SOSYAL BARIŞIN TEMİNİ VE GÜVENLİĞİN TESİSİ-3
3. Haramdan kaçınma İslâm’ın öngördüğü yasakların her birisi, hem fert ve toplum huzurunu temin etmeye, hem de din, can, mal, nesil, akıl gibi evrensel değerleri korumaya yöneliktir. Öyle ki İslâm, bu evrensel değerleri "kutsal bir emanet" olarak telakki etmiş, onları koruma uğrunda ölen kimseyi şehit saymıştır
3. Haramdan kaçınma
İslâm'ın öngördüğü yasakların her birisi, hem fert ve toplum huzurunu temin etmeye, hem de din, can, mal, nesil, akıl gibi evrensel değerleri korumaya yöneliktir. Öyle ki İslâm, bu evrensel değerleri "kutsal bir emanet" olarak telakki etmiş, onları koruma uğrunda ölen kimseyi şehit saymıştır.
Said b. Zeyd'in anlattığına göre, Hz. Peygamber, bu konuda şöyle buyurmuştur: "Malını koruma uğrunda ölen şehittir, dinini koruma uğrunda ölen şehittir, kanını / canını koruma uğrunda ölen şehittir, çoluk-çocuğunu koruma uğrunda ölen şehittir."(1)
Globalleşen dünyamızda, kötülüklerin önüne şahsî gayretlerle geçmek ve onlardan kaçınmak çok zordur. Bediüzzaman'ın ifadesiyle: "Zaman, cemaat zamanıdır, şahıs zamanı değildir. Şahıs, ne kadar dâhî ve hatta yüz dâhî derecesinde olsa, bir cemaatin mümessili olmazsa, bir cemaatin şahs-ı mânevîsini temsil etmezse; muhalif bir cemaatin şahs-ı mânevîsine karşı mağlup olur."(2)
O halde, irşat vadisinde kollektif şuurun devreye girmesi esastır. Gerek din, gerekse dünya işlerinde olsun, maddi ve mânevî yönden yardımlaşmanın önemi kavranmalı ve bu tarz ile Kur'an ekseninde insanlarımız barışa kavuşturulmalı; zengin-fakir, patron-işçi, âmir-memur, yöneten-yönetilen, devlet-vatandaş kucaklaşması sağlanmalıdır.
"İyilik yapmada ve kötülükten sakınmada yardımlaşın!.. Günah ve düşmanlık üzerine yardımlaşmayın!"(3) mealindeki âyet-i celile ile "İnsanların en iyisi, diğer insanlar için en yararlı olan kimsedir"(4) mealindeki hadis-i şerifin gösterdiği hedeflere ışık tutulmalıdır.
4. Emniyet ve İtaatin Sağlanması
İrşadın (ve irşat kapsamına giren tüm çabaların) başlıca hedefi, fert ve cemiyet planında tefrika ve anarşi tohumlarının filiz vermesine engel olmaktır. Bu ise, ancak İslam'ın ön gördüğü evrensel ahlâkî değerlerle sağlanabilir. Zira, yaratılanın halinden ancak yaratan anlar. "Söylediğiniz sözü ister sır olarak tutun, ister onu açığa vurun, fark etmez. Çünkü O Rabbiniz bütün göğüslerin künhünü bilir. Hiç bilmez mi yaratan yarattığını? O-ilim ve kudreti en ince detaylara kadar nüfuz eden-Latif'tir ve-her şeyden hakkıyla haberdar olan Habir'dir."(5) ayeti, söylediğimiz hakikate dikkat çekmektedir. O'nun ilim ve kudretinin bulunmadığı hiçbir yer yoktur. O'nun ilim ve kudretinin ilgilenmediği hiç bir varlığın varlıkta kalma şansı yoktur. O yaratmayınca kimsenin ne eli oynar ne dili, ne hissi yürür ne fikri, ne vicdanı kalır ne kendisi. Bakarsın bir an içinde el çolak olmuş, dil tutulmuştur. Fikir durmuş, akıl boğulmuştur. Gönül kendinden geçmiş, "ben böyle yaparım!"diyen nefis yerle bir olmuştur. Yaratıcının yeni bir yaratma ile imdadı ona yetişmezse hiçbir yaratık onu kendine getiremez ve o yaratmayı işletemez. Bir yaratık hem kendi varlığını, hem de kendinde sonradan meydana gelen bilgiyi kendi yaratıcısına borçludur.(6)
Aşağıdaki ayetler, toplumda olması gereken itaat ve emniyetin temini adına, yapılması gereken hususları öğütlemektedir.
"Hep birlikte Allah'ın ipine sımsıkı yapışın, parçalanmayın!. Allah'ın size olan nimetini hatırlayın. Hani siz birbirinize düşman kişiler idiniz de O, gönüllerinizi birleştirmişti ve O'nun sayesinde siz kardeş kimseler olmuştunuz."(7)
"Allah, sizlerden iman edip iyi davranışlarda bulunanları, kendilerinden öncekilere sahip ve hâkim kıldığı gibi, onları da yeryüzüne sahip ve hâkim kılacağını, onlar için beğenip seçtiği dini (İslâm'ı) onların iyiliğine yerleştirip koruyacağını ve (geçirdikleri) korku döneminden sonra, bunun yerine onlara güven sağlayacağını va'd etti."(8)
"Kim Allah'tan korkarsa, Allah ona bir çıkış yolu ihsan edecektir."(9)
Evet bu âyetler, insanların ancak Allah'ın lütfü sayesinde huzura kavuşabilecek ve kardeşçe yaşayabileceklerini ifade etmektedir. Verilen mesajda ayrıca, Allah'ın lütfünün gelmesinin, onun dinine sımsıkı sarılmağa bağlı olduğuna da işaret edilmektedir.
İdeal devlet ve ideal toplum düzenine ulaşmanın ilk şartının, anarşiye yol açan itaatsizliğin önlenmesi olduğunu belirten Bediüzzaman'a göre sağduyunun hâkim olmadığı anarşik ortamlarda İslâm'ın güzelliklerinin anlaşılmasına da imkân yoktur.
Asrın büyük mürşidi Bediüzzaman, Kur'anî bir perspektif içerisinde, bütün dünyanın menfaati söz konusu olsa bile, bir tek ferdin hak ve hukukunun (onun rızası dışında) çiğnenemeyeceğini söyleyerek, çağımızda ideal yönetim şekli kabul edilen çoğulcu demokrasiden daha özgürlükçü ve hakperest bir tavır sergilemektedir.(10)
Onun, anarşinin ana kaynağı olan disiplinsiz hayata ve itaatsizliğe karşı tutumu, aynı şekilde dayatmacı ve insan haklarını ihlal eden her türlü militarist zorbalık için de geçerlidir. Ona göre, bu tür zorbalar, halife bile olsalar haydutturlar.(11) Onun bu tavrının özünde, Hz. Peygamber (a.s.)'in "Allah'a muhalif olan yerde kula itaat edilmez"(12) mealindeki sözleri yatmaktadır. Bediüzzaman, hukuk dışı despotluğa karşı toplumsal bir tepki gösterilmesine taraftardır. Bu hususta öngördüğü tavrı, özetle şöyle ifade etmiştir: Aç bir canavara karşı yapmacık tavırlarla sempatik görünmeye çalışmak, onun merhametini değil, iştihasını açar, sonra döner, tırnağının ve dişinin kirasını da ister.(13)
Dipnotlar
1-Tirmizi, Diyat, 22; Ebu Davud, Sünnet, 36.
2-Nursi, Mektubat, 439-440.
3-Maide, 5/2.
4-Aclunî, Keşfu'l-hafa, I/254.
5-Mülk, 67/13-14.
6-Krş Yazır, Hamdi, Hak Dini Kur'an Dili, VIII/227-228.
7-Al-i Ä°mran, 3/103.
8-Nur, 24/55
9-Talak, 65/2.
10-Nursi, Mektubat, 243.
11-Nursi, Divan-ı Harb-i Örfî(Tarihçe),64.
12-Ahmed b. Hanbel, I/409; Buharî, Ahkam, 4; Müslim, İmare, 39.
13-Nursi, Sözler, 707.
Â
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DÄ°ÄžER YAZILAR
O halde sabret. Sonunda kazanacak olanlar, elbette Allah'tan korkup sakınanlardır.
Hûd, 49
GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°
Sehavet sahibi Allah'a yakındır, insanlara yakındır, cennete yakındır, cehennemden uzaktır. Cimri ise Allah'tan uzaktır, insanlardan uzaktır, cennetten uzaktır, cehenneme yakındır. Cahil sehavet sahibini Allah, cimri ibadet düşkününden daha çok sever."
Tirmizi, Birr 40, (1962)
SON YORUMLAR
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm Ä°nternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yaptÄ...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
- Selamünaleyküm bu değerli yazınızdan dolayı Ahmets kardeşimizi tebrik edi...
TARÄ°HTE BU HAFTA
*Evliya Çelebi'nin Doğumu(25 Mart 1611) *Edirne'nin İşgali(26 Mart 1913) *Ahmed Cevdet Paşa'nın Doğumu(27 Mart 1822) *Fatih Sultan Mehmed'in Doğumu (30 Mart 1432) *Lâleli Camii'nin Temeli Atıldı (31 Mart 1760)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...