Cevaplar.Org

İmam Şamil'in hayatını ve Ruslara karşı yaptığı savaşlarını anlatırmısınız?


2003-07-01 14:02:20

İmam Şamil'in hayatına ve savaşlarına dair çok eserler yazılmıştır. Koskocaman eserleri size intikal ettiremem. İmam Şamil, Şuayb Molla ve Hacı Murad ki, Tolstoy tarafından -Rus yazarı komünizmin destancılarındandır- gerilla harbi vermesi yönüyle Hacı Murad'ı destanlaştırmış, romanlaştırmıştır. Rusya’da Osmanlı İmparatorluğunun tam parçalanması anında Ruslara karşı, Romanoflara karşı, çar idaresine karşı gerilla harbi vermiş, Müslüman Türkün şeref ve haysiyet mücadelesini yapmışlardır. Şeyh Şamil gibi büyük insanları Cenab-ı Hakk bu millete lütfetsin. Şeyh Şamil'in boyu bosu, kafası, aşkı ve heyecanı kadar gücü ve cesareti vardır. Kendine göre vaz ettiği bir kısım prensiplerle takriben kırk sene Moskofa karşı cihad yapmış. Etrafındaki mollalarıyla, naipleriyle bu mücadeleyi yapmıştır. Yakın ve uzağından gelen ihanetlere karşı da çok çetin, aşılmaz prensipler vaz etmiştir. Şu kadarını diyeyim, yürüdüğü yoldan dönebilmesi için annesinden gelen küçük bir esinti karşısında annesini dahi kamçılatmayı düşünmüş. “Çıktığımız bu yolda tek nefer kalıncaya kadar tükenmemiz lazım, mücadele vermemiz lazımdır” Şeyh Şamil'in mücadelesi budur. Ama etrafında çok ciddi bir ihanet çemberi vardır. Her gün kopanlar ve ayrılanlar vardır. Çeçenlerinden, çerkezlerinden, dağlılarından,dağıstanlısından kopanlar vardır. Bütün bunların çok ciddi bir talim ve terbiyeye tâbi tutulması ameliyesi gerekiyordu. Gelişen dünya şartlarını çok iyi bilmek gerekiyordu. Osmanlılara o gün çok itimad etmemek gerekiyordu. Düyun-u Umumiye Osmanlının iflahını kesiyordu, Abdülaziz devri idi. Bütün alacaklı olan devletler yılan çıyan gibi Osmanlının üzerine üşüşmüşlerdi. İngiliz, Fransız müşterek donanması Karadeniz'den hiç çıkmıyordu. Ruslara karşı bizim bir yürümemiz oldu, onlar hiç koşmadılar yardım etmediler halbuki müşterek hareket ediyorduk.Ve Arap Yarımadası kopmuş bizden gitmişti. Arkadan gelecek ihanetler vardı endişe ediyorduk. İşte böyle bir devrede Osmanlı oradaki dağıstanlıya, Şeyh Şamil'e ve etrafına yardım edemezdi. Sülalede Osmanlıya karşı bir küskünlükvardır.Ben şahsen haksız buluyorum. Osmanlı kendi başına kolunu kaldıracak hali kalmamıştı. Fransızı, İngilizi, insan azmanı Amerikalısı ve bizim ezeli ve ebedi düşmanımız Moskofu canavar gibi ağızlarına açmış bekliyorlardı. Biri bırakıyordu ringte öbürü karşımıza çıkıyordu. Aldı, verdi yapıyorlardı. O bırakıyor, öbürü alıyordu. Üç asırdan beri hurda haş olmuş Osmanlı, Rus karşısında arz-ı didâr edecek, eski o fetih devirlerinde olduğu gibi fatih ordular gönderecek hali yoktu. Böyle bir dönemde Hz. Şeyh Şamil'den benim -bir asker olmamama rağmen-bir askerlik kafasıyla beklediğim şey şu idi; Resulullah gibi (SAV) evvela mükemmel bir ordu hazırlaması gerekirdi. Dönmeyi rüyasında dahi affetmeyen bir ordu.Yürüdüğümüz yolda gece rüyasında döndüğü için kendisine eziyet eden bir ordu hazırlaması gerekiyordu. Ve sonra imani coşkunluk. Ve sonra devrin şartlarını bilme ve sonra harıl harıl çalışıp harp malzemesi imâl den Rs fabrikalarına dikkat etmek, topun karşısına okla çıkmamak. Devrin silahıyla mücadele etmek gibi kendisinin de sonradan teessüfle anlattığı hususlar baştan ele alınması gereken şeylerdi. Şeyh Şamil tekkede şeyhlerin papucunu dama atacak bir insan. Harp meydanlarında erkan-ı harplerin papucunu dama atacak bir insan ama Resulü Ekrem'in (SAV)bu mevzudaki tâlim ve terbiyesi ile ölçecek olursak meseleyi, eksikleri vardır.Vefat etmiş, gitmiş bir zâtın eksiklerini burada söylemek hem benim gibi onun bacağında bir kıl olamayan bir insanın söylemesi sui edeptir. Büyük ruh beni bağışlasın ama, Resul-ü Ekrem'in yoludur yol. Bütün erken çıkanlar duysunlar, bütün nevzuhurlar kulak kesilsinler, fitne fesadı, yılanı çıyanı başımıza musallat edenler kulak kesilsinler. Gönüllerde Hz.Muhammed(SAV) mahbul-ul kulub, makbul-ul kulub, maksud-ül kulub olmadıktan sonra her çıkış tersyüz edilmeye mahkûmdur. “Bizi kandan irinden deryalara sevket Ya Resulallah dönecek kalleş göremiyeceksin” diyen sahabiyi hazırladıktan sonra “yürüyün Allah'ın izniyle” diyeceksiniz. Zaten kafirin de ödü kopacak o zaman, Rusya da dağılacak, Amerika da, Çin'de... İntizar ediyoruz o günü. Tavanı çatlamış Rusya'nın yıkılacağını intizar ediyoruz. Bizim baykuşlar gittiği zaman barınacak yer bulamıyacaklardır.(not: Bu ifadeler 1978’e aittir.)

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

Bilin ki, Allah'ın lâneti zâlimlerin üzerinedir.

Hûd,18

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Ramazan ayı girdiği zaman cennetin kapıları açılır, cehennemin kapıları kapanır ve şeytanlar da zincire vurulur.

Tirmizi, Savm 82, (807); İbnu Mace, Sıyam 45, (1746)

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Fatih Camii Tekrar İbadete Açıldı(15 Nisan 1772) *Şeyhülislam İbn-i Kemal'in Vefatı(16 Nisan 1534) *Einstein'in Ölümü(18 Nisan 1955) *93 Harbi Başladı(19 Nisan 1877) *Miladi Takvime Göre Efendimiz'in(s.a.v) Doğumu(20 Nisan 571)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI