Cevaplar.Org

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-121

Ders: 23. Söz, İkinci Mebhas, Birinci Nükte İzah: Prof. Dr. Alaaddin Başar *“İnsanda iki vecih var. Birisi, enaniyet cihetinde şu hayat-ı dünyeviyeye nâzırdır.”(Sözler, s: 321) Burada bahsedilen enaniyet gurur, benlik manasına olan enaniyet değil, insanın dünya hayatını elde etmesi için kendisine verilen güç, kuvvet, bilgi ve sermayesi demektir.


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2016-06-23 17:57:27

Ders: 23. Söz, İkinci Mebhas, Birinci Nükte

İzah: Prof. Dr. Alaaddin Başar

*"İnsanda iki vecih var. Birisi, enaniyet cihetinde şu hayat-ı dünyeviyeye nâzırdır."(Sözler, s: 321) Burada bahsedilen enaniyet gurur, benlik manasına olan enaniyet değil, insanın dünya hayatını elde etmesi için kendisine verilen güç, kuvvet, bilgi ve sermayesi demektir.

"Diğeri ubudiyet cihetinde hayat-ı ebediyeye bakar."(Sözler, s: 321 ) Bir de ubudiyet, kulluk cihetimiz var. O da ebedi hayata bakan cihetimiz oluyor.

*"Evvelki vecih itibariyle öyle bir bîçare mahlûktur ki; sermayesi yalnız ihtiyardan bir şa're (saç) gibi cüz'î bir cüz'-i ihtiyarî ve iktidardan zaîf bir kesb ve hayattan çabuk söner bir şu'le ve ömürden çabuk geçer bir müddetçik ve mevcudiyetten çabuk çürür küçük bir cisimdir."(Sözler, s: 321) Buradaki ihtiyar iradenin işidir. Yani insan iradesiyle ihtiyar eder, bu mu olsun şu mu olsun diye seçer.

İrademizin cüz'i olduğunu söylüyor. Üstad buna İşaratü'l İ'caz'da teakubi diyor. Yani birbirini takip eden manasına.

Not: Üstadın İşaratü'l İ'caz'daki ifadesi şöyle; "İnsanın dinlemesi, konuşması, düşünmesi cüz'î olduğu için, teakub suretiyle eşyaya taalluk ettiği gibi, himmeti de cüz'îdir. Nöbetle, eşya ile meşgul olabilir."(İşarat-ül İ'caz, s: 75 )

Muhakemat'da da aynı mealde şöyle deniliyor; "İnsanın zihni ve lisanı ve sem'i; cüz'î ve teakubî oldukları gibi, fikri ve himmeti dahi cüz'îdir. Ve teakub tarîkıyla yalnız bir şeye taalluk eder ve meşgul kalır.(Muhakemat, s:127 )

…Bir anda iki şeyi irade edemiyoruz, bir şeyi irade ediyoruz, onu müteakiben başka bir şeyi irade ediyoruz. Bir yere bakıyoruz, onu müteakiben ikinci yöne bakıyoruz. Bir kelimeyi konuşuyoruz, sonra diğer kelimeyi..İki kelimeyi birden konuşamıyor, iki yere birden bakamıyor, iki şeyi birden düşünemiyoruz. Buna 'cüz'i' deniyor. Cüz'i irade bir anda ancak bir şeyi irade edebilen insan iradesi demektir.

Allah'ın iradesi külli..Hadsiz işleri birlikte irade ediyor Cenab-ı Hak.

-Malumunuz insanda iki tür fiil var;

1-İhtiyari fiiller

2-Izdırari fiiller

Bunlardan ihtiyari olan fiillerimizi yani kendi irademizle yaptığımız ileri teakubi olarak yani sırayla yapıyoruz.

Bir de irademizin taalluk etmediği işler var ki, bunlar birlikte oluyor. Mesela insan vücudundaki organlar hep birden çalışıyor, sırayla çalışmıyorlar. Doktorların dediğine göre insan vücudunda 100 trilyon hücre varmış. Her hücrede de bir o kadar atom varmış. Bunların hepsinde faaliyet var. Ve bunlar sırayla değil, hep birlikte, aynı anda cereyan ediyor. Bu, Allah'ın külli iradesiyle oluyor.

*İslam akidesine göre hayır ve şerrin Allah'tan olduğuna inanmak gerekir. Yani hayır ve şerri de yaratan Allah'tır. Âlimlerimiz diyorlar ki; Hayır ve şer dediğimiz, yaptığımız işin sıfatıyla ilgilidir, zatıyla değil. Mesela konuşmak bir fiil, bunu Allah yaratıyor. Bunun sıfatı yalan da olur, doğru da olur. İşte o yalan ve doğruya biz fail oluyoruz, konuşmayı ise Allah yaratıyor.

