Cevaplar.Org

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-125

Ders: Beşinci Mektup İzah: Prof. Dr. Şener Dilek *Müslümanın dünyasında asli değer, vazgeçilmeyen değer, esas değer; erkân-ı imaniyedir. Tabiri caizse,


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2016-07-22 15:31:38

Ders: BeÅŸinci Mektup

Ä°zah: Prof. Dr. Åžener Dilek

*Müslümanın dünyasında asli değer, vazgeçilmeyen değer, esas değer; erkân-ı imaniyedir. Tabiri caizse, maneviyat bir mimari ise, erkân-ı imaniye onu temelidir. İnsanı bir ağaca teşbih edersek, iman hakikatları o ağacın köküdür. Kök olmadan ağaç filiz verebilir mi? Veremez. Meyve kemalat noktasında köke muhtaçtır. Kök olmadan ağaç devam edemez. Kök olmadan ağaç meyvesini veremez. Bu bir sünnetullah kanunudur.

*Deprem bölgesinde radyan temel yapacaksın ki bina kendisini muhafaza etsin. Şimdi ahirzamandayız. Her yerde sallantı var. Cemiyete bakın;

1-Küfr-ü Mutlak

2-Dalalet-i Mutlaka

3-Cehalet-i Mutlaka

4-Sefahat-i Mutlaka

İle bütün değerler manzumesi alt üst olmuş.

Hakikat noktasından bakıldığında ahirzaman dalgaları Nuh tufanının dalgalarından daha dehşetli. İmanı boğuyor, ahlakı boğuyor, aileyi parçalıyor. Bir tsunami insanları önüne katmış, götürüyor.

Böyle dehşetli bir zamanda, böyle dehşetli bir asırda insanın en önce bütün himmet ve gayretini temele vermesi lazım. Temel sağlam olacak. Temel sağlam olmazsa, kayar. Ahirzamanda fay tabakaları çok. İnsanı manen kaydıracak saikler çok. Hakkı, hakikatı tebliğ eden insanların sayısı azalmış. İslamiyeti temsil manasında hayatında sergileyen insanlar da mahdut. ,

Öyleyse, bu ahirzamanın dehşet ve şiddetleri içerisinde esas mesele; imanı tahkim etmek, imanı kuvvetlendirmek..

Not: Merhum Mehmed Kırkıncı Hocamızın da bu konuda şöyle bir misali vardır; "Temeli sağlam, fakat duvarları çatlamış bir binanın üzerine yeni katlar inşa edilmez. En sağlam yol, temele kadar olan kısmı bir tarafa bırakarak, o temeller üzerine yeniden bir bina kurmak olacaktır.

İşte asrın müceddidi, tarikat berzahına bu sebeple uğramamış ve İslâmiyet'in temeli olan âyet, hadîs, icma-ı ümmet ve kıyas-ı fukaha üzerine yepyeni bir hizmet metodu inşa etmiştir. Bedenin ruha göre adım atması gibi, insanın da hareketlerini iman kuvveti nisbetinde İslâm'a uydurduğu hakikatını esas alarak, bu asırdaki İslâm'dan uzaklaşmanın, iman zaafiyetinden ileri geldiği teşhisini koyup, bütün kuvvetiyle bu dâvaya teveccüh etmiş ve bereketli ömrünü bu sahada feda etmiştir.(Mehmed Kırkıncı, Hikmet Pırıltıları, s: 195-196, Cihan Yayınları, İst. 1983)

 

*Bu asırda, gelenekten gelen bir iman-Allah korusun- kuruyabilir. Anasından babasından duymuş, tahkik yok, tetebbuat yok, okumak yok, ilgi yok, alaka yok. Böyle bir iman kuruyabilir.

Anadolu'daki bir aileyi düşünün. Dede var, baba var, torun var. Dedenin elinde baston, sabah namazına giderken kapıya vuruyor; "kalkın namaza" diyor. Erkeksen kalkma. Çocuk namaza kalkıyor ama dedesinin korkusundan dolayı kalkıyor. Namaz nedir, ibadet, nedir, secde nedir, kulluk nedir, Allah kimdir, insanın görev ve mesuliyetleri nelerdir?.. Bu gibi alt yapıları bugünkü cemiyet verebiliyor mu? Veremiyor. Baba lakayt, anne lakayt, cemiyet perişan..

Şimdi bakın, kâinatta bir kanun vardır. Hiçbir kimse kendinde olmayanı veremez. Anne lakayt, baba lakayt, okul şöyle, sokak böyle, kötü arkadaşlar, kötü insanlar, felsefi rüzgârlar, batıl zihniyetler derken iman eriyor. İman paramparça oluyor.

Onun için bugün İslam âleminin en büyük meselesi; irşad, erkân-ı imaniyeyi, esasat-ı İslamiyeyi akla, gönle nakşetmek. Aklı ikna etmek ve kalbi işba etmek, doyurmak.

*İman inkişaf ettikçe hakikat ve marifet âlemi netleşiyor. Hakkalyakine yakın bir ilmel yakin ile iman inkişaf ediyor.

*Hayat-ı Bakiyenin kayyum değeri imandır. Onun için imanı tahkik etmek, imanı kuvvetlendirmek çok önemlidir.

*İman ışığa benzetilebilir. Zifiri karanlıkta bir mum yakarsın, o da bir nebze etrafı aydınlatır. Ama bu mum ışığının rusuhiyeti yoktur. Bir rüzgâr eser, bir kapı çarpar ve söner gider. Şimdi bir Müslümanın imanı mum gibi olsa, Avrupa'dan esen bir rüzgâr onu söndürebilir. Veya bir el lambası olsa, onun da camı kırılabilir, pili bitebilir. Elektrik olsa sigorta atabilir. Bir de güneş.. Hadi söndür bakalım. Ateş kemal derecesine geldiği zaman zıddı ona müdahale edemiyor. İman da kemal mertebesine gediği zaman bütün dünya şüphe ordusu olsalar, onu zerre kadar yerinden oynatamazlar.

*İman kuvvetli olduğu zaman imanın kuvvet ve dirayeti hayata hükmediyor. Mesela ibadetle iman arasında çok yakın bir ilişki var; İbadet imanın meyvesi. İman ne kadar inkişaf ederse, ibadet de o noktada kemale erer. Riyadan, gösterişten kurtulur.

*İmanla güzel ahlak arasında da ilişki var. Kâmil bir mümin başkasını rahatsız eder mi? Etmez. Gül gibi kokar.

*İman inkişaf edince muamelata yansıyor. İnsanın ticareti, muamelatı dürüst oluyor.

*Bir Müslüman olarak hayatımızda ebedi, vazgeçilmez dersimiz budur; Allah'ı tanımak ve bilmek. Eh tabii, tanımada sonsuz mertebeler var.

*Risale-i Nur 6000 küsur sayfa. Nereden baksanız yüzde altmışı hep Allah'a anlatıyor. Ben bazen söylüyorum; "Üstad evirmiş Allah demiş, çevirmiş Allah demiş." Hep imana tahşidat yapmış; iman..iman..iman..

 

 

 

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

AZÄ°Z ÃœSTADIMA

AZÄ°Z ÃœSTADIMA

Aziz üstadım; seni tanıdığıma, eserlerini okuduğuma şükür ediyorum. Sana talebe olma şe

MEĞER İŞ BİZİM ANLADIĞIMIZ GİBİ DEĞİLMİŞ

MEĞER İŞ BİZİM ANLADIĞIMIZ GİBİ DEĞİLMİŞ

Biz münevverler, ekseriyet itibariyle herhangi bir içtimai meselede gazete haberleriyle iktifa ede

BÂZI MÛTEBER KAYNAKLARDA BEDÎÜZZAMÂN’IN DOĞUM TÂRÎHİ

BÂZI MÛTEBER KAYNAKLARDA BEDÎÜZZAMÂN’IN DOĞUM TÂRÎHİ

1- Bedîüzzamân Saîd Nursî: Târihçe-i Hayâtı, Eserleri, Meslek ve Meşrebi, Doğuş Ltd. Şi

BEDİÜZZAMAN’IN KİM VE NE OLDUĞU

BEDİÜZZAMAN’IN KİM VE NE OLDUĞU

Rahmetli Said-i Nursi veya Kürdi'nin nasıl yaşadığını ve nasıl öldüğünü öğrenmek içi

SAÄ°D-Ä° NURSÄ°

SAÄ°D-Ä° NURSÄ°

Abdürrahim ZAPSU Yetmiş yıl evvel Van vilâyetinin Nurs köyünde doğdu. Babasının ismi Mirza

ABDÜLFETTAH EBU GUDDE’NİN KALEMİNDEN ÜSTAD BEDİÜZZAMAN-5

ABDÜLFETTAH EBU GUDDE’NİN KALEMİNDEN ÜSTAD BEDİÜZZAMAN-5

Bu anlattıklarımız, mücahid alim Said Nursi’nin hayatının bazı safhaları ve lem’alarıdÄ

ABDÜLFETTAH EBU GUDDE’NİN KALEMİNDEN ÜSTAD BEDİÜZZAMAN-4

ABDÜLFETTAH EBU GUDDE’NİN KALEMİNDEN ÜSTAD BEDİÜZZAMAN-4

Esaretten kurtulup Van’a döndüğünde Müslüman safları ve cemaatleri arasındaki İslami gayr

ABDÜLFETTAH EBU GUDDE’NİN KALEMİNDEN ÜSTAD BEDİÜZZAMAN-3

ABDÜLFETTAH EBU GUDDE’NİN KALEMİNDEN ÜSTAD BEDİÜZZAMAN-3

Bu kısa fetret dönemi sonrasında tüm himmetini bütün iÅŸlerde dinin tahkimine ve zayıflık gÃ

İSMAİL ÇETİN HOCAEFENDİ ÜSTADI ANLATIYOR-2

İSMAİL ÇETİN HOCAEFENDİ ÜSTADI ANLATIYOR-2

Üstad üstaddır. Müceddiddir. Geçmiş büyüklerle irtibatı çok kuvvetlidir. Geleceklere de ç

ABDÜLFETTAH EBU GUDDE’NİN KALEMİNDEN ÜSTAD BEDİÜZZAMAN-2

ABDÜLFETTAH EBU GUDDE’NİN KALEMİNDEN ÜSTAD BEDİÜZZAMAN-2

Van valisinin daveti üzerine Türkiye’nin kuzey doğusundaki Van’a gitti ve burada 15 sene kald

İSMAİL ÇETİN HOCAEFENDİ ÜSTADI ANLATIYOR-1

İSMAİL ÇETİN HOCAEFENDİ ÜSTADI ANLATIYOR-1

Takdim Kıymetli ziyaretçilerimiz Üstad Bediüzzaman’ın vefatının sene-i devriyesinde son de

Araf suresi 164.ayet

"İçlerinden bir topluluk, "Allah'ın helâk edeceği, ya da çetin bir azapla cezalandıracağı bir kavme ne diye nasihat ediyorsunuz" dediği vakit, o uyarıda bulunanlar dediler ki; "Rabbiniz tarafından mazur görülmemiz için, bir de belki günahlardan sakınırla

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Oruç insanı cehennem ateşinden koruyan bir kalkandır; tıpkı sizi harpte ölüme karşı muhafaza eden bir kalkan gibi...

Buhari,Ebû Davud,Tirmizi, Nesai

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Fatih Donanmayı Haliç'e İndirdi.(22 Nisan 1453) *T.B.M.M. Açıldı.(23 Nisan 1920) *Yavuz Sultan Selim Padişah Oldu.( 25 Nisan 1512) *Çernobil Nükleer Faciası.(26 Nisan 1986) *Sultan II.Abdülhamid Han Tahttan İndirildi.(27 Nisan 1909)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI