Cevaplar.Org

BEKİR HAKİ EFENDİ’DEN BİR HATIRA

Sadık Albayrak beyefendi anlatıyor: “Bir gün merhum Bekir Haki (Yener) Hoca’yı ziyaret etmiştik. Yanında ilmiyeden ileri gelen birçok zevat da vardı. Daha önce benim arşiv çalışmalarımda onun geçmişi ile ilgili birçok vesaik bulduğumu, bunlar arasında Karabağ’dan göçleri sırasında Zile’ye gelmeden Van’a uğradıklarını ve orada genç bir âlimden (Bediüzzaman) ders okuduğunu görmüştüm. Bunu kendisine söyledikleri zaman tasdik etmiş ve fakat ben bu geçmiş hatıra karşısında


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2017-09-23 17:10:41

Sadık Albayrak beyefendi anlatıyor: "Bir gün merhum Bekir Haki (Yener) Hoca'yı ziyaret etmiştik. Yanında ilmiyeden ileri gelen birçok zevat da vardı. Daha önce benim arşiv çalışmalarımda onun geçmişi ile ilgili birçok vesaik bulduğumu, bunlar arasında Karabağ'dan göçleri sırasında Zile'ye gelmeden Van'a uğradıklarını ve orada genç bir âlimden (Bediüzzaman) ders okuduğunu görmüştüm. Bunu kendisine söyledikleri zaman tasdik etmiş ve fakat ben bu geçmiş hatıra karşısında açıkça tanıtınca, hemen sözü değiştirip şöyle cevap verdi; "Ben o zatı tanımam. Böyle tehlikeli eşhas ile hiçbir ilgim olmamıştır. Ondan ders de almadım."

Ben haliyle sustum. Merhum hoca beni tam olarak tanımamış, kendisine böyle bir tasdik karşısında zararım dokunabileceğini düşünmüş olabilirdi. Çünkü Bekir Haki Efendi çok zor şartlar içinde ömrünü geçirmiş, inkılâplar yapıldığında, bir gün Tokat'ta sokağa çıktığında şehirde sehpaların kurulduğunu ve orada sarıklı kişilerin sallandığını görmüştü. O günden itibaren, devamlı korku ve temkinli bir hal içinde yaşayıp gitmiştir.

Bunu bilen yanımdaki zat, hocanın Van'daki hocasından önceleri bahisler açtığını ve onu son derece takdir ettiğini ve fakat tam olarak tanımadığı kimselere bunu söylemediğini, itimat etmediğini söyledi."

Kendisini 08.01.1972'de Fatih'teki evinde ziyaret eden Necmeddin Şahiner'e şunları anlatmışlar: "Bediüzzaman Molla Said-i Meşhur'u ben ilk defa Van'da görmüştüm. O, ellerde gezerdi, başlar üzerinde gezerdi. Ona yaklaşmak mümkün değildi. Dağıstan'dan yeni gelmiştim. O, çok meşhur, temiz ve parlak bir gençti. 

Onun yüzüne bakınca, insana emniyet ve itimat telkin ediyordu. O Müslümanların şehadetine göre, temiz ve sevilir bir zattı. Parmakla gösteriliyor, eller üzerinde, başlar üzerinde geziyordu. Onun yanına yaklaşmak bizim haddimize düşmezdi. Ama o lütfetti, bize ders verdi."

Kaynaklar

1-Sadık Albayrak,Yürüyenler Ve Sürünenler, Medrese Yayınevi, s: 146, İst. 1979

2-Necmeddin Şahiner, Nurs Yolu-s: 121–122

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

Şüphesiz o, korunmuş bir kitapta (yazılı) olan pek şerefli/değerli Kur'an'dır ki O'na temiz olanlardan başkası dokunamaz.

(Vakıa, 77-78-79)

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Îmân altmış bu kadar şu'bedir. Hayâ da îmânın bir şu'besidir.

BUHARİ,KİTÂBÜ'L-ÎMÂN, EBU HUREYRE(r.a.)'dan

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Fatih Donanmayı Haliç'e İndirdi.(22 Nisan 1453) *T.B.M.M. Açıldı.(23 Nisan 1920) *Yavuz Sultan Selim Padişah Oldu.( 25 Nisan 1512) *Çernobil Nükleer Faciası.(26 Nisan 1986) *Sultan II.Abdülhamid Han Tahttan İndirildi.(27 Nisan 1909)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI