Cevaplar.Org

İLMİN ÇEŞİTLERİ VE İLİM ÖĞRENMENİN HÜKMÜ

Bil ki ilim öğrenmek beş kısma ayrılır: BİRİNCİSİ: FARZ OLAN İLİMLER. Bu da kendi arasında iki çeşittir:


Muhammed Emin Er

.

2017-04-17 16:42:22

Bil ki ilim öğrenmek beş kısma ayrılır:

BÄ°RÄ°NCÄ°SÄ°: FARZ OLAN Ä°LÄ°MLER.

Bu da kendi arasında iki çeşittir:

1-Farz-ı ayn olan ilim. İslam'ın beş farzı, ihlas ve riya gibi insanın dini için muhtaç olduğu hususlar buna girer.

2-Farz-ı kifaye olan ilim. Sözü edilenlerin dışında olanları öğrenmektir. Birinci tür ilim daha faziletlidir.

Farz-ı Ayn'ın Ayrıntılı Olarak İzahı:

a-el-'Alâmî el-Fusûl adlı eserinde şöyle der: "İslam'ın öngördüğü farzlardan biri, kulun dinini yaşayabilmesi, Allah'a samimiyetle ibadet edebilmesi ve diğer insanlarla geçinebilmesi için ihtiyaç duyduğu bilgileri öğrenmesidir. Her mükellef erkek ve kadına, din ve hidayet/iman bilgisini öğrendikten sonra, abdest, gusül, namaz, oruç, -nisab miktarı malı olanlar için-zekat, ve –üzerine farz olanlar için-haccın ilimlerini, tacirlerin de muamelelerinde şüphe ve mekruhlardan kaçınabilmeleri için alım-satım ilmini öğrenmeleri farz kılınmıştır. Aynı şey esnaf ve zenaatkarlar için de geçerlidir. Kısacası, herhangi bir işle uğraşan bir kimsenin, haramdan kaçınabilmesi için o işin ilmini ve hükmünü öğrenmesi farzdır"(1)

a-Tebyînu'l-mahârim adlı eserde şöyle denir: "İslam'ın beş farzının ilmini ve ihlasın bilgisini öğrenmenin farz olduğu konusunda hiç şüphe yoktur. Çünkü amellerin sıhhati buna bağlıdır. Ayrıca helal-haram ve riya ilimlerini öğrenmek de farzdır. Zira kul, riyakârlığından dolayı işlediği amellerin sevabından mahrum kalır. Hased ve kendini beğenmişliğin bilgisini öğrenmek de aynı şekilde farzdır. Çünkü bu iki kötü huy, ateşin odunu yemesi gibi amelleri yiyip bitirirler. Alım-satım, nikah, talak gibi ilimleri de ilgili şahısların öğrenmesi farzdır. Öte yandan haram veya insanı küfre düşüren lafızları (elfaz-ı küfür) da bilmesi gerekir. Allah'a yemin olsun ki günümüzün en önemli meselelerinden biri de budur. Zira sıradan insanların çoğunun, farkında bile olmadan insanı küfre sokan sözleri sorumsuzca söylediklerini duymaktayız. İhtiyata en uygun olan şey ise, cahillerin her gün imanını, her ay da iki şahit huzurunda bir veya iki defa nikahını tazelemesidir. Çünkü böyle bir yanlışı erkek yapmasa bile, pek çok kadın yapmaktadır."(2)

Farz-ı Kifaye'nin Ayrıntılı Olarak İzahı:

Tebyînu'l-mahârim'de şunlar kayıtlıdır: "Farz-ı kifaye'ye gelince, bu da tıp, hesap, nahiv, lugat, kelam, kıraatler, hadis isnadları, vasiyet ve mirasların taksimi, yazı, beyan, bedi, maani, usul, nasih-mensuh, am-has, nas-zahir ilimleri gibi dünyevi işlerin düzene girmesi noktasında vazgeçilemez olan her ilimdir. Bu saydıklarımızın çoğu, tefsir ve hadis ilimlerinin aletleridir.

Aynı şekilde, haber ve eserlerin ilmi, rical, ricalin isimleri, sahabenin isimleri ve sıfatları, rivayetteki adalet, ravilerin zayıflarını güvenilir olanlarından ayırdedebilmek için hallerini bilme, hayat hikayelerinin ilimleri ve çiftçilik, dokumacılık, siyaset, hacamat yapma gibi temel meslekler de buna dahildir.

İKİNCİSİ: MENDÛB İLİMLER

Mesela fıkıhta ve kalp ilminde yani ahlak ilminde derinleşmek. Kalp/ahlak ilmi, faziletlerin çeşitlerini tanımayı ve nasıl kazanılacağını; kötü huyları öğrenmeyi ve onlardan nasıl kaçınılacağını açıklayan bir ilimdir.

Bu iki ilimde derinleşmek menduptur. Fakat ihtiyaç miktarınca öğrenmek farz-ı ayndır.

İhlas, riya, kendini beğenmişlik, hased gibi ilimleri ve kibir, kıskançlık, kin, düşmanlık, nefret, ihtiras, cimrilik, böbürlenme, hainlik, dalkavukluk, haktan yüzçevirmek, hile ve tuzak, şiddet ve tul-i emel gibi nefsin afetleri hakkındaki ilimleri öğrenmek de –ki bu konular İhyau ulumiddin'in "Rub'u'l-muhlikat" bahsinde geçmektedir- farz-ı ayndır. Konuyla ilgili olarak şunlar söylenmiştir: "Hiçbir insan bu tür afetlerden kendini kurtaramaz. Bu itibarla ihtiyaç duyduğu ölçüde öğrenmesi gerekir. Zira bu huyları ortadan kaldırmak farz-ı ayndır. Bu da ancak söz konusu afetlerin mahiyetlerini, sebeplerini, alamet ve ilaçlarını bilmekle mümkündür. Çünkü şerri bilmeyen kimse, onun tuzağına düşer. Diğer şeri ilimler de yukarıda sözünü ettiğimiz iki ilim gibidir; ihtiyaç ölçüsünde öğrenilmesi farz, derinleşmek ise menduptur.(3)

Dipnotlar

1-Ä°bn Abidin, Reddu'l-Muhtar, I, 42

2-A.g.e, I, 42

3-İbn Abidin, Reddu'l-Muhtar'dan özetle, I, 43

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

Artık kim doğru yolu seçerse kendi lehinedir; kim de saparsa ancak kendi aleyhine sapmış olur.

Zümre, 41

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Her kim bir namazı (kılmayı) unutursa (onu) hatırladığında kılsın. Onun bundan başka keffâreti yoktur.

Sahih-i Buhari, KİTÂBU MEVÂKÎTİ'S-SALÂT

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Şair Muhammed İkbal'in vefatı(21 Nisan 1938) *TBMM'nin açılışı ve çocuk bayramı(23 Nisan 1920) *Osmanlı-Rus Harbi(24 Nisan 1877) *Hudeybiye Gazvesi(26 Nisan 628) *II.Abdülhamid'in tahttan indirilmesi(27 Nisan 1909)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI