Cevaplar.Org

Peygamberimiz'in Ayı parçalaması(Şakkı-ı Kamer) mucizesi ile ilgili bilgi verir misiniz?


2003-03-10 16:11:51

Efendimiz (S.AV)’in Nübüvvet davasını muarızların nazarında tasdik ettirme maksadıyla, O’nun elinden Allah'ın yaratmasıyla meydana gelen harikulade hallere mucize diyoruz. Bunlardan bir tanesi de ayın parçalanmaaıdır. Ay parçalanması mevzuu Mekke’de olmuştu, Medinede değil. Ve rivayete nazaran Ebu Kubeys tepesinin üzerinde olmuştu. Bu mevzuda Buhari’de Müslim’de vesair siyer, magazi kitaplarında çok rivayetler vardır. Ama Mekke ashabından bu vakayı bize nakleden sadece Abdullah İbn Mes'ud’dur. Nekkad(Hadis tenkitçileri,kritikçileri) bu meseleyi tenkid ederken, Mekke’de bulunan Muhacirin-i izamdan başka Sahabinin bunu rivayet etmemesine binaen tenkid eder. İbn Mes'ud Sabıkın-u evvelindendir. Gençliğinde müslüman olmuş, Mekke’de Efendimizle beraber imrar-ı hayat etmiş, Medine’ye hicret etmiştir. İlk Müslümanlardan olması ve Efendimizden hiç ayrılmaması itibariyle Şakk-ı Kamer hadisesini de görmüştü. İster Efendimizden naklen duysunlar, ister İbn Mesud’dan naklen duysunlar 20 küsur Sahabi şakkı kamer mucizesini naklediyorlar. Bu mevzuda hiç bir rivayet olmasa Kur’an-ı Kerim mütevatirdir. Kur’an-ı Kerim’in Şakk-ı Kamerden bahsetmesi bize kati kanaat verir: “Saat yaklaştı ay iki parça oldu”(Kamer:1) ayeti bu mucizeye işaret eder. Efendimiz S.AV: “Ben kıyamet alametiyim” buyurur. “Kıyametle benim aramdaki durum şudur: Ben ikindiden sonraki güneş gibiyim.” Der bir hadis-i şeriflerinde. Yahudileri ve Hıristiyanları anlatırken öğlene kadar, öğleden sonra ikindiye kadar ve kendi ümmetinin durumunu da ikindiden sonra akşama kadar kabul buyururlar. Binaenaleyh Efendimiz( S.A.V). kendi şahsıyla ahir zaman peygamberidir. Kıyametin alametidir Efendimiz (S.A.V.) Onun için der ki : “Benimle Hz. Mesih arasında her hangi bir şey olmayacaktır.” Hatta Sahabe-i Kiramdan Hz. Mesih’e selam gönderenler vardı. Tabiinden yakaladıklarına: “ eğer görürseniz Hz. Mesih’i, bizden selam söyleyin” derlerdi. Bütün bunlar teyid ediyor ki Efendimiz (S.A.V) alamet-i ahir zamandır. Bir yönüyle böyle alın. Ayın parçalanması mucizesi onun ileride de parçalanacağına işaret ediyor. Efendimiz yine sahih hadiste Hz. Aişeye Ayı işaret buyurarak: “Ya Aişe şu fasıkın şerrinden Allah'a sığın” buyurmaktadır. O arasıra denizlerimizde med ve cezirlere sebebiyet veren fasık Küre-i Arzın başının belasıdır esasen. Yerküresi üzerinde bir kıyamet kopacaksa Allah onu vesile kılacaktır. Şu anda astrofiziğin ifadesine göre ay her sene bir miktar kadar bizden uzaklaşmakta. 600 sene sonra dünyanın peyki olmaktan çıkmakta ve güneşe peyk olma durumunu kazanmakta olacağı, söyleniyor. Binaenaleyh böyle bir hadise Küre-i Arz için bir felakettir esasen. Bu hadise düşünülecek olursa felakettir. Bir de bunun anil merkez, ilel merkez derken Allah'ın iradesiyle, emriyle hareketinden inhiraf etmesi, sapması ve Arza gelip çarpması öyle korkunç bir felakettir ki, Ayın parçalanması belki Arz üzerinde kıyametin bir başlangıcı olacaktır. Efendimiz bir sözü söylerken çok cami söyler o kadar yönleri vardır. Ve bundandır ki ehli hakikat, ehli tahkik de temessül aleminde ayı daima bir bela olarak görür. Binaenaleyh rüyalarda ayın yere inmesi, ayın bir beldeye inmesi daima öteden beri kabul edilegelen bir şeydir; o beldeye ciddi bir bela gelecektir. Eğer ay inerse durursa, bela istikrar kazanacaktır. Gelir konar giderse, bela çarpıp gidecektir. Bir şahsa vurursa o şahıs belaya duçar olacaktır. Bunlar İbn Sirin’den bu yana hakikat-i katia haline gelmiş tecrübelerle, tevillerle hiç yanlış ifade edilmeme şekliyle, kesinlik kazanmış hakikatlardandır. Benim bu mevzuda yirmiye yakın müşahadem vardır. Onları söylersem objektif olmaz. Kamer parçalanmıştır, bunu Kur’an söylüyor. Efendimizin sair mucizeleri gibi, Miraç mucizesi gibi Kur'an-ı Kerim söylüyor. İnkar edenler diyorlar ki: “dünyanın tarihleri bundan bahsetmiyor, çeşitli milletler kitaplarında bundan bahiste bulunmuyorlar öyleyse böyle bir hadise yoktur”diyorlar. Evvela bu çabuk verilmiş bir karar, peşin bir hükümdür. Ay o memlekette parçalanınca her memlekette görünmez ki. İhtilaf-ı metali vardır evvela. Burada şimdi doğar, başka bir memlekette bir saat sonra doğar, başka bir memlekette bir saat sonra doğar. İbn Mes'ud anlatırken “Ebu Kubeys’in tepesindeydi” diyor, yani Mekkenin ayı yeni doğmuştu. Öyleyse Mekkeden bu tarafa geldikçe arz -tul dairelerine göre ayın görünmesi için saatler lazımdı yirmidört saatte bir devir yapıyor Küre-i Arzın etrafında. Binaenaleyh, Mekke’de görünen ayı Amerika’da, İngiltere’de, Çin’de Rusya’da görmeye imkan yoktur. Belki onlara yakın mesela Hindistan’da filan görülebilir, o hususu arz edeceğim. 2- Bir sis, bulut gibi şeyler olur. Başka yerlerin ufkunda havasında göremezler. Sadece Mekkeli görür onu. 3- Bu mucize esasen Efendimizin peygamberliğine delildir.Efendimizin peygamberliğini bilmeyen kimselerin nazarında ayın parçalanmasını görmek onlara bir şey ifade etmeyecektir. 4-Herkes bilseydi ki bu Allah tarafından mucize olarak parçalandı imtihan sırrına ters düşerdi. Bu dünyada herkes için akla kapı açılıyor da, irade elden alınmıyor. Herkes İmtihana tabidir. Araştıracak, karıştıracak, hakikati bulacak ve inanacak. Binaenaleyh perdelidir bu mesele. 5- En sağlam hadisleri de tenkid eden ve Ehl-i Sünnet ulemasının nazarında da kendisi tenkid edilen bir imam vardır. Hicri 6. asırda yaşamış müfrit deha bir insandır. Ama, Ehl-i Sünnetin prensiblerini çok karıştırıran, Hem akidede hem de amelde cumhura muhalif düşen, mütenakız düşen, kendisinden sonra gelen binlerce hafızı arkasında koşturan kuvvetli bir adam vardır: İbn Teymiye. İki yönüyle arz ettim. “hoca İbn Teymiyeci mi? Filan demeyin. Dehasına, gücüne rağmen o adam Ehli Sünnetin akidede ve amelde çok prensiblerine muhalif düşmüş, cumhur-u Ehli Sünnetten çok noktalarda ayrılmış, başını cumhurun dairesinin dışına çıkarmış. Ama aynı zamanda, Müslümanların iftihar edebileceği bir dehadır. Onu talebeleri anlatır. Hayatında bir şeyi iki defa okuduğunu bilmeyiz. Alsın Tirmizi’nin Sünenini, bir kere baştan sonuna kadar okusu ezberler onu. Bunları size kasemle kimler anlatır ? Size dininizi intikal ettiren İbn Hacer gibi kimseler. Onun şeyhi Zeyneddin el Iraki gibi kimseler size anlatırlar. Müthiş tesiriyle hakikaten herkesin dikkatini çeken İbn Kesir gibi kimseler ve Hafız Zehebi gibi kimseler... Bunları bu kadar anlatmamda fayda var, İbn Teymiye en sağlam hadisleri dahi tenkid eder. Herşeyi tenkid eden bu zat bu hadisi kabul eder ve ayın parçalandığı sene Hindistan’da yapımına başlanan bir mabedden bahseder. Binaenaleyh mesele tamamen hayali ve vehim değildir. Evvela görmeye mani maniaları, engelleri düşünün. Sonra böyle bir nekkatın bu mevzudaki şehadetini düşünün. Ve bütün bunları aşan veraların verasından gelen haberin içinde “Ay parçalandı”(Kamer:1)ferman-ı sübhanisine kulak verin, Rasulu Ekrem(asm)’ın cemal ile döndüğü zaman beş parmağından beş musluklu çay akıtan o mübarek parmakları, celal ile tedevvür ettiği zaman kameri iki parça etmesi gayet normal bir şeydir diyeceksiniz.

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

Kim Allah'a güvenip dayanırsa, Allah ona yeter.

Talak,3

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Kurban hakkında

"Kim gönül hoşluğu ile,sevabını Allah'tan umarak kurbanını keserse,o kurban onu ateşten koruyan bir perde olur"Tergib ve Terhib:2/155

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Fatih Donanmayı Haliç'e İndirdi.(22 Nisan 1453) *T.B.M.M. Açıldı.(23 Nisan 1920) *Yavuz Sultan Selim Padişah Oldu.( 25 Nisan 1512) *Çernobil Nükleer Faciası.(26 Nisan 1986) *Sultan II.Abdülhamid Han Tahttan İndirildi.(27 Nisan 1909)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI