SİMAVLI MEHMET KÜÇÜKBURSA
Bundan yirmi altı yıl önce, 1987 yılında, Simav’da Hisar’ın arkasında demir kapılı evin ikinci katındaki dershanede kalıyorduk. Burası aslında Mehmet Serim Ağabey’in eviydi. Fakat ağabey evini hizmete verdiği için, o sıralar bu ev cemaatin hizmet merkezi olarak kullanılıyordu.
Bundan yirmi altı yıl önce, 1987 yılında, Simav'da Hisar'ın arkasında demir kapılı evin ikinci katındaki dershanede kalıyorduk. Burası aslında Mehmet Serim Ağabey'in eviydi. Fakat ağabey evini hizmete verdiği için, o sıralar bu ev cemaatin hizmet merkezi olarak kullanılıyordu. Vakıf olmadığı için, dershane gündüzleri pek açılmazdı, akşamları ise cemaatin güzel bir organizasyonu ile hizmet ederdi.
Simav nur talebeleri sıra ile her akşam birisi gelerek erkenden sobayı yakıp dershaneyi ısıtıyor, çay suyunu kaynatıyordu. Simav'ın ilk nur talebeleri: Hacı Ömer Kalaycık, Mehmet Serim, Mehmet Makas, Hasan Uygun, Yakup Erdoğan, Mümtaz Koç ve Ali Göktaş her akşam buraya gelerek ders yapıp, sohbet ediyorlardı. Nöbet usulü, sırayla soba yakıyor, çay yapıyor ve bardakları yıkıyorlardı. O, elli yaşın üstündeki insanların bu sadakati ve samimiyeti bizi mest ediyordu. Biz ise birkaç öğrenciyle dershanenin bir odasında kalarak kendi işimize bakıyorduk.
Bu elli yaşın üstündeki ağabeylerden birisi de Mehmet Küçükbursa'ydı. Yaklaşık yüz yirmi kilo, iri yarı bir insandı. Kendisinde kalp krizi rahatsızlığı olduğu söyleniyordu. Bu haliyle o da sıraya giriyor, sırası gelince erkenden dershaneye geliyor, sobayı yakıyor, çay suyunu koyuyordu. Çayı cemaate dağıtırken nefes nefese kalıyor, boş bardakları toplarken zorlukla eğiliyor, kalkarken de mutlaka bir yerlere tutunarak kalkıyordu. Sonra da bulaşıkları mutfakta nefes nefese yıkıyordu.
Mehmet Küçükbursa Ağabey, yine dershanede bir nöbetini tutarken telefon çalmıştı. Ankara'da okuyan bir öğrencimiz, bizi aradığını, hal hatır soracağını söylemişti. Ben de o gün annemlere gitmiştim. Mehmet Ağabey, yarım saat sonra aramasını söyleyerek arabasına atladığı gibi bize gelmişti. Durumu anlatınca demiştim ki: "Ağabey bir hal hatır sormak için buraya kadar gelinir mi? Neden zahmet çektiniz? O da demişti ki: "- Hayır, hayır, olsun kardeş, nöbetimi tam tutmalıyım."
O akşam, gene nefes nefese çay dağıtırken dayanamadım kendisine dedim ki:
-Ağabey müsaade edin de bu işi biz yapalım, çayı biz dağıtalım. Bu sözü duyan ağabeyin yüzünün çizgileri değişti, morali bozuldu ve dedi ki:
-Ben bu cemaate hizmet etme sevabını almayayım mı? Ahirette ben de bu cemaatten birisi olmayayım mı? Kardeş dünyada da, ahirette de ben de bu cemaatten birisi olmak istiyorum. Bunun için de bu cemaate hizmet etmem lazım.
Bir gün şehre göre karşınızda duran Hisar'ın sağından aşağı inen yoldan Lise'ye doğru yürürken onun marangoz atölyesinin geceden kapatılmadığını gördüm. Öğlen geçerken de atölyenin hali hiç değişmemişti. Ertesi gün de hiç değişmedi. Günlerce haftalarca aylarca hep öyle kaldı. Çünkü Mehmet Küçükbursa Ağabey birkaç kalp krizi geçirdikten sonra, maalesef son kalp krizini de geçirmiş ve Hakkın rahmetine kavuşmuştu. Geçen gün arkadaşlarla mezarının başına gittik. Fatiha okuduktan sonra bir nur talebesi ellerini kaldırarak dua etti:
-Ya Rabbi, bu zat bütün Simav nur talebeleri gibi hazret-i Peygamberin ümmetine hizmet eden birisidir. Buna biz şahidiz. Bu Ağabeyi de diğer Simav nur talebeleri gibi ahirette Rasulullah'ın şefaatine erdir ve Üstad'ın talebeliğine mazhar eyle.
Ruhun şad olsun. Nur içinde yat ey Simav'ın ilk nur kahramanlarının en gürbüz Ağabeysi.
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
İSLAM’A ADANMIŞ BİR ÖMÜR: SEYDA MUHAMMED FEHMİ EL-İSKENDERİ.

Yüzünde, alnında, gözlerinde ve ellerinde huzur denilen şeyi gezdiren, dillendiren, misafir ede
VAHDET YILMAZ AĞABEY KİMDİ?-3

VAHDET AĞABEYİN UÇAK BİLETİMİ ALMASI Ben 1975-76 senesinde Erzurum İslami İlimler Fