Cevaplar.Org

Cenab-ı Hak her yerde hazır ve nazırdır. Peygamberimiz(S.A.V.) neden arş-ı âlaya çıktı ve orada hususi görüştü ?


2003-03-01 14:22:53

Bu amik bir soru. Resul-u Ekrem(A.S.V.) insana şah damarından daha yakın olan Rabbi için Miraç yoluna katlandı. Esasen Efendimiz(S.A.V.)’in Cenab-ı Hakkı görüp görmemesi münakaşa götürse bile, huzur-u kibriyaya çıktığı muhakkaktır. Cismani olarak cenneti ve cennetin güzelliklerini cennetin bağ ve bahçesini huri gılmanı müşahade ettiği muhakkaktır. Aklen İstib’ad edilen bu meseleye biz mucize deriz. Harikulade kabilinden bu seyahati Cenab-ı Hak Resulü Ekrem(A.S.V.)’a yaptırdı diye kabul ederiz. Rasul-u Ekrem(A.S.V. )’in ruhen ve cismen miraca çıkması aynı zamanda her yerde hazır ve nazır dediğimiz vacibul VUcud ve Tekad-des Hazretlerinin huzuruna çıkması meselesi ehl-i sünnetin ekserisinin üzerinde durduğu, ittifak ettiği bir mevzu olması itibariyle “sadece ruhuyla çıktı” veya “rüyada yaptı” şeklinde değişik, ayrı beyanlarda bulunmayı da bid'atkarlık sayarız. Cumhura muhalefet kabul ederiz. A.S.V. hem ruhuyla hem cismiyle çıktı, bunu da cumhurun ve icmaın reyi olarak kabul eder, soranlara öyle söyleriz. Sadece bir mesele var. İnsana şah damarından daha yakın olan Allahla teşerrüf etmek, huzuru kibriyasına çıkmak, yükselmek için bu kadar uzun mesafeyi kat etmesine lüzum varmıydı? Esasen kat edilen mesafe Rasul-u Ekrem(A.S.V.)’ı çepeçevre saran esbab mesafesidir. Yani bu mesafe Rasul-u Ekrem(A.S.V) 'in şahsiyetine, beşeriyetine ait perdelerdir. Allah(CC) çepeçevre sıfatlarıyla bütün kainatı ihata etmiştir. Ama İnsan sebeplerle ihata edilmiştir. Bu yakın ve uzak olma meselesini bize anlatırken büyüğümüz, beyin yapıcımız şu misalle arz eder bize: Güneş her gün şualarıyla, ışığıyla başımızı okşar, hararetiyle imdadımıza yetişir. Bir yönüyle bize soba vazifesi görür. Diğer yönüyle de lamba vazifesini görür. Bir diğer yönüyle kimbilir ilerde enerjisinden istifade edildiği zaman daha ne vazifeler görecek. O bize bu kadar yakındır. Ama bize gelince biz güneşten fersah rersah uzağız. Aramızdaki mesafeye takriben 149.5 milyon kilometre diyoruz. Demek ki güneşle bizim aramızda da uzaklık ve yakınlık mesafesi var. Güneş şimdi dese ki ben size çok yakınım. Neden? Renkleriyle yanımızdadır.Ziyasıyla yanımızdadır. İçinde meydana gelen radyasyonlarıyla yanımızdadır. Işığıyla yanımızdadır, Ama bize gelince biz ondan çok uzak bulunuyoruz. Bu uzaklıkta onun bize müdahalesi bizim ona müdahalemiz meselesinde ortaya çıkar. O bizimle rahat oynar ama, fakat biz elimizi uzatamayla, güneşte tasarruf yapamayız, hidrojeni helyuma dönüyor başka şeye çeviremeyiz, kaynayan bu sobayı, bu kazanı başka şekilde idare edemeyiz. Başka bir mecraya irca edemeyiz. Bundan anlaşılıyor ki biz ona çok uzak bulunuyoruz. Benzetmek olmasın. Cenab-ı Vacib ul vücud ve Tekaddes Hazretleri bütün sıfatı kudsiyesiyle, isimleriyle mahlukata böyle güneş gibi yakındır. Her halükarda imdadlarına koşar, onları okşar. Fakat mahiyetlerinin nurani olmayışıyla, güneş gibi bulunmayışlarıyla mahlukat Allah'a uzaktırlar. İşte Efendimiz (S.A.V) Miraç yaparken evvela kendi mahiyetinde, beşeriyetinde ve canlı olma keyfiyetindeki bu mesafeleri aştı. Bu mesafeleri aştı da Allah’ın huzuruna çıktı. İkincisi: Kurb u huzura müşerref olma esasen bir makamın mazhariyetidir. Bir makamda ona mazhar olmuş. Ehl-i sünnet vel cemaatın kanaati şudur : Dünyada insan Allah'ı görmez. Efendimiz görmüştür.Miraçta diyenler de şöyle derler: Efendimiz şayet orda gördüyse, bunu kabul ediyorsak orası dünya değildir! o cennetten müşahade etti. Öyleyse bir kısım hadiseler bir kısım makamların mekanların mazhariyeti olması itibariyle Efendimiz o işe mazhar o makama, o mekana gitmek için bu uzun mesafeye katlandı.Yani rezonans olabilmek için Efendimizin cennetten bu meseleyi müşahade etmesi gerekiyordu. Onun için müminler de cennetten Cenab-ı Hakkı müşahade edecekler. Cennete girdikleri zaman görecekler. Demek ki şu anda içinde bulunduğumuz buudlar yani milyonda bize beş altı gösteren durumumuz Cenab-ı Hakkı görmemiz, kurb u huzura müşerref olmamıza engel teşkil ediyor. Ama milyonda milyonu gördüğümüz an Allah'ı da müşahade edeceğiz.Yani o türlü görmeyi Allah bize verecektir. Değişik dalga boylarının altında görmeyi, müşahade etmeyi Allah bize lutfedecektir. Öyleyse bu müşahade ve kurbu huzura müşerref olma meselesinin mahalli Allah tarafından yaratılan cennettir. Rasulu Ekrem(S.A.V.) bu uzun mesafeyi iktiham buyurdu, cenneti irtifa etti, kamer gibi şemsi ezel ve ebede teveccüh buyurdu. Kurbu huzura müşerref oldu.Allahu Teala ve Tekaddes Hazretlerini gördü.Yine şüphe varid ve vaki olursa arz ederim.

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

Hiçbir günahkar, başkasının günah yükünü yüklenemez.

İsrâ, 15

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

"Kim, müslüman kardeşinin namusunu ve şahsiyetini korursa, Allah onun yüzünü kıyamet gününde cehennem ateşinden uzak tutar."

Tirmizî.

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Fatih Camii Tekrar İbadete Açıldı(15 Nisan 2002) *Şeyhülislam İbn-i Kemal'in Vefatı(16 Nisan 2002) *Einstein'in Ölümü(18 Nisan 1955) *93 Harbi Başladı(19 Nisan 1877) *Miladi Takvime Göre Efendimiz'in(s.a.v) Doğumu(20 Nisan 571)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI