MEŞHUR FIKHÎ KÂİDELER-1
Fakihlerin, Kitap, Sünnet ve icma’dan elde ederek üzerine pek çok feri meseleyi bina ettikleri küllî kaideler vardır. Bunların en meşhurları şöyle
Fakihlerin, Kitap, Sünnet ve icma'dan elde ederek üzerine pek çok feri meseleyi bina ettikleri küllî kaideler vardır. Bunların en meşhurları şöyle:
1. Bir işten maksat ne ise hüküm de ona göredir.
Kâdîhân, Fetava'sında şöyle der: "Şarap yapan birine üzüm satmak, eğer ticaret maksadıyla yapılıyorsa, haram değildir. Fakat şarap için satılıyorsa haram olur. Aynı hüküm üzüm yetiştirmek için de geçerlidir. Tatarhâniyye'de şöyle denir: "Eğer, mushafı, ezberlemek kasdıyla yastık gibi kullanırsa mekruh değil, aksi durumda mekruhtur. Şayet içinde mushaf bulunan bir çuvala, mushafı ezberleme maksadıyla oturursa mekruh olmaz, aksi halde olur".
Lukata (buluntu eşya) ile ilgili olarak şunlar söylenmiştir: "Eğer onu (sahibine) geri vermek niyetiyle alırsa, caizdir. Ama eğer kendi için alırsa, o zaman gaspçı ve asi sayılır".
Öte yandan tercih edilen görüşe göre, bir hayvanın okuduğu secde ayetinden dolayı, secde yapmanın vacip olmadığı da açıkça ifade edilmiştir. Zira okuyanın böyle bir işe ehil olmadığı sabittir.(1)
2. Şek ile yakîn zâil olmaz(2)
Bu kaidenin delili, Müslim'in Ebu Hureyre kanalıyla Hz. Peygamber'den (s.a.v.) naklettiği şu hadistir: "Biriniz karnında bir şeyler hisseder de herhangi bir şeyin (yellenme) çıkıp çıkmadığı konusunda tereddütte kalırsa, (yellenme) sesini duymadıkça ya da kokusunu almadıkça mescidin dışına çıkmasın". Bu hadis-i şerife bağlı olarak ortaya konan kaideler şunlardır:
3. Bir şeyin bulunduğu hal üzere kalması asıldır.
Bu kaideden çıkan hükümlerden biri de, es-Siraciyye adlı eserde belirtildiği gibi, abdestli olduğunu kesin bir biçimde bildiği halde abdestini bozup bozmadığında şüpheye düşen kimse abdestli sayılır, hükmüdür. Bunun tam tersi de söz konusudur; yani abdestini bozduğunu kesin olarak bilmekle beraber abdest alıp almadığı konusunda tereddüte düşerse, abdestsiz kabul edilir.
4. Beraeti zimmet asıldır.
Bu sebeple dâvâlı kimsenin söyledikleri asıl kabul edilir ve davacı/müddei-müştekinin, bu asla muhalif iddia ve şikayetlerinden ötürü delil sunması gerekir.
5. Yakin ile sabit olan şey, ancak yakin ile ortadan kaldırılabilir.
Bundan maksat, zann-ı galiptir (büyük ihtimaldir). Nitekim el-Multakat adlı eserde şöyle denmiştir: "Bir adamın, hiçbir farz namazı kaçırmamış olduğu halde, ergenlik çağına erdiği günden itibaren bütün namazlarını kaza etmek istemesi müstehap değildir. Ancak bu namazların abdestsiz kılınmış veya herhangi önemli bir şartının terkedilmiş olması sebebiyle geçersiz olduğu ihtimali büyük ise, o zaman zann-ı galibini ortadan kaldıracak kadar (gönlünü tatmin edecek derecede) geçmiş namazlarını kaza eder. Bunun ötesini kaza etmek ise- bununla ilgili şeri bir yasaktan ötürü- mekruhtur."
6. Aslolan, ademdir (var olmayıştır).
Yani arızı sıfatlarda aslolan şey, var olmayışıdır. Fakat asli sıfatlarda aslolanı, vücuddur, yani var olmasıdır. Bunlardan çıkan hükümler şöyle: "Bir kimse, bir fırıncı veya katip olarak bir şeyi satın aldıktan sonra bu mesleki vasıfların kendisine ait oluşunu inkar ederse, sözüne itibar edilir. Çünkü bu tür arizi sıfatlarda aslolan şey, var olmayışlarıdır. Öte yandan bir cariyeyi bakire olması hasebiyle satın alan kimse, daha sonra bu cariyenin bakire olduğunu inkar ederse ve satıcı da bakireliğin varlığını iddia ederse, bu durumda satıcının sözü dikkate alınır. Zira bekaret, asli bir özelliktir ve aslolan var olmasıdır. Bu mesele Fethu'l-Kadir'de de böyle izah edilmiştir".
7. Bir emri hâdisin akrebi evkâtına izâfeti asıldır(3)
Mesela bir kimse eğer namaz kılmış olduğu elbisesinde, ne zaman bulaştığını bilemediği bir pislik görürse, o takdirde en son abdestini bozduğu andan itibaren namazlarını iade etmesi gerekir.
8. Eşyada aslolan ibahadır.
el-Menâr şerhinde şöyle denir: "el-Hidaye'nin hidâd (yas tutma) bölümünde der ki: 'Mubahlık asıldır.' el-Menar şerhinde ise şunlar ifade edilir: "Mezhep alimlerimiz, bu konuda aslolan şeyin tevakkuf (bekleyip görmek) olduğunu söylemişlerdir. Kimi Hanefiler ise –ki el-Kerhi de onlardan biridir- bu hususta aslolan ibahadır (caiz olmasıdır) demişlerdir"(4)
-Devam edecek-
Dipnotlar
1-el-Eşbah ve'n-nazâir, s.10-22, özetlenerek.
2-Sübutü kesin olarak bilinen bir şeyin aksine delil bulunmadıkça ona arız olan bir şüphe ve tereddütten dolayı ortadan kalktığına hükmedilemez.(Ömer Nasuhi Bimen, Kamus, I, 256)
3-Yani bir olayın sebep ve zamanının gerçekleşmesi konusunda ihtilafa düşülürse, uzak bir zamanda gerçekleştiği ispat edilmedikçe, şimdiki hale en yakın zamanda olduğuna hükmedilir. (Ömer Nasuhi Bimen, Kamus, I, 258)
4-Bkz. el-Eşbah ve'n-nazâir, s. 22-27-özetlenerek-
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
ALLAH RASULÜNÜN MANEVİ ŞAHSİYETİ-2
Fahr-ı Kainat’a Nasıl Bakmalıyız: Kur’ân’da, “Muhakkak ki, Allah katında sizin en d
NURDAN VECİZELER-8
“Hakikaten mümin cennete layık ve kâfir cehenneme muvafık bir mahiyet kesb eder.” İzah: B
YIKILMAKTA OLAN ÜÇÜNCÜ MABET
Kimi Yahudiler mecazen veya sembolik anlamda İsrail’e Süleyman Tapınağı makamında üçüncü
SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-27
Nisa: 97: İbn Abbas’ın şöyle dediği rivayet olunur: “Müslümanlardan, İslam’ı hafife a
TACEDDİN TOPAL(1927-2020)
Taceddin Topal ağabeyimiz Isparta/Yalvaçlıdır. Yalvaçlılar O’na Taci Dede diye biliyor ve ö
SULTAN 2. BAYEZİD (1481-1512)
1448’de Dimetoka’da doğdu. Fâtih Sultan Mehmed’in Gülbahar Hâtun’dan doğan büyük oğl
CENNET VE CEHENNEM SADECE MANEVİ DEĞİLDİR
Cennet ve Cehennem iki yurttur; birisi sevaba birisi azaba, birincisi muttakilere, ikincisi kâfirle
AKSA TUFANI’NIN İSTİKBALDEKİ AKİSLERİ
De ki: " Bize iki güzellikten birinin dışında başka bir şeyin gelmesini mi bekliyorsunuz? Oy
ALLAH RASULÜNÜN MANEVİ ŞAHSİYETİ-1
Fahr-ı Kâinat Efendimiz, (Aleyhissâlatü vesselâm) Kur’ân’ı Mekkelilere tebliğe başladı
NURDAN VECİZELER-7
“İnkılab-ı hakikat olmaz. Nev'-i mutavassıtın silsilesi devam etmez. Tahavvül-ü esnaf, ink
- MODERNİST İSLAMCILARIN BAZI İDDİALARI
- YEDİNCİ NOKTA: NEDİR HAYATIN EN SAF LEZZETİ VE EN HALİS SAADETİ?
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-26
- ŞÜKRÜ ALTUĞ(1914 – 1984)
- BÜYÜK ÇARŞI
- KIZIL İCAZ YEDİNCİ BEYİT- 10. DERS(3)
- BEŞİNCİ NOKTA: NEDİR HAYATIN HAKİKİ HUKUKU?
- NURDAN VECİZELER-6
- HAMAS ÜZERİNDEKİ AMALEK GÖLGESİ
- İSRA VE MİRAÇ MUCİZESİNİ İNKAR EDENLERE CEVAPLAR
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-25
- ŞEVKET AKIN(1923 -2021)
- HOCAZÂDE MUSLUHİDDİN
- ACBU’Z ZENEB HADİSİ
- DÖRDÜNCÜ NOKTA: NEDİR HAYATIN MAHİYETİ?
- NURDAN VECİZELER-5
- SAHABE DÖNEMİ İHTİLAFLARINDAN SÖZ ETMEK
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-24
- YENİ İSRAİLİYAT VE DİNİ GÜVENLİĞİMİZ
- NAMAZDA 17 SIRRI
- İNSANLARIN AYIBINI GİZLEMEK
- İMAM BUHARİ'YE ATILAN İFTİRALAR
- ŞAHABEDDİN ÜNLÜ (1945 -2021)
- HIZIR BEY
- CEHENNEM NEREDEDİR?
- KIZIL İCAZ YEDİNCİ BEYİT- 10. DERS(2)
- BU MAKAMDA BİR SUAL AKLA GELMEKTEDİR
- İSRAİL'İN KIYAMETİNİ TÜRKLER KOPARIR
- HAŞİR RİSALESİNİN ÇAĞRIŞTIRDIKLARI
Onlar ne hayır işlerlerse karşılıksız bırakılmayacaklardır. Allah, kendisine karşı gelmekten sakınanları bilir.
Al-i İmran, 115
GÜNÜN HADİSİ
Kalbinde zerre miktarı iman bulunan kimse ateşten çıkacaktır.
Tirmizi, Sıfatu Cehennem 10, (2601)
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
*Fatih Donanmayı Haliç'e İndirdi.(22 Nisan 1453) *T.B.M.M. Açıldı.(23 Nisan 1920) *Yavuz Sultan Selim Padişah Oldu.( 25 Nisan 1512) *Çernobil Nükleer Faciası.(26 Nisan 1986) *Sultan II.Abdülhamid Han Tahttan İndirildi.(27 Nisan 1909)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...