Cevaplar.Org

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-51

Ders: 11. Söz(2. Ders) İzah: Prof. Dr. Alaaddin Başar *11. Sözde bir temsili hikâye ile üç hakikat anlatılıyor;


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2014-12-01 05:13:40

Ders: 11. Söz(2. Ders)

Ä°zah: Prof. Dr. Alaaddin BaÅŸar

*11. Sözde bir temsili hikâye ile üç hakikat anlatılıyor;

1-Hikmet-i âlemin tılsımını, yani bu kâinatın niçin yaratıldığını.

2-İnsanın yaradılışın muammasını.. İnsanın kainata gönderiliş hikmetini..

3-Namazın hakikatının ne olduğunu..

*Peygamberimiz(aleyhissalatu vesselam) risalet ve tebliğ cihetiyle Cenab-ı Hakkın insanlar katında elçisi olduğu gibi, kulluğu en güzel şekilde temsiliyle de, bütün kullar namına bizim Cenab-ı Hak katında temsilcimizdir.

Okullarda en çalışkan, faziletli talebe diğer öğrenciler namına okul idaresine karşı temsilci oluyor, diğer talebeler namına okul müdürüyle muhatap oluyor. İşte insanlar arasında en seçkin kulu da Cenab-ı Hak kendine muhatap ediyor, onunla konuşuyor, talim ve emirlerini onun vasıtasıyla gönderiyor.

Not: Bediüzzaman, 19. Mektup'ta bu hususta şu izahı yapıyor; Madem yapan bilir; elbette bilen konuşur. Madem konuşacak, elbette zîşuur ve zîfikir ve konuşmasını bilenlerle konuşacak. Madem zîfikirle konuşacak, elbette zîşuurun içinde en cem'iyetli ve şuuru küllî olan insan nev'i ile konuşacaktır. Madem insan nev'i ile konuşacak, elbette insanlar içinde kabil-i hitab ve mükemmel insan olanlarla konuşacak.

Madem en mükemmel ve istidadı en yüksek ve ahlâkı ulvî ve nev'-i beşere mukteda olacak olanlarla konuşacaktır; elbette dost ve düşmanın ittifakıyla, en yüksek istidadda ve en âlî ahlâkta ve nev'-i beşerin humsu ona iktida etmiş ve nısf-ı Arz onun hükm-ü manevîsi altına girmiş ve istikbal onun getirdiği nurun ziyasıyla bin üçyüz sene ışıklanmış ve beşerin nuranî kısmı ve ehl-i imanı, mütemadiyen günde beş defa onunla tecdid-i biat edip, ona dua-yı rahmet ve saadet edip, ona medh ve muhabbet etmiş olan Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm ile konuşacak ve konuşmuş ve Resul yapacak ve yapmış ve sair nev'-i beşere rehber yapacak ve yapmıştır.(Mektubat s: 90 )

Not:2; Bu konuda Alaaddin Beyin izahı için Risale-i Nur'dan Kelimeler Cümleler" adlı eserinde "İki Yönlü Elçilik" adlı yazısına bakılabilir. (a.g.e, Cilt:1, s. 220- Zafer Yayınları, İst. 2007)

*Namaz bütün ibadetlerin özeti ve fihristi. Bu mesele 9. Sözde de geçiyor. Oruç namazda var. Namazda bir şey yeyip içmiyoruz. Hac namazda var, kıbleye dönüyoruz. Zekat namazda var, en azından elbisemiz yıpranıyor, o da sadaka..Zaten kelime-i şehadet namazda mevcut.

Bir de, bütün mahlûkatın ibadetleri namazda mevcut. Mesela ağaçların ibadetleri namazda var, kıyamda duruyoruz. Rükû vaziyetinde olan hayvanlar var, secde halinde olan, yerde sürünen hayvanlar var. İşte bütün bu ibadetlerin özü ve fihristi namazda var.

Not: Merhum allame Ebul Hasan en Nedvi, "Dört Rükün" adlı eserinde bu hususa şöyle parmak basar; "Sanki devamlı rükû halindeymiş gibi dört ayağı üzerinde yürüyen hayvanlar, insanı bir yerden bir yere taşımakta, insanın faydalandığı eşyayı, yiyecek ve içecekleri de uzun mesafelere götürüp getirmektedirler. Birçokları da insanın çeşitli ihtiyaçlarını karşılamak üzere karnı ve göğsü üzerinde sürünmektedirler.

İşte aklı ve gönlü olmayan bu yaratıklar, daima Allah'a ibadet ve taat halinde O'nun emrine boyun eğmektedirler. İsyan ve ayaklanma yok, tuğyan ve azgınlık yok, usanma ve bıkma yok, grev ve işten kesilme yok, sanki daima secde halindedirler."

"Çeşitli olmalarına ve ibadetlerinin çeşitliliğine rağmen bu yaratıklar, yaratılış ve vazifeleriyle bağdaşan bir namaz içindedirler."(Ebul Hasan en Nedvi, Dört Rükün, terc: İsmet Ersöz, İslami Neşriyat, Konya, 1969)

Not-2: Hindli büyük âlim Şah Veliyullah Dehlevi hazretleri de aynı bağlamda; "Her nevi varlığın kendi yaradılışına göre bir secdesi ve Allah'a karşı bir ubudiyet arz etmesi vardır. Gölgenin secdesi, yere düşmesidir. Güneşin secdesi, doğuşundan batışına olan meylidir" buyurmaktadır.(Salih Okur)

* "Namazın mütenevvi ezkâr ve harekâtıyla işaret ettiği vezaifi" (Sözler s: 123 ) Mesela insanın bir vazifesi Allahu Teâlâ'nın kemalini tekbir ile ifade etmek ki, bu namazda kemaliyle var. Diğer biri, Allah'ın nimetlerine hamd ki, bu da namazda kemaliyle mevcut. Bir de Cenab-ı Hakk'ı noksan sıfatlardan tenzih etmek ki, bu da "Subhanallah" tesbihiyle kemaliyle namazda var. Bir vazifemiz de ibadet etmek, kulluğu münhasıran Cenab-ı Hakk'a hasretmek ki "iyyake na'budü" diyoruz. Bir vazifemiz de dua etmek ki "iyyake nestain" "yardımı ancak Senden dileriz" demekle bunu da ifâ ediyoruz namaz kılmakla..

* "Âsâra bakıp, gaibane muamele suretinde saltanat-ı rububiyetin mehasinine temaşager makamında kendilerini gördüklerinden; (Sözler s: 124 ) Gaibane muamele, tefekkür demektir. Cenab-ı Hakkın azamet ve kibriyasını kalbimizde ve müfekkiremizde tahayyül ve tefekkür, lisanla "Allahü Ekber" demek ve el kaldırmakla, rükû ve secdelerle gaibanededen haziraneye dönüşüyor.

* "Saltanat-ı rububiyetin" (Sözler s: 124) Saltanatların çeşitleri var. Mesela bir sultanın bir saltanatı var, bütün ülkeye hükmetmesidir. Bir büyük âlimin de bir saltanat-ı manevisi vardır, mesela her fetva ondan istenir. Bu da ayrı bir saltanat..

Bir büyük tıp âliminin de ayrı bir saltanatı var, en umulmadık dertler için ona müracaat edilir. Demek ki saltanatın nevileri var. … İşte Rububiyet de bir saltanat, Her şeyi O terbiye ediyor.

Not: Burada yeri gelmişken manevi bir saltanat sahibinin bir şiirini nakletmek isterim; "Büyüklerden biri Nimruz diyarı padişahı olan Sultan Sencer'e cevaben şu beyti yazdı;

"Kalbimde Sencer'in mülküne karşı bir heves varsa,

Onun otağı gibi benim de bahtım kara olsun.

Gece yarısı ele geçen saltanatı haber aldığımda,

Karar verdim, bir arpa bile vermem gündüz saltanatına"(Salih Okur)

*Cenab-ı Hakkın saltanatları çok çeşitli..Hallakiyet saltanatı var, her şeyin Halikı ancak O'dur.

Saltanat-ı Mabudiyeti var. İbadet edilecek ancak o'dur

Not: Üstad bir yerde; "Çünkü nihayetsiz hacat-ı insaniyeyi îfa edecek, ancak nihayetsiz bir kudret ve muhit bir ilim sahibi olabilir. Öyle ise, mabudiyete lâyık yalnız odur.(Sözler s: 319 ) der.

Rububiyet saltanatı; Ondan başka mahlûkatı terbiye eden yoktur. Bütün yıldızlar ordusunu, bütün melekler ordusunu, bulutlar ordusunu, insanlar ordusunu, hayvanlar ordusunu, bitkiler ordusunu, atomlar ordusunu, vs. Cenab-ı Hak terbiye ediyor.

Not: Alaaddin Beyin "Risale-i Nur'dan Kelimeler Cümleler" adlı eserinde "Saltanat-ı Rububiyet" yazısını da tavsiye ediyoruz. (a.g.e, Cilt:1, s. 142-145- Zafer Yayınları, İst. 2007)

*Kâinatta görülen bütün bedi, garip eserler Cenab-ı Hakk'ın Bedi isminin cilvesi. Aslında garip ve bedi olmayan bir şey yok da ülfet perdesi, alışılmışlık insanın gözünden bunları gizliyor. Mesela sadece su içsen yaşamaya yetmiyor, sadece havayı teneffüs etsen o da olmuyor. Sadece güneşin ısısı almak kâfi değil. Toprak zaten yenmiyor. Ama Cenab-ı Hak bunları birleştirip senin yiyemeyeceğin kadar çok ve çeşitli nimetleri önüne seriyor. Bunların dördü hiç karın doyurmazken, Allahu Teâlâ bu dört unsuru bir araya getirip herkesin midesini doyuruyor. Dünkü toprak, dünkü su bugün elma olmuş, ne garip bir şey, Rezzak isminin ne bedi bir cilvesi..

* Kâinatta önümüze serilen bu bedi ve garip manzaraları seyretmeye ülfet perdesi mani oluyorsa bunları hangi gözlük ile seyredebiliriz? "Ayetül Kübra" gözlüğü ile. Bildiğiniz gibi "Âyet-ül Kübra Kâinattan hâlıkını soran bir seyyahın müşahedatıdır" Oradaki seyyah Üstaddır. Onu okumakla, üstadla beraber kâinatı tefekkür edeceğiz.

* Esma-i İlahiyenin definelerindeki cevherleri(Sözler s:124 )

Efe'nin Gazelinde var ya;

"Kenz-i Hafi etsin zuhur

Kıl bunda dil bulsun huzur"

Yani; O gizli hazine ortaya çıksın, muhabbetiyle kalp huzur bulsun." Gizli hazine Cenab-ı Hakkın isimleri..Mesela şurada bulunan cemaatin her birisinin ayrı bir siması var. İnsanların ayrı ayrı suretleri, ağaçların, hayvanatın, denizlerin ayrı ayrı suretleri hep Musavvir(tasvir eden, şekil veren) isminden geliyor. Hem öyle akıp geliyor ki, faraza kıyamet kopmasa sonsuza karar dünyaya gelecek insan suretleri esas azalarda birbirinin aynı iken, hepsinin ayrı bir siması olacak. İşte bu Musavvir isminin hazinesinin sonsuz olmasından ileri geliyor. Diğer Esma-i Hüsna'yı da aynı şekilde düşünebiliriz.

*Hamd etmekte medih manası var. Hamd, şükrün daha geniş ve umumisi. Kul kendisine ulaşsın veya ulaşmasın bütün nimetlere hamd eder, kendisine ulaşanlara da şükür eder. Cenab-ı Hakkın hergün bütün yarattıklarını rızıklandırmasına hamd eder, kendi sofrasına bakar ve şükreder.

Not: Bu konuda Alaaddin Beyin "Risale-i Nur'dan Kelimeler Cümleler" adlı eserinde "Hamd Üzerine" adlı yazısı mütalaa edilebilir. (a.g.e, Cilt:1, s. 400-401, Zafer Yayınları, İst. 2007)

 

 

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-200

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-200

Ders: 3. Söz İzah: Mehmed Kırkıncı Hocaefendi *Allah ya..Allah’tan gelen şey nasıl olur,

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-199

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-199

Ders: Mesnevi-yi Nuriye, Katre’nin Hatimesi İzah: Prof. Dr. Alaaddin Başar *Üstad, İslam âl

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-198

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-198

Ders: Asa-yı Musa(s. 106) İzah: Prof. Dr. Şener Dilek İzah Edilen Kısım: Sonra o mütefekkir

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-197

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-197

Ders: Mesnevi-yi Nuriye, Katre risalesi, s. 69 İzah: Prof. Dr. Şener Dilek İzah edilen kısım:

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-196

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-196

Ders: 11. Söz İzah: Prof. Dr. Şener Dilek *Sanattaki letafeti, ilimdeki derinliği, tezyinattak

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-195

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-195

Ders: Hutbe-i Şamiye(s. 19) İzah: Prof. Dr. Şener Dilek İzah edilen kısım: “İstikbal yaln

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-194

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-194

Ders: 33. Söz, 23. Pencere İzah: Prof. Dr. Şener Dilek Not: Bu ders, İstanbul Yüzevler’de,

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-193

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-193

Ders: 14. Lem’a, İkinci Makam İzah: Mehmed Kırkıncı Hocaefendi *“Kâinat sîmasında, arz

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-192

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-192

Ders: 17. Lem’a, 13. Nota İzah: Mehmed Kırkıncı Hocaefendi *Cenab-ı Hak bizi kul olarak yar

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-191

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-191

Ders: Şualar(13. Şua,) s: 307 İzah: Prof. Dr. Şener Dilek İzah edilen kısım: “Bugün, bü

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-190

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-190

Ders: 14. Lem'anın Ä°kinci Makamı Ä°zah: Prof. Dr. Alaaddin BaÅŸar *“Besmelenin rahmet noktasÄ

Herhangi birinize ölüm gelip de: Rabbim! Beni yakın bir süreye kadar geciktirsen de sadaka verip iyilerden olsam! demesinden önce, size verdiğimiz rızıktan harcayın

Münafikün, 10

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

"Her şeyin bir alameti vardır. İmanın alameti de namazdır."

Münavi

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Fatih Camii Tekrar İbadete Açıldı(15 Nisan 1772) *Şeyhülislam İbn-i Kemal'in Vefatı(16 Nisan 1534) *Einstein'in Ölümü(18 Nisan 1955) *93 Harbi Başladı(19 Nisan 1877) *Miladi Takvime Göre Efendimiz'in(s.a.v) Doğumu(20 Nisan 571)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI