ÂLİM KOYUN OLUR KUŞ OLMAZ
Bediüzzaman’ın Sözler Kitabı’nın sonundaki Lemaat bölümünde şöyle bir vecize var; “Hazmolmayan İlim Telkin Edilmemeli.” Bu başlığı taşıyan vecizenin izahı da şöyle:
Bediüzzaman'ın Sözler Kitabı'nın sonundaki Lemaat bölümünde şöyle bir vecize var; "Hazmolmayan İlim Telkin Edilmemeli." Bu başlığı taşıyan vecizenin izahı da şöyle:
-Hakiki mürşid-i âlim koyun olur, kuş olmaz; hasbî verir ilmini. Koyun verir kuzusuna hazm olmuş musaffâ sütünü. Kuş veriyor ferhine lüabâlûd kayyını.
Hakiki mürşit, âlim; koyunun kuzusuna verdiği temiz süt gibi temiz bilgileri samimi bir hava içinde, empati yaparak vermeli. Kuşun yavrusuna verdiği kusmuk gibi hazmolunmamış, belki kendisi bile inanmadığı, bilgileri vermemeli. Çünkü tesir etmez.
Otuz ikinci yılını çalıştığımız, eğitim öğretim hayatımızın her aşamasında Üstad'ın bu sözünü düşünmüşüzdür. Kimi zamanlar eğitim sisteminin öğrencilere zorla ezberletilen belki öğretmenlerin de istemediği yersiz ve faydasız bilgileri hatırlamışızdır. İnsanların kendilerinin bile inanmadığı malumatları telkin etmesinin gerçek bir eğitimcilik olmadığını görmüşüzdür. Bu manada o kadar çok örneğe rastlamışızdır ki burada saymakla bitmez..
Fakat elbette ki eğitim öğretim hayatı hep kötü örneklerle dolu değildir. Başta kutsal kitaplar ve peygamber sözleri olmak üzere birçok gerçek bilim adamının, eğitim ve öğretimcinin güzel örnekleriyle de doludur eğitim öğretim tarihi. Bu bağlamda dün Kur'an okurken En'am Suresi'nin "76.77.78.79." Ayetleri'nde bir anekdota rastladık.
Hani Hz. İbrahim'in Yıldızlara, Ay'a, Güneş'e bakarak önce onlara sanki tapılacak varlıklarmış gibi düşünüp açıklama yapması ve daha sonra onların fani şeyler olduğunu açıklayarak asıl batmayan ebedi olan Allah'a tapılması gerektiğini anlattığı "79." Ayet'in mealinin devamında ilginç bir açıklama var. Bu açıklamada Hz. İbrahim'in daha önceki ayetlere dayanarak aslında bu gök cisimlerine tapılmayacağını asıl Allah'a tapılması gerektiğini bildiğini ve söylediğini ancak kavminin batıl inanç olarak bir kısım gök cisimlerine taptığı için onları hemen dışlamayıp kendisi de onlarla oturup empati yaparak onlar gibi önce yıldızlara tapılması gerektiğini söylemesi halkının hoşuna giden bu sözden sonra, yıldızların kaybolmasıyla halkına kaybolan fani şeylerin tapılmaya değmeyeceğini söylemesi ve Ay çıkınca Ay'a, Güneş çıkınca Güneş'e aynı metodu uygulayarak halkıyla birlikte oturup düşüncelerini zamana ve nesneye dayalı olarak açıklaması müthiş bir eğitim öğretim tekniğidir.
Hz. İbrahim bir peygamberken daha işin başında gerçeği söyleyip çıkabilirdi işin içinden. Fakat kendini onların yerine koyarak onlarla birlikte bu işi izlemesi, tam yerinde doğruları söylemesi ve yanlışları göstermesi, eğitimde en önemli bir husus olan: "muktezayı hale mutabık hareket etme"sidir. (Hal nasıl gerektiriyorsa öyle davranma)
Goethe: "En güçlü silah, zamanı gelmiş fikirdir" diyor. Eğitim öğretimde zaman, mekan, empati, muhatap çok önemlidir.
Kur'an'ı Kerim'deki bu kıssayı okurken insan bir eğitimcinin nelerle karşılaşacağını ve neler yapması gerektiğini çok iyi anlıyor. Bu bağlamda:
1-Eğitimci, muhatabını iyi tanımalı. Onların inancını, kanaatini ve kültür yapısını iyi
bilmeli.
2-Eğitimci, karşılaştığı yanlışları hemen reddedici değil; onların niçin yanlış olduğunu göstererek reddedici olmalı.
3-Eğitimci, muhatabı ikna edici olmalı.
4-Eğitimci, sabırlı olmalı.
5-Eğitimci, yanlışı kesinlikle kabul edici olmamalı; fakat yanlışı kabul etmediğini de
doğruyu göstererek söylemeli. Yani eğitimci "Akla kapı açmalı, ihtiyarı elden almamalı." (Bu söz de Bediüzzaman'a ait.)
6-Bütün bunlara rağmen bir eğitimci, yanlışın, yanlış olduğunu gösterip; doğrunun doğru olduğunu anlattığı halde muhatabını ikna edemeyebilir. Hz. İbrahim'in babasını ikna edemediği gibi.
Bütün bu ifadelere göre eğitimci değişmeyen kesin tavırlı olmamalıdır. Mülayim, sabırlı, empati yapan olmalıdır. Yani:"-Hakiki mürşid-i âlim koyun olur, kuş olmaz…"
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
BİR MODEL OLARAK “MANA-YI HARFİ”

Mana-yı harfi, sanatın arkasında sanatkârı görmek ve göstermektir. Daha ilerisi, bu bilinci i
ÖLDÜKTEN SONRA DİRİLİŞİN İSBATI

Geçtiğimiz cumartesi akşam davet edildiğim yerde önüme bir metin koydular: -Hocam, bu akşam
EKONOMİK KRİZ VE BEDİÜZZAMAN

EKONOMİK KRİZ VE BEDİÜZZAMAN Ünlü sosyal antropolog Gellner’in Sovyetler Birliği’nin yı
MEDENİYET VE BEDİÜZZAMAN

Külliyatında Bediüzzaman, bize somut bir medeniyet projesi vermez. Zaten ondan böyle bir proje b
FELSEFE VE BEDİÜZZAMAN

Felsefe deyince insanın aklına çok sayıda soru takılmaktadır. İlk olarak felsefe nedir? sorus
NURSİ’DE DEVLET ALGISI-2

Siyaset-Şeriat Özdeşliği Burada ilk olarak Bediüzzaman’ın tek parti dönemindeki “siyaset
NURSİ’DE DEVLET ALGISI

Geniş anlamda şeriat; genel olarak İslam’ı ifade eder ve genellikle de bu anlamda kullanılır
ALLAH BEREKET VERSİN

Bir derste, “Mucize-i Ahmediye Risalesi” olan On Dokuzuncu Mektub’un Yedinci Nükteli İşaret
İNSAN BAŞIBOŞ BIRAKILMAMIŞTIR

Onuncu Söz’ün, Altıncı Hakikat’inin Altıncı Esas’ında: “Hem anlarsın ki insan, ipi b
ÂLİM KOYUN OLUR KUŞ OLMAZ

Bediüzzaman’ın Sözler Kitabı’nın sonundaki Lemaat bölümünde şöyle bir vecize var; “H
CERBEZE VE “GÜZEL GÖREN GÜZEL DÜŞÜNÜR” VECİZEZİNİN ANLAMI

Üstad, “Tuluat” eserinin başında “cerbeze” konusunu işliyor. Bu konuda cerbeze için:
- NURDAN SÜZÜLEN NOTLAR- HASAN HAYRİ SARIKAMIŞ-BİON MATBAACILIK-İSTANBUL-2010- 4. BÖLÜM
- NURDAN SÜZÜLEN NOTLAR- HASAN HAYRİ SARIKAMIŞ-BİON MATBAACILIK-İSTANBUL-2010- 3. BÖLÜM
- NURDAN SÜZÜLEN NOTLAR-HASAN HAYRİ SARIKAMIŞ-BİON MATBAACILIK-İSTANBUL-2010- 2. BÖLÜM
- NURDAN SÜZÜLEN NOTLAR- HASAN HAYRİ SARIKAMIŞ-BİON MATBAACILIK-İSTANBUL-2010- 1. BÖLÜM
- DÖRT KELİMELİK BİR İMTİHAN DÜNYASI
- AHMED AKGÜNDÜZ HOCAMIZIN GÖZÜYLE MUHAKEMAT
- KADER RİSALESİNDEN İKİ SUALE CEVAP
- NUR RİSALELERİNİN DİLİ VE ÜSLUBU ÜZERİNE-III
- NUR RİSALELERİNİN DİLİ VE ÜSLUBU ÜZERİNE-II
- NUR RİSALELERİNİN DİLİ VE ÜSLUBU ÜZERİNE-I
- BAHAR’IN HATIRLATTIKLARI
- MAHŞER YERİ HAKKINDAKİ RİVAYET
- KUR'AN ALTI YÖNDEN MUCİZEDİR
- AHSEN-İ TAKVİM SIRRI /Niyazi Beki
- YİRMİBEŞİNCİ SÖZ'DEN NOTLAR-5
- YİRMİBEŞİNCİ SÖZ'DEN NOTLAR-4
- YİRMİBEŞİNCİ SÖZ'DEN NOTLAR-3
- YİRMİBEŞİNCİ SÖZ'DEN NOTLAR-2
- YİRMİBEŞİNCİ SÖZ'DEN NOTLAR-1

İnfitar Suresi/6-8
Ey insanoğlu! Seni yaratıp sonra şekil veren,
düzenleyen, mütenasip kılan, istediği şekilde seni terkip
eden, çok cömert olan Rabbine karşı seni aldatan nedir?
GÜNÜN HADİSİ
Allahu Teala, kulunu helal (kazanç) talebinde yorgun görmeyi sever.
250 Hadis, s.197
SON YORUMLAR
- Az önce rast gele aldığım bir hadis kitabında rastgele açtığım bir sayf...
- Rabbimiz gani gani rahmet eylesin…...
- Yahudi propagandası için uydurulmuş yalan bir hikâyeyi bu güzel siteye yak...
- Selamun aleykum hocam seyda molla nadirın yanında ıcazesını alanlardan...
- Receb bey o rüyayı kaydetmedik, o rüyanın risalelerle alakası yoktu, ama o...
- Güzel paylaşım, kaynak belirttiğiniz için ayrıca teşekkür ederim. :)))...
- 18 Nisan 2021,tarihinde rahmetli oldu.....
- Allah razı olsun. "kısmetse diğeri de gelecek haftaya." kısmında yer alan ...
- Cenab-ı Allah ( cc) Salih rüya sahiplerinin sayısını artırsın....
- Makalede kullanılan " Kıskançlık " sıfatı, Ehli sünnet akidemize göre," ...
TARİHTE BU HAFTA
*Conk Bayırı Zaferi(10 Haziran 1915)
*Yeniçeri Ocağı'nın Lağvı(12 Haziran 1826)
*Cemil Meriç'in Vefatı(13 Haziran 1987)
*Darendeli Hacı Hulusi Edendi'nin Vefatı(14 Haziran 1990)
*Türkçe Ezan Uygulamasının Kaldırılması(16 Haziran 1950)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...