen bey gerçekten çok teşekkür ederim.Ben o yeri, gerçekten hatırlayamadım. O kısmı tashih edeyim ben. Allah sizden ve Şener ağabeyden razı olsun.Saygılarımla

Bu yoruma katılıyor musunuz ?

Eymen Akça, 2017-12-04 09:34:38

Selamun aleyküm Şener Ağabey'in bahsettiği yer sizin de bildiğiniz ama hatırlayamadığınız şu yer olmalı: " Hem İsm-i Âzama mazhar olan Resul-ü Ekrem aleyhissalâtü vesselâmın bir âyette mazhar olduğu feyz-i İlâhî, belki bir peygamberin umum feyzi kadar olabilir. Veraset-i Ahmediye ile İsm-i Âzam zılline mazhar bir mü'min, kendi kabiliyeti itibarıyla, kemiyetçe bir nebînin feyzi kadar sevap alıyor denilse, hilâf-ı hakikat olamaz. " ( 24. Söz, 3. Dal, 10. Asıl ) selam ve hürmetlerimle Eymen

Bu yoruma katılıyor musunuz ?

DÄ°ÄžER YAZILAR

Göklerde ve yerde olanların hepsi Allah'ı tesbih etmektedir. O, üstündür, hikmet sahibidir.

HAÅžR, 1

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

"Üç defa kapıyı çalın. İzin verilirse girin; aksi halde dönün."

Riyazü's Salihin, 2/874

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Fatih Donanmayı Haliç'e İndirdi.(22 Nisan 1453) *T.B.M.M. Açıldı.(23 Nisan 1920) *Yavuz Sultan Selim Padişah Oldu.( 25 Nisan 1512) *Çernobil Nükleer Faciası.(26 Nisan 1986) *Sultan II.Abdülhamid Han Tahttan İndirildi.(27 Nisan 1909)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI