SÜNNETİ DEVRE DIŞI BIRAKMA GAYRETLERİ
İslamiyetin her türlü meselesinde, söz söylemek, ahkâm kesmek hakkını kendilerinde gören bir kısım zevattan işitiyoruz ki; “Bize Kur’an yeter” demektedirler. Bu söz görünüşte doğrudur. Ama kastedilen Kur’an’ın bitmez tükenmez hazinesi vardır. Ezelî bir zatın kelâmıdır, her müşkülümüzü onun işaret ettiği yollardan çözebiliriz” mealinden çok, “Kur’an bize yeter! Mezhep imamlarına ne gerek var? Müçtehidler de kim oluyormuş? Sahabeler de insandı canım! Hadislerin de çoğu mevzu, sonradan uydurulmuş! Kalanlarda bindörtyüz yıllık. Dolayısıyla, yaşadığımız asırda yeni bir şeyler söylemek lazım. Bunun için de Kur’an bize yeter..” gibisinden iddialar olunca, bu sözlere zihinleri takılan saf ve iyi niyetli Müslümanların dikkatlerini bazı noktalara çekmekte fayda vardır.
İslamiyetin her türlü meselesinde, söz söylemek, ahkâm kesmek hakkını kendilerinde gören bir kısım zevattan işitiyoruz ki; "Bize Kur'an yeter" demektedirler. Bu söz görünüşte doğrudur. Ama kastedilen Kur'an'ın bitmez tükenmez hazinesi vardır. Ezelî bir zatın kelâmıdır, her müşkülümüzü onun işaret ettiği yollardan çözebiliriz" mealinden çok, "Kur'an bize yeter! Mezhep imamlarına ne gerek var? Müçtehidler de kim oluyormuş? Sahabeler de insandı canım! Hadislerin de çoğu mevzu, sonradan uydurulmuş! Kalanlarda bindörtyüz yıllık. Dolayısıyla, yaşadığımız asırda yeni bir şeyler söylemek lazım. Bunun için de Kur'an bize yeter.." gibisinden iddialar olunca, bu sözlere zihinleri takılan saf ve iyi niyetli Müslümanların dikkatlerini bazı noktalara çekmekte fayda vardır.
Bu yazımızda, sünnetin ehemmiyetini ve asla göz ardı edilemeyeceğini, sünneti ve hadisleri yok saymanın Kur'anla asla bağdaşamayacağını kısaca izah etmeye çalışacağız.
Bütün asırlara seslenen, yaş kuru her şeyi ihtiva eden Kur'an'ın bütün prensiplerini anlamak ancak vahiy ile desteklenmiş olmakla mümkündür. Vahiy ile desteklenmeyen hiçbir insan aklının, bütün bu bilgileri doğrudan Kur'an'dan alması imkânsızdır. Bu da sünnetin ne kadar zaruri, vazgeçilmez olduğunu göstermektedir.
İbn-i Mes'ud(r.a) bu hususu şöyle ifade etmektedir: "Kur'an'da bizim için her şey açıklanmıştır. Ancak bizim aklımız onu idrak etmekten âcizdir. Bunun içindir ki Allah وَأَنزَلْنَا إِلَيْكَ الذِّكْرَ لِتُبَيِّنَ لِلنَّاسِ مَا نُزِّلَ إِلَيْهِمْ وَلَعَلَّهُمْ يَتَفَكَّرُونَ
"Sana da kendilerine indirileni insanlara açıklayasın diye Kur'anı indirdik"(16/44 ) diye ifade buyurmaktadır."
Kur'an-ı Kerim bizzat sünnete uymayı dinin temel esaslarından sayıyor. Hz. Peygamberin en önemli görevinin Kur'an'ı açıklamak olduğunu ifade ediyor. Aşağıdaki ayetler bunu açıkça ortaya koyuyor:
كَمَا أَرْسَلْنَا فِيكُمْ رَسُولاً مِّنكُمْ يَتْلُو عَلَيْكُمْ آيَاتِنَا وَيُزَكِّيكُمْ وَيُعَلِّمُكُمُ الْكِتَابَ وَالْحِكْمَةَ وَيُعَلِّمُكُم مَّا لَمْ تَكُونُواْ تَعْلَمُونَ
"Nitekim içinizden size bir peygamber gönderdik, o size ayetlerimizi okuyor, size kitabı ve hikmeti öğretiyor ve size bilmediğiniz şeyi öğretiyor." (2/151),
وَأَنزَلَ اللّهُ عَلَيْكَ الْكِتَابَ وَالْحِكْمَةَ وَعَلَّمَكَ مَا لَمْ تَكُنْ تَعْلَمُ
"Allah sana kitabı ve hikmeti indirmiş ve sana bilmediğini öğretmiştir."( 4/113), İmam Şafii gibi âlimler bu gibi ayetlerde geçen "hikmet" kelimesini sünnet olarak açıklamışlardır. (Abdulğani Abdulhalık Hucciyetus-sunne syf. 297.)
وَمَا كَانَ لِمُؤْمِنٍ وَلَا مُؤْمِنَةٍ إِذَا قَضَى اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَمْراً أَن يَكُونَ لَهُمُ الْخِيَرَةُ مِنْ أَمْرِهِمْ وَمَن يَعْصِ اللَّهَ وَرَسُولَهُ فَقَدْ ضَلَّ ضَلَالاً مُّبِيناً
"Allah ve resulü bir işte hüküm verdiği zaman, erkek-kadın hiçbir mü'min için kendi işlerinde seçme hakkı yoktur. Kim Allah'a ve resulüne karşı gelirse apaçık bir sapıklığa düşmüş olur."(33/36).
Namazın rek'at sayısı gibi bütün ümmetçe dinin zaruri esaslarından sayılan ve inkârı ise irtidadı (dinden çıkmayı) gerektiren hususlar sünnet ile sabittir. Böyle zaruri bir hükmün kaynağı nasıl zaruri olmaz. Hz. Ümmü Seleme diyor ki: "Büyük olan Rabbini tesbih et "Yüce olan Rabbini tesbih et" ayetleri nazil olduğu zaman Hz. Peygamber (a.s.) onları rükû' ve secdelerine koydu. Ayetleri öyle tevil ediyordu." Yani Kur'anın ilgili emrinin nasıl yerine getirileceğini uygulamalı olarak gösteriyordu.
Allah, Hz. Peygamber (a.s.m.)'e hitaben
يَا أَيُّهَا النَّبِيُّ حَرِّضِ الْمُؤْمِنِينَ عَلَى الْقِتَالِ
"Ey peygamber! Müminleri savaşa teşvik et" (8/65) buyuruyor; ancak bu teşvikin nasıl ve ne gibi ifadelerle yapılacağını bildirmiyor. Demek ki Hz. Peygamber (a.s.m.) Kuran'ın emriyle, Kuran'ın dışında da söz söyleme yetkisine sahiptir. "Sizin için Allah'ın Resulünde –alınacak- güzel bir örnek vardır" ayeti, Hz. Peygamberin konuşan ve yaşayan bir Kuran olarak her zaman canlı bir örnek olduğuna, varlığının zorunluluğuna işaret etmektedir.
Denilebilir ki; Kuran Allah'ı temsil ediyor, Hz. Peygamber (a.s.m.) Kur'an'ı; sünnet ise Hz. Peygamberi (a.s.m.) temsil ediyor. Buna göre Hz. Peygamberi (a.s.m.) devre dışı tutmak isteyen zihniyet, bilerek veya bilmeyerek dinin dörtte üçünün ortadan kaldırılmasına yol açmaktadır.
İmam Şafii gibi birçok âlimin bildirdiği gibi, Hz. Peygamberin (a.s.m.) sünneti, Kuranın bir açıklaması hükmündedir. Aksi takdirde, Namaz, Hac, Zekât gibi emirlerin detaylarını öğrenemezdik. Bazı âlimlere göre 29 surenin başında bulunan mukattaat harfleri, Hz. Peygamber (a.s.m.) için özel birer şifre niteliğini taşımaktadır. Hz. Aişe 'Hz. Peygamberin (a.s.m.) ahlâkı Kur'anın kendisi idi" derken, bir peygamberin vahiy ile olan ilişkisine de dikkat çekmektedir. Bu da vahyin metninin tebliği kadar, muhtevasının gönüllerde yaşaması için de peygamberin şahsına ihtiyaç olduğunu gösterir.
Bu mevzuda verilebilecek örnekler, sayfalar dolusu sürebilir. Meselenin aydınlatılmasında bu kadarını kâfi görüp, Ebu Davud ve Tirmizî gibi, hadisçilerin haber verdiği bir hadisi şerifle hem yazımıza nokta koyalım, hem de Hz. Peygamberin(a.s.m.), çözümü ile meşgul olduğumuz meseleyi nasıl asırlar evvel haber verip ümmetini mucizane ikaz ettiğini görelim. Evet, Hz. Peygamber (a.s.m.) buyuruyor ki:
"Dikkat edin! Bana kitap/Kur'an verildi. Onunla beraber, bir o kadar daha verildi. Dikkat edin! Karnı tok bir adamın, sedirin üstüne oturup, şöyle demesi yakındır: 'Aramızda Allah'ın kitabı vardır. Onun içinde helâl olarak bulduğumuzu helâl sayar, haram olarak gördüğümüzü de haram sayarız.' Oysa Allah Resulünün haram kıldığı şey de, Allah'ın haram kıldığı şey gibidir."
Bir başka rivayet ise şöyledir:
لاَ أُلْفِيَنَّ أَحَدَكُمْ مُتَّكِئاً عَلَى أَرِيكَتِهِ يَأْتِيهِ اْلأَمْرُ مِنْ أَمْرِي مِمَّا أَمَرْتُ بِهِ أَوْ نَهَيْتُ عَنْهُ فَيَقُولُ لاَ نَدْرِي، مَا وَجَدْنَا فِي كِتَابِ اللّٰهِ اتَّبَعْنَاهُ
"Sakın ha! Sizden herhangi birinizi koltuğuna yaslanmış bir halde, kendisine benim emrettiğim veya yasakladığım bir husus geldiğinde; 'Bunu bilmem, Allah'ın kitabında ne bulursak ona uyacağız' derken bulmuş/görmüş olmayayım."
Özetle şunu söyleyebiliriz ki, insanlık tarihinde Kur'an-ı Kerim dışında Hz. Peygamberin(a.s.m.) hadisleri gibi titiz bir ilmî çalışma ile günümüze kadar güvenle aktarılan hiçbir tarihi kayıt yoktur. Hadislerin, güvenilirliği, bırakınız başka kitapları, Tevrat ve İncil'in günümüzdeki nüshalarından bile daha sağlam ve kuvvetlidir.
Bir hadisin zayıf olması, yanlış bir mana ifade ettiği anlamına gelmez, yalnızca Hz. Peygamber'e (a.s.m.) ait olup olmadığı tam olarak tespit edilemediği anlamına gelir. Öyle ki aynı manayı ifade eden iki hadisten birine sahih, birine delil yetersizliğinden dolayı zayıf dendiği vakidir.
Şu nokta da iyi bilinmelidir ki, bilerek hadis olmayan bir söze hadistir demek ne kadar çirkin ise, asırlardır en güvenilir müdekkik âlimlerce hadis olduğu konusunda şüphe duyulmayan peygamber sözlerine hadis değildir demek o kadar çirkin ve risklidir. Allah Resulünün sözlerini aklına sığıştıramayanların onları inkâr etmesi gerçekten İslamiyet hesabına cinayettir.
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
MEALCİLERİN SÜNNET HAKKINDAKİ ŞÜPHELERİ VE BUNLARA VERİLEN CEVAPLAR

Hadisleri inkar edenlere mealciler, akılcılar ve Kur'an'cılar denilir. Bunlar kendilerine nispet
HZ. PEYGAMBERE KARŞI GÖREVLERİMİZ

İslâm bir dindir. Bu dini gönderen Allah (cc)'dır. Bu dinin bir kutsal kitabı, bir peygamberi,
HZ. PEYGAMBER HAKKINDAKİ TAVRIMIZ NASIL OLMALI?

Hucurât, 2. âyet: “Ey iman edenler! Seslerinizi, Peygamber'in sesinin üstüne yükseltmeyin. Bi
SÜNNETE BAŞVURMADAN KUR’AN’LA AMEL ETMENİN İMKANSIZLIĞI

Sahâbe, dinî hükümleriKur’an-ı Kerim’den alıyordu. Ancak çoğu kez Kur’an ayetleri tafs
SAHABENİN HADİS YAZMAMASININ ÜÇ SEBEBİ

“Sahâbenin hadisleri yazmamasının üç sebebi vardır. Birinci Sebep: Allah Rasûlü'nün (S.
TABİÎNİN SÜNNETİN YAZIM ve TEDVİNİNE VERDİĞİ ÖNEM

Sünnetin tedvin ve muhafazası konusunda tâbiîn kuşağının çok büyük hizmetleri olmuştur.
HADİSLERİN TEDVİNİ-3

Müslümanların "sahih hadis"i tespit amacıyla ortaya koyduğu benzersiz ilimlerden biri de cerh v
HADİSLERİN TEDVİNİ-2

Ashab-ı Kiramın öğrencileri olan tabiûn kuşağının tarihçesi, hicretin ilk senesinden başl
GÜZEL AHLAKA AİT 15 HADİS-İ ŞERİF

1.Mekârim-i ahlâkı itmâm için ba’s buyuruldum.(1) 2. Ahlâk-ı ilâhiyye ile tahalluk edin
HADİSLERİN TEDVİNİ-1

Bilindiği üzere Allah Rasûlü (s.a.v) başlangıçta Kuran'la karışmasını önlemek amacıyla
HADİS’E SALDIRILMASININ ASIL SEBEBİ

Çağımızda hadisi ve hadis ehlini hedef alan ve öncülüğünü müsteşriklerin yaptığı ve M
- MODERN DÖNEMDE ORYANTALİSTLERİN TAKİPÇİLERİNİN SÜNNETİN HÜCCET DEĞERİNE DİL UZATMASI
- SÜNNET İSLAM’IN ASILLARINDAN BİR ASILDIR-4
- HABER-İ VÂHİDİN İ’TİKÂTTA HÜCCET DEĞERİ
- SÜNNET İSLAM’IN ASILLARINDAN BİR ASILDIR-3
- SÜNNETİN HÜCCETİYETİ HUSUSUNDA SAHABE TATBİKATI
- SÜNNET İSLAM’IN ASILLARINDAN BİR ASILDIR-2
- SAHİH BUHARİ’NİN EŞŞİZ ÜSTÜNLÜĞÜ
- EY ALLAH’IM!
- HADİS YAZILMASINI YASAKLAYAN RİVAYETLERE BAKIŞ
- SÜNNET İSLAM’IN ASILLARINDAN BİR ASILDIR-1
- PEYGAMBER (S.A.V)’İN HADİS YAZIMINA MÜSAADE ETMESİ
- SÜNNETİN YAZIYA AKTARILMASI
- MEVLİD-İ ŞERİF Mİ, KUTLU DOĞUM MU?
- GARİB HADİS NEDİR?
- AZİZ HADİS NEDİR?
- MEŞHUR HADİS NEDİR?
- MÜTEVATİR HABER NE DEMEKTİR?
- PEYGAMBERİMİZ HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKEN HUSUSLAR
- ÇELİŞKİLİ GİBİ GÖRÜNEN BAZI HADİSLER
- RASULULLAH’IN ÜSTÜNLÜĞÜ
- HADİS VE HADİS İLİMLERİNİN EN ÖNEMLİ MESELELERİNE DAİR SORU-CEVAPLAR
- PEYGAMBERLERİN EŞİT VE FARKLI OLDUĞU YERLER
- 25 YAŞINDAKİ BİR DELİKANLI 40 YAŞINDAKİ DUL BİR KADINLA NEDEN EVLENDİ?
- KUR'AN'IN IŞIĞINDA HZ. PEYGAMBER'İN MU'CİZELERİ-3
- KUR'AN'IN IŞIĞINDA HZ. PEYGAMBER'İN MU'CİZELERİ-2
- KUR'AN'IN IŞIĞINDA HZ. PEYGAMBER'İN MU'CİZELERİ-1
- POLONYALI KOPERNİK VE VEHBİ KARAKAŞ’A GÖRE ÂLEMİN MERKEZİ
- BEDİÜZZAMAN’IN GÖZÜYLE HZ. MUHAMMED (S.A.V) EFENDİMİZ (II)
- PEYGAMBER EFENDİMİZE SALAVAT GETİRMEK

Biz onu (Kur'an'ı) mübarek bir gecede indirdik. Kuşkusuz biz uyarıcıyızdır.
Duhân, 3
GÜNÜN HADİSİ
"Kim bir oruçluya iftar verirse, oruçlunun sevabından hiçbir şey eksilmeksizin, oruçlunun sevabı gibi sevap alır."
Tirmizî.
SON YORUMLAR
- Az önce rast gele aldığım bir hadis kitabında rastgele açtığım bir sayf...
- Rabbimiz gani gani rahmet eylesin…...
- Yahudi propagandası için uydurulmuş yalan bir hikâyeyi bu güzel siteye yak...
- Selamun aleykum hocam seyda molla nadirın yanında ıcazesını alanlardan...
- Receb bey o rüyayı kaydetmedik, o rüyanın risalelerle alakası yoktu, ama o...
- Güzel paylaşım, kaynak belirttiğiniz için ayrıca teşekkür ederim. :)))...
- 18 Nisan 2021,tarihinde rahmetli oldu.....
- Allah razı olsun. "kısmetse diğeri de gelecek haftaya." kısmında yer alan ...
- Cenab-ı Allah ( cc) Salih rüya sahiplerinin sayısını artırsın....
- Makalede kullanılan " Kıskançlık " sıfatı, Ehli sünnet akidemize göre," ...
TARİHTE BU HAFTA
*Conk Bayırı Zaferi(10 Haziran 1915)
*Yeniçeri Ocağı'nın Lağvı(12 Haziran 1826)
*Cemil Meriç'in Vefatı(13 Haziran 1987)
*Darendeli Hacı Hulusi Edendi'nin Vefatı(14 Haziran 1990)
*Türkçe Ezan Uygulamasının Kaldırılması(16 Haziran 1950)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...