HAFIZIN SAZI KIRMASI
Cumhuriyetin ilk yılları maalesef birçok Hafız, Kur’an okumayı bırakıp Gazelhan olmuşlar, şarkıcı olmuşlar, türkücü olmuşlar. Bir kısmı da ticarete başlamış, bu işlerden el çekmişler. Trabzonlu bir hafız da ticarete atılmış. Kendisinin bir de sazı varmış, onunla eğlenir, türkü söylermiş. Camiyle cemaatle alakasını kesmiş.
Şu anda 89 yaşına basmış ulu bir çınar'dan, Hafız Enver Galip Ceylan Hocaefendi'den bir hatıra nakletmek istiyorum. Allah'a şükür, hocamızın hatıralarını kayda aldık ve bir kitap halinde neşretmek için yazılı dökümlerini yapmaya devam ediyoruz. İnşallah en kısa zamanda bitirmek ve istifadeye arz etmek nasip olur. Şimdi o hatıralardan birini sizinle paylaşıyoruz. Salih Okur/cevaplar.org
"Cumhuriyetin ilk yılları maalesef birçok Hafız, Kur'an okumayı bırakıp Gazelhan olmuşlar, şarkıcı olmuşlar, türkücü olmuşlar. Bir kısmı da ticarete başlamış, bu işlerden el çekmişler.
Trabzonlu bir hafız da ticarete atılmış. Kendisinin bir de sazı varmış, onunla eğlenir, türkü söylermiş. Camiyle cemaatle alakasını kesmiş.
O sıralar bir ticaret heyeti vapurla İstanbul'dan Trabzon'a gitmiş. İçlerinde bir de Ermeni var. Trabzonlular bunları güzel suyu olan bir yere ziyafete götürmüşler. O hafız da tüccar ya, o da sazını almış, gitmiş.
Bir yerden yenilip içiliyor, bir taraftan da hafız efendi türkü söylüyormuş. Oradakilerin ona "hafız" diye hitapları Ermeninin dikkatini çekmiş. Demiş ki; "Ya, hafız diyorsunuz da, bu zat bildiğimiz hafızlarda mı, yoksa af buyurun şimdi şarkı türkü söyleyenlere de hafız deniliyor, onlardan mı?"
"Yok, bu Kur'an'ı ezbere bilen hafızlardan" demişler. Ermeni hafıza dönmüş; "Hafız bey, şimdi sen bu mukaddes kitabı ezbere biliyor musun?" demiş. "Tabii, biliyorum" demiş. Bunun üzerine Ermeni "yazık" demiş. "Niye?" demişler. "Eğer ben böyle mukaddes bir kitabı ezberleyen bir insan olsaydım, vallahi ondan başka bir şey okumazdım, böyle sazla vesaire ile ömür geçirmezdim."
O böyle söyleyince hafız efendi renkten renge girmiş. Bir müddet bir şey söyleyememiş. Sonra ayağa kalkarak oturdukları yerin arkasındaki kayaya sazı bir çarpmış. Hüngür hüngür ağlayarak "Vallahi, ben de huzurunuzda Allah'a söz veriyorum, şimdiden sonra Kur'an'dan başka bir şey okumayacağım" demiş.
Cumhuriyet devrinde yaşanmış böyle çok ibretlik vakıalar var.
Â
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DÄ°ÄžER YAZILAR
Kim Allah'a güvenip dayanırsa, Allah ona yeter.
Talak,3
GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°
Bir kimseye şer olarak bir müslüman kardeşine hakaret etmesi kafidir.
Riyazü's Salihin, 3/1605
SON YORUMLAR
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm Ä°nternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yaptÄ...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
- Selamünaleyküm bu değerli yazınızdan dolayı Ahmets kardeşimizi tebrik edi...
TARÄ°HTE BU HAFTA
*NATO'nun kuruluşu(24 Mart 1949) *Uhud savaşı(24 Mart 625) *Huneyn savaşı(29 Mart 630) *Fatih Sultan Mehmet Han'ın doğumu(30 Mart 1432)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...