USTALARIN REDDETTİĞİ KÖŞE TAŞI
Hazret-i İsa’dan menkul bir söz vardır. Talebelerine şöyle der: ‘Yapı ustalarının reddettiği taş, köşe taşı oldu!’ Bu ne demektir? Aslında, gariplerin; itilmiş, kakılmış ve horlanmışların sonunda yeryüzüne varis olacaklarını müjdelemektedir. Hazret-i İsa’nın bu ifadesi Hazreti Peygamberin sözlerinin tasdikidir. Bu söz de aslında gariplerin ve muttakilerin iktidarını müjdelemektedir. Akıbet muttakilerindir.
Hazret-i İsa'dan menkul bir söz vardır. Talebelerine şöyle der: 'Yapı ustalarının reddettiği taş, köşe taşı oldu!' Bu ne demektir? Aslında, gariplerin; itilmiş, kakılmış ve horlanmışların sonunda yeryüzüne varis olacaklarını müjdelemektedir. Hazret-i İsa'nın bu ifadesi Hazreti Peygamberin sözlerinin tasdikidir. Bu söz de aslında gariplerin ve muttakilerin iktidarını müjdelemektedir. Akıbet muttakilerindir.
1981 yılında İskoç muhtedi Jan Dallas (Abdulkadir Es Sufi) karşımıza Gariplerin Kitabı ile çıkmıştı. Geçtiğimiz günlerde tarih boyunca garipleri anlatan bir kitapla karşılaştım ve bir solukta okudum. Ahlaku'l ulema gibi muhteşem kitaplara imza atan Ebubekir Muhammed Bin Hüseyin el Acuri'nin telif etmiş olduğu bir eser. Bağdatlı bu zatın daha önce de muhaddis ve Prof. Faruk Hammadi'nin tahkik etmiş olduğu Ahlaku'l Ulema adlı eserini okumuştum. Bununla birlikte el Gureba Mine'l Müminin ( Müminlerin Garipleri) kitabı keyif verici bir eser. Mest oldum. Şarkiyat tarzı kaleme alınmış, hikmetlerle bezenmiş bir eser. Peygamberimizin 'gureba' hadisini şerh ediyor.
Esasında 1980 ve 1990'lı yıllarda bir de İrlanda'da Gureba adlı bir dergi yayın hayatına atılmıştı. Gurbetteki talebeler çıkartıyordu. 'Gurbetçiler' anlamına geliyor.
Bu kitabında Acuri, gurbete çoluk çocuğunun nafakasını kazanmaya giderken veya gittikten sonra bu yolda can verenleri ve ölenleri de şehitler kervanına katmaktadır. Garip vaziyette ölenler şahadete yakın duran insanlardır. Hazreti Peygamberin (S.A.V.) biseti ve gönderilmesi sırasında her türlü eziyete katlanarak ona uyanlar; garipler kervanının ilk yolcularıdır. Peygamberlerle gariplerin buluşması kainat sabahının müjdesi olmuştur.
Peygamberimiz İslam'ın takallus ve büzülme ( indiras ve inhisar) günlerinden bahsetmektedir. Ondan sonra da inbisat günlerini müjdelemiştir. Hadiste 'darebe'l islamu biciranihi' ifadesi geçmektedir. Bu da İslam'ın inbisat yani yayılma günlerini haber vermektedir. İşte bu yayılma günleri gurbet günlerinin geride kalması ve gariplerin zaaftan sonra şevkete geçtiği günlerdir. Medine dönemine ermedir.
İslam'ın gurbet günlerinde adeta yeni bir cahiliye yüzünü göstermiş ve maruf münker ve münker de maruf haline gelmiştir. Değerler karmaşası yaşanmıştır. İyi ile kötü yer değiştirmiştir. Gurebanın başka bir ifadesi de 'en naziune mine'l kabail'dir. Yani kabilelerinden aforoz edilen biçarelerdir. Hadisin değişik kalıplarından birisinde konuyla ilgili bir soruya müteakip Peygamberimiz garipleri şöyle tanımlamıştır: Yığınla kötüler arasında kalan az bir salih topluluk. Onlar, kötüler arasında iyilerin seçildiği ve iyilerin ender olduğu bir zaman dilimine denk gelmişlerdir. Asiler karşısında itaat ehli olan az bir zümredir. Müslüman zaten dünyada gariptir. Dünya Müslümanın zindanı ve gurbetidir. En büyük felaketi de dünya sevgisidir. Dünyanın zilletinden dolayı sabırsızlanmaz. İzzetine de talip değildir. Herkesin bir hali varsa onun da başka bir hali vardır.
Garip olan kimse saptırıcı heva ve hevesini gemler. Onun peşine düşmez. Hakkı temsil edenlerin azaldığı bir sırada serdengeçti bir şekilde hakkı tutar ve kaldırır. Kederi fazla, sevinci azdır. Onunla ülfet kurulmaz, yanından teğet geçilir. Müslümanın sermayesi dinidir. Dini nereye o oraya. Ne onu kimseye emanet eder ne de hazarda ve seferde yanından ayırır. Garip, günahkar gibi boynu eğik, borçlu gibi sinik, şüpheli gibi tedirgindir.
Peygamberimiz, İbn-i Ömer'e gariplik tavsiyesinde bulunmuştur. Demiştir ki; "dünyada garip gibi ol. Veya yolcu gibi ol. Nefsini kabirdekilerden ve ölülerden say."
Dünyayı toplayanlar onun bekçisi oldular. Garip ise efendisi olur. Müslüman olmuş ve Hazreti Osman döneminde cihada giderken Humus'ta vefat eden Yahudi bilginlerinden Ka'b Himyeri onları şöyle tanımlamıştır: "Müjdeler olsun onlara! Müjdeler olsun onlara! Onlar o kimselerdir ki, Geldiklerinde buyur edilmezler. Dest-i izdivaç talep ettiklerinde evlendirilmezler, öldüklerinde veya kaybolduklarında aranmazlar."
Bu bizi Yunus Divanına götürür. O gariplerin tanımını Ka'b gibi yapar.
Bir garip ölmüş diyeler
Üç günden sonra duyalar
Soğuk su ile yuyalar
Şöyle garip bencileyin!
Garibin dünyalıktan yana nasibi azdır. Namaz niyazı tamdır. Nafakası kıt kanaat (kefaf) miktarıdır. Mecliste yer gösterilmez. Varlığı yokluğu birdir. Mirası ve arkasından gözyaşı dökeni azdır. Gariplerin piri Hazret-i İsa'dır. Abdullah İbni Amr gariplerin dinleriyle firar eden insanlar olduğunu ve kıyamette Hazreti İsa ile buluşacaklarını haber verir. Allah kulları arasında öne çıkmayanları, gizlileri, müttakileri, ebriyayı makbul tutar. Onlar, kaybolduklarında aranmazlar. Ardlarına düşülmez. Geldiklerinde tanınmazlar. Gönülleri hidayet kandilleridir. Her karanlık ve kör fitneden salimen çıkarlar. Allah'a yemin etseler, Allah onların yeminlerini geri çevirmez. Hakkın nazlılarıdırlar.
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
ECDADA KÖPRÜ OLMAK

Bakara sûresinin 134 ve 141. ayetlerinde mükerrer olarak, geçmişlerimizin hatalarından sorumlu
TEVESSÜL VE İSTİĞASE HAKKINDA ON NOKTA RİSALESİ-4

SEKİZİNCİ NOKTA Eğer söylenirse: İstiğase edenin işi, müşriklerin işi gibi değil midir?
TEVESSÜL VE İSTİĞASE HAKKINDA ON NOKTA RİSALESİ-3

BEŞİNCİ NOKTA Eğer biri derse; “Kabir ehline hitap eden ancak onların sebep ve yapan oldukla
EMANETİN ZAYİ EDİLMESİ

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla... Ebû Hureyre’den (Radıyallahu Anh) rivayet edilen Buh
TEVESSÜL VE İSTİĞASE HAKKINDA ON NOKTA RİSALESİ-2

Eğer denirse; “Allah'tan başkası, diriltir ve öldürür dememiz caiz midir?” Biz deriz: Evet
TEVESSÜL VE İSTİĞASE HAKKINDA ON NOKTA RİSALESİ-1

Bu on noktayı yazan: Seyfi Asrî (hafizahullahu teala) Çarşamba günü Öğlen ile ikindi arası
KISA KISA NOTLAR-3

Çocuk ölü doğduğunda isim vermeye gerek yok. *Avukat suçluyu savunursa günahkâr olur. *Bir
TESADÜFÜN TESADÜFÜ (RASTLANTININ RASTLANTISI)

Not: Bu yazı alegorik ve fantastik anlatımla yazılmıştır. Bütün oluşçulara, şüphecilere
KISA KISA NOTLAR-2

Ortalama iki öğün yemek iyidir. Bazıları “bir kez yiyin” diyorlar. Ne 3 yap ne de 1 yap. Sa
KISA KISA NOTLAR-1

*Şevval ayında tutulan 6 gün orucu ara vererek tutmak efdaldir. *Abdest sıkışıkken cemaatl
BİR GARİP HEYKEL

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla... Yakın tarihimizde dinler arası diyalog adına icrâ e
- İSLAM’A KARŞI İSLAM
- HAYAT-MEMAT(ÖLÜM) MESELESİ
- NAMAZIN RUHU HUŞU
- TESETTÜRÜN YOZLAŞTIRILMASI
- ZAYIF ATIN KIBLESİ OLMAZ
- MEHDİYİ BEKLEMEK DİNDE BİR BİD’AT DEĞİLDİR
- KAİNAT DENEN MESCİD
- HAYVAN KESİMİNDEKİ SIKÇA YAPILAN YANLIŞLAR
- ÂLİMİN HAYATI, ÂLEMİN HAYATIDIR
- CENNET VE CEHENNEMİN VARLIĞI KULLUK ŞUURUYLA ÇELİŞMEZ
- KÂİNATLA BİRLİKTE NAMAZ NASIL KILINIR?
- ŞİRK SAYILAN AKIMLAR (1)
- GİZLİ ŞİRK VE SEBEPLERİ
- TORUNUM GÜLCE BENİ ŞAŞIRTTI VE SEVİNDİRDİ
- ŞİRK VE ÇEŞİTLERİ
- TUHFE-İ RAMAZAN (RAMAZAN HEDİYESİ)-5
- HZ. MUSA’NIN (A.S) KUR’AN’DAKİ MEŞHUR DUASI
- KUR’AN’DA İRTİDAT EDENLER HAKKINDAKİ AÇIKLAMALAR
- TUHFE-İ RAMAZAN (RAMAZAN HEDİYESİ)-4
- İRTİDAT VE RİDDE HAREKETLERİ
- TUHFE-İ RAMAZAN (RAMAZAN HEDİYESİ)-3
- TUHFE-İ RAMAZAN (RAMAZAN HEDİYESİ)-2
- TUHFE-İ RAMAZAN (RAMAZAN HEDİYESİ)-1
- TUĞYAN VE TAĞUT
- FITIR SADAKASI
- 92 MADDE İLE EHL-İ SÜNNET AKÎDESİ
- ZEKÂT HAKKINDA ON ÜÇ SORUYA CEVAP
- ŞEYHÜLİSLAM M.SABRİ EFENDİ’NİN BİR TENKİDİNE BİR TAVZİH
- EN DOĞRU YOL

Ey Rabbim! Beni yalnız bırakma! Sen Vârislerin en hayırlısısın.
Enbiya,89
GÜNÜN HADİSİ
"Cebrail, bana komşu hakkında o kadar ısrarlı tavsiyelerde bulundu ki, onu mirasçı yapacak sandım."
Buhari
SON YORUMLAR
- Nasıl İsrail'e karşı çıkıyorsak İran'a da aynı şekilde karşı çık...
- Bu ders Ahmet Akgündüz Hocanın Muhakemat dersinin Salih Okur bey tarafından ...
- Allah razı bu ders toplamımı? Yoksa videonun alt yazısını ama güzel istif...
- Rabbim rahmet eylesin ve bizide seydamız ile beraber peygamberimize üstadım...
- Mustafa Hoca Şia\'ya yönelik değerlendirmesinde genellemeci davranmıştır...
- Allah ebeden razı olsun Can babamızdan, yazıldığı üzere hakikaten öyle b...
- Allah rahmet eylesin. Mekanı Cennet, makamı saadet olsun. âmin....
- Salih Ekinci hocaefendiye şükran borçluyuz. Yazılarının devamını bekliyo...
- İlahiyatçı hocaların bir kısmı medrese eğitimine merdiven altı eğitim d...
- Allah razı olsun. Güzel bir yazı. Tebrike der, devamını dileriz....
TARİHTE BU HAFTA
*Osmanlı'nın kuruluşu(27 Ocak 1299)
*İlk Türkçe Ezan Fatih Camiinde Okutturuldu(29 Ocak 1932)
*Osmanlı'da ilk Matbaa(31 Ocak 1729)
*Ayasofya'nın Müzeye Çevrilmesi(1 Şubat 1935)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...