Cevaplar.Org

ASR-I SAADET HATIRALARI-40

HZ. İBRAHİM(A.S)’IN KALDIĞI HAPİSHANE İslam tarihiyle alakalı eserlerde İran ile yapılan savaşlar sırasında yaşanan bir hadise şöyle anlatılır; “Kûsâ,* Nemrud’un Hz. İbrahim’i(a.s) hapsettiği söylenen tarihi bir yerdi. Zindan, hâlâ eski bir eser olarak muhafaza edilmekteydi. Saad bin Ebi Vakkas(r.a) bu tarihi mekâna bir ziyarette bulundu ve büyük Peygambere salât ve selam getirdikten sonra Kur’an’dan;


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2014-09-01 02:24:23

HZ. İBRAHİM(A.S)'IN KALDIĞI HAPİSHANE

İslam tarihiyle alakalı eserlerde İran ile yapılan savaşlar sırasında yaşanan bir hadise şöyle anlatılır; "Kûsâ,* Nemrud'un Hz. İbrahim'i(a.s) hapsettiği söylenen tarihi bir yerdi. Zindan, hâlâ eski bir eser olarak muhafaza edilmekteydi. Saad bin Ebi Vakkas(r.a) bu tarihi mekâna bir ziyarette bulundu ve büyük Peygambere salât ve selam getirdikten sonra Kur'an'dan;

وَتِلْكَ الأيَّامُ نُدَاوِلُهَا بَيْنَ النَّاسِ

"biz o günleri(n getirdiği zafer ve mağlubiyetleri) insanlar arasında değiştiriyoruz"(Âl-i İmrân:140) ayetini okudu.

KİSRA'NIN ARSLANINI ÖLDÜREN SAHABE

Kûsâ'nın ötesinde, İran başşehrine yakın bir mesafede Behreşîr şehri vardı. Buraya yerleştirilen Kraliyet süvari kuvvetleri hergün, kendileri hayatta durdukça İran imparatorluğunun sona eremeyeceğine dair and içmeyi adet edinmişlerdi.

Şehirde Kisra'nın beslediği ehli bir arslan** vardı. Bundan ötürü buraya Behreşîr(Arslan yatağı) ismi verilmişti. Saad'ın kuvvetleri şehre yaklaşınca, salıverilen hayvan ileri saflara saldırdı. Hz. Saad'ın kardeşinin oğlu ve öncü birliklerin komutanı Hâşim bin Utbe bu saldırgana kılıcıyla öyle esaslı bir darbe indirdi ki, hayvan oracıkta öldü. Saad bin Ebu Vakkas hazretleri, yeğeninin bu yiğitçe hareketi karşısında, onu alnından öptü.

İRAN BAŞKENTİNDE HZ. SAAD'IN OKUDUĞU AYET

Bilindiği gibi İslam orduları Kadisiyye muharebesinde sonra Sasani devletinin başşehrine yönelmişlerdi. Son Sasani hükümdarı Yezdgerd daha önce hanedanından olanları Hulvan'a göndermişti. Mağlubiyet haberini alınca kendisi de başkentini terk etmişti.

İslam ordusu başkumandanı Saad bin Ebu Vakkas hazretleri, yüzyıllardır Kayani hanedanına başkentlik yapmış tarihi Medain şehrine girerken, sessizliğin her tarafa hâkim olduğunu gördü. Bu manzara onun üzerinde derin bir tesir bıraktı. Kendisini tutamayarak Kur'an'ın şu ayetlerini okudu;

كَمْ تَرَكُوا مِن جَنَّاتٍ وَعُيُونٍ {*} وَزُرُوعٍ وَمَقَامٍ كَرِيمٍ {*} وَنَعْمَةٍ كَانُوا فِيهَا فَاكِهِينَ {*} كَذَلِكَ وَأَوْرَثْنَاهَا قَوْماً آخَرِينَ

"Onlar bağlardan, pınarlardan, ekinlerden, güzel konaklardan ve içinde zevk ile müstefit oldukları nîmetlerden nice nice şeyleri geride bıraktılar. İşte böyle oldu ve onları başkalar olan bir kavmi miras kıldık."(Duhan Suresi; 25-28)

İRAN ŞAHININ ÇIKARIMLARI

Mevlana Şibli Numani merhum, el Faruk adlı şaheserinde şöyle diyor; "İranlılar her söz ve hareketten uğurlu veya uğursuz bir mana çıkarmak itiyadında idiler. Yezdgerd (Kadisiyye harbi öncesi barış görüşmeleri için gelen)Arap murahhaslarına giydikleri harmaninin Arapça karşılığını sordu; "Burd" dediler. Farsça'da bu kelime "alıp götürmek" manasına geldiğinden, Yezdgerd'in hurafeye yatkın kafası bunu kötü alamet saydığından, birden "cihân bord"(dünyayı alıp götürürler) deyiverdi.

Sonra kamçının Arapça karşılığını sordu. Araplar da "sevt" dediler. Yezdgerd bu kelimeyi Farsça "yakılmış" manasına gelen "sûht" kelimesine benzeterek "Parsra sûht"(İran'ı yaktılar) deyiverdi.

Bu kötü işaretler, tefeüller bütün saray erkânının canını sıkmış, fakat şaha karşı hürmetlerinden kimse bir şey diyememişti.

Dipnotlar

* Ömer Rıza Doğrul, Asr-ı Saadet tercümesinde hatalı olarak Kui diye yazmış.

** Ömer Rıza Doğrul, Asr-ı Saadet tercümesinde hatalı olarak Kaplan diye yazmış.

Kaynaklar

1- Mevlana Şibli Numani, el Faruk, İngilizce çeviriden Türkçeye tercüme; Bütün Yönleriyle Hz. Ömer ve Devlet İdaresi, Cilt: 1, Mütercim; Dr. Talip Yaşar Alp, Hikmet- Dava-Çağ Yayınları, İst. 1975

2- Mevlana Şibli Numani, el Faruk, İngilizce çeviriden Türkçeye tercüme; Hz. Ömer (Asr-ı Saadet Tercümesi içinde 4. Ciltte neşredilmiştir) Mütercim; Ömer Rıza Doğrul, sadeleştiren; Osman Zeki Mollamehmedoğlu, Eser Neşriyat ve Dağıtım, İst. 1978

3-Ahmed Cevdet Paşa, Kısas-ı Enbiyâ ve Tevarih-i Hulefa, Cilt: 1, Bedir Yayınevi, İst. 1966

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

Âl-i imran:190

Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde selim akıl sahipleri için gerçekten açık, ibretli deliller vardır.

GÜNÜN HADİSİ

Takat getirebileceğiniz ameli alınız.Allah'a yemin olsun ki siz usanmadıkça Allah usanmaz.

Müslim, Kitabu Salati'l-Musafirin ve Kasriha

TARİHTE BU HAFTA

*Fatih Camii'nin yeniden ibadete açılışı(15 Nisan 1772) *Turgut Özal'ın Vefatı(17 Nisan 1993) *Türk-Yunan savaşının başlaması(18 Nisan 1897) *Miladi takvime göre Efendimiz'in (s.a.v.)dünyaya teşrifleri(20 Nisan 571)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI