BATAKLIÄžA SAPLANMAK
Geçmiş asırlarda mesela Osmanlı imparatorluğu zamanında tehlikeli yolların kenarlarında insanlar bataklığa düşmesin diye yol kenarlarına yeniçeriler dizilirlerdi. Uyarırlardı insanları bu askerler. Yakalarlar ve bataklığa düşmelerini önlerlerdi. Şimdi Osmanlı yok. Yeniçeriler de olmaz elbet. Sahipsiz kaldı yollar. İnsanlar da günümüzde yolda doğru gitmek yerine hep kenarlıktaki bataklıklara takılıp kalmakta
Geçmiş asırlarda mesela Osmanlı imparatorluğu zamanında tehlikeli yolların kenarlarında insanlar bataklığa düşmesin diye yol kenarlarına yeniçeriler dizilirlerdi. Uyarırlardı insanları bu askerler. Yakalarlar ve bataklığa düşmelerini önlerlerdi.
Şimdi Osmanlı yok. Yeniçeriler de olmaz elbet. Sahipsiz kaldı yollar. İnsanlar da günümüzde yolda doğru gitmek yerine hep kenarlıktaki bataklıklara takılıp kalmakta. Hatta insanlar bu bataklıklara öyle saplanmaktaki onları çıkartmak ve yolun sonundaki menzile ulaştırmak çok zor olmakta.
Günümüzde bir ehl-i vicdan yolda giderken yol kenarındaki bir bataklıkta çırpınan ve çırpındıkça çamurlara daha çok belenen bir insanının önce elinden tutmalıdır.
Sonra onu oradan çıkarmalıdır.
Bir su tutarak onu temizlemelidir.
Temiz bir elbise giydirmelidir.
Onu acilen hastaneye kaldırmalıdır.
Varsa yarası, kırık çıkığı, tedavi ettirmelidir.
O, hastanede yatarken, kimsesi yoksa onun başucunda durmalıdır.
Kimsesi varsa arada bir hal hatır sormalıdır.
Sonra varsa onu evine yoksa kendi evine götürmelidir.
Onun kırıklarının iyileşmesi için aylarca belki yıllarca beklemelidir.
Artık normal bir insan gibi yolda yürümeye başlayınca da elinden tutup tekrar bataklığa düşmemesi için yolun sonuna kadar eşlik etmelidir.
Günümüzde menzile varmak da böyledir.
İnsanlara sadece adres vererek onları hakka, hak yoluna, hak yerine davet etmek yetmez.
Onların psikolojileriyle,
Onların sosyolojileriyle,
Onların çevresiyle,
Onların işiyle,
Ve onların ilgi duyduklarıyla ilgilenilmeli, onları rahat edeceği bir çevreye kavuşturmalıdır. Yoksa "ben anlattım, ben söyledim, ben çağırdım" mantığı günümüz insanını kurtarmaz.
Bir gün sahabe-i kirama namaz kıldıran peygamberimiz namazdan sonra ayağa kalkarak "Ey sahabelerim, var mı derdi olan gelsin paylaşalım, var mı sorusu olan sorsun cevaplandıralım, var mı gece rüya gören anlatsın da tabir edelim."diyerek insanlara nasıl sahip çıktığını ve sahabelerini nasıl yetiştirdiğini gösterdi.
Â
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DÄ°ÄžER YAZILAR
De ki: Sizin kendisinden kaçtığınız ölüm, muhakkak sizi bulacaktır. Sonra da görüleni ve görülmeyeni bilen Allah'a döndürüleceksiniz de O size bütün yaptıklarınızı haber verecektir.
Cum'a, 8
GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°
"Haramla beslenmiş vücut cennete giremez."
Taberânî.
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm Ä°nternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yaptÄ...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARÄ°HTE BU HAFTA
*Şair Muhammed İkbal'in vefatı(21 Nisan 1938) *TBMM'nin açılışı ve çocuk bayramı(23 Nisan 1920) *Osmanlı-Rus Harbi(24 Nisan 1877) *Hudeybiye Gazvesi(26 Nisan 628) *II.Abdülhamid'in tahttan indirilmesi(27 Nisan 1909)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...