Not: Bkz. Prof. Dr. Alaaddin Başar, Risale-i Nurdan Kelimeler ve Cümleler, Cilt;1, s: 323, Zafer Yayınları, İst. 2012)

*İnsanın üç temel özelliği var;

1-Acz

2-Fakr

3-Nâkıslık.(Noksanlık) Üstad en çok acz ve fakr yönü üzerinde duruyor, bazı eserlerinde naksı da işliyor. ) 9. Söz'de –ki harika bir sözdür- insanın bu üç temel özelliği ile üç tesbih arasında münasebet kurmuş.

İnsanın sonsuz aczi, sonsuz fakrı ve sonsuz naksı var.Acz bir işe güç yetirememek demek. Fakr, ihtiyacı olmak demek. Naks da noksan olmak demek. Bu kusur manasında değil. Çünkü her kusur bir nakstır ama her noksanlık bir kusur değildir.

Üstad 'fakrımız sonsuz' diyor. Neye muhtaçsak, onun fakiriyiz. Yapamadığımız şeyin de aciziyiz. Saça muhtaç mıyız, muhtacız, bu noktada fakiriz. Saçı yapabiliyor muyuz, hayır, o zaman onun aciziyiz. Onun gibi göze muhtacız, fakr..Göz yapamıyoruz, acz..Güneşe muhtacız fakr, Güneşi yapamayız, acz. Cennete muhtacız, fakr, Cenneti yapamayız azc… Bunun yani aczin de fakrın da ucu sonsuza gidiyor. Üstad diyor ki aczimizle Allah'ın kudretine, fakrımızla da Allah'ın zenginliğine ayna oluyoruz. Bir mahlûk ne kadar aciz olursa Kudrete o derece ziyade ayna olur. Bu da bizleriz, yani insanlar. En fakir ve en aciz biz olduğumuz için Kudrete ve Allah'ın zenginliğine en mükemmel ayna da insan olmuş oluyor.

Peki, en fakir biziz. En zengin kim? Cansızlar. Zengin, ihtiyacı olmayan demek değil mi? Taşın havaya ihtiyacı yok, suya ihtiyacı yok, geceye ihtiyacı yok, gündüze ihtiyacı yok, Bahara ihtiyacı yok, yaza ihtiyacı yok. Güneşe ihtiyacı yok, aya ihtiyacı yok. Görmeye ihtiyacı yok, işitmeye ihtiyacı yok.

Bir mahlûkta ihtiyaç nisbetinde Cenab-ı Hakkın bir ismi tecelli ediyor, Ne kadar çok isim tecelli ederse de o mahlûk o kadar kıymet kazanıyor. İnsan da bütün esma tecelli ediyor, her şeye muhtaç da onun için..İnsanlar meleklerden daha fazla esmaya mazhar olduğu için onları geçebiliyor. Mesela Şâfii(Şifa veren) ismi meleklerde tecelli etmiyor, çünkü melekler hastalanmaz.

Naks ciheti de şöyle; mesela insan yorulur, bu bir noksanlıktır. İnsan unutur, insan uyur, bir anda ancak bir işi irade edebilir, bunlar da birer noksanlıktır. Bu noksanlıklar da insan Allah'ın kemaline ayna oluyor. İşte Üstadın Dokuzuncu Söz'de işaret ettiği gibi

a-İnsanın aczi; Allahüekber'e

 b-İnsanın fakrı; Elhamdülillah'a

 c-İnsanın noksanlığı; Subhanallah'a(Allah noksan sıfatlardan münezzehtir) bakıyor.

 Not: Bu konuyla alakalı Alaaddin Beyin "Risale-i Nur Külliyatından Anahtar Kelimeler" adlı eserinde "Acz, Fakr Ve Naks" adlı yazısına(Prof. Dr Alaaddin Başar, a.g.e, s: 7-9, Zafer Yayınları, İst. 2016) ve "Risale-i Nurdan Kelimeler ve Cümleler-3 adlı eserinden "En Zayıf Ve En Nazlı" adlı yazısına (Prof. Dr Alaaddin Başar, a.g.e, Cilt: 3, s: 229-233 Zafer Yayınları, İst. 2013) bakılabilir. 

*Cenab-ı Hak bize niye kudret vermiş? Allah'ın kudretini bilelim diye. Kudretimiz olmasa bilemezdik. Hani doğuştan kör bir adama sormuşlar; "bize görmeyi anlat" Demiş ki; "Mesela siz 'Hasan geliyor' Ben düşünüyorum nerden biliyorlar?" Bu misal gibi Cenab-ı Hak bize cüzi bir kudret vermeseydi 've hüve ala külli şeyin kadir" ayetini nasıl anlayabilecektik?

İlim vermeseydi, Allah'ın ilmini nasıl anlayacaktık? İrade vermeseydi ne bilecektik irade-i İlahiyye nedir?

Not: Geniş izahat için bakınız; Prof. Dr. Alaaddin Başar, Risale-i Nurdan Kelimeler ve Cümleler, Cilt;1, s: 305-306, Zafer Yayınları, İst. 2012)

*Cenab-ı Hakkın bazı isimlerine hiçbir mahlûkat ayna değildir. Zıddiyeti itibarıyla ayine olurlar. Mesela hiçbir mahlûk Cenab-ı Hakkın kadim ismine ayna değildir, sonradan yaratılmakla o ismin zıddına yana olurlar. Biz bir mekânda bulunuyoruz, zıddıyla Allah'ın mekândan münezzeh olduğunu anlıyoruz. Biz faniyiz Allah'ın Baki olduğunu buradan anlıyoruz. "Çünkü biz, fena ve zevalimizde senin devam ve bekanı görüyoruz"(Mektubat, s: 241)diyor.

Yirmi dördüncü Söz'de bahsediyor, bazı esmaya da çalışarak ayna oluyoruz. Bir yerde diyor ki; "esma-i hüsnanın her bir isminin feyz-i tecellisine bir mazhar-ı mi' olmağa çalış...(Sözler, s:362) Çalışarak kazanacağımız tecelliler var demek ki..Mesela gözde Cenab-ı Hakkın Alim ismi tecelli etmiş, her insanın gözünde bu ismin tecellisi var. Her göz bu ismin tecellisine mazhar. Bir de insanın göz üzerinde ilim tahsil ederek, o işin mütehassısı olarak o isme mazhar olması var. Kerim ismi hepimizde tecelli etmiş, Allah hepimizi ikram ederek yaratmış. Bir de biz fakir fukaraya ikram ederek Allah'ın o Kerim ismine ayine olacağız.

Mesela Allah'ın Gaffar(Affeden) ismine nasıl ayine olacağız? Bir gözyaşı ile, istiğfar ederek.. Bir de insanları affederek. Yoksa birisinin en ufak bir kusurunu affetme, dağlar boyu günahın için Allah'tan af etmesini iste? Nasıl olacak? Biz kulları affedeceğiz ki Allah'tan da kendi kusurlarımızın affını rica edebilelim.

Not: Bu konuda Alaaddin beyin izahatı için Esma-i Hüsna adlı eserine bakabilirsiniz(Prof. Dr. Alaaddin Başar, Esma-i Hüsna, s: 29-34, Zafer Yayınları, İst. 2011) Ayrıca bak. Prof. Dr. Alaaddin Başar, Risale-i Nur Külliyatından Anahtar Kelimeler, s: 94-97, Zafer Yayınları, İst. 2016)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-200

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-200

Ders: 3. Söz İzah: Mehmed Kırkıncı Hocaefendi *Allah ya..Allah’tan gelen şey nasıl olur,

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-199

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-199

Ders: Mesnevi-yi Nuriye, Katre’nin Hatimesi İzah: Prof. Dr. Alaaddin Başar *Üstad, İslam âl

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-198

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-198

Ders: Asa-yı Musa(s. 106) İzah: Prof. Dr. Şener Dilek İzah Edilen Kısım: Sonra o mütefekkir

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-197

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-197

Ders: Mesnevi-yi Nuriye, Katre risalesi, s. 69 İzah: Prof. Dr. Şener Dilek İzah edilen kısım:

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-196

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-196

Ders: 11. Söz İzah: Prof. Dr. Şener Dilek *Sanattaki letafeti, ilimdeki derinliği, tezyinattak

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-195

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-195

Ders: Hutbe-i Şamiye(s. 19) İzah: Prof. Dr. Şener Dilek İzah edilen kısım: “İstikbal yaln

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-194

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-194

Ders: 33. Söz, 23. Pencere İzah: Prof. Dr. Şener Dilek Not: Bu ders, İstanbul Yüzevler’de,

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-193

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-193

Ders: 14. Lem’a, İkinci Makam İzah: Mehmed Kırkıncı Hocaefendi *“Kâinat sîmasında, arz

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-192

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-192

Ders: 17. Lem’a, 13. Nota İzah: Mehmed Kırkıncı Hocaefendi *Cenab-ı Hak bizi kul olarak yar

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-191

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-191

Ders: Şualar(13. Şua,) s: 307 İzah: Prof. Dr. Şener Dilek İzah edilen kısım: “Bugün, bü

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-190

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-190

Ders: 14. Lem'anın İkinci Makamı İzah: Prof. Dr. Alaaddin Başar *“Besmelenin rahmet noktas

Nâhl Suresi;128

Şüphesiz ki, Allah, takvaya sarılanlarla, iyilik yapan ve iyi kullukta bulunanlarla beraberdir.

GÜNÜN HADİSİ

Hayâ îmândandır.

Abdullâh b. Ömer (r.a)'dan

TARİHTE BU HAFTA

*Fatih Camii Tekrar İbadete Açıldı(15 Nisan 1772) *Şeyhülislam İbn-i Kemal'in Vefatı(16 Nisan 1534) *Einstein'in Ölümü(18 Nisan 1955) *93 Harbi Başladı(19 Nisan 1877) *Miladi Takvime Göre Efendimiz'in(s.a.v) Doğumu(20 Nisan 571)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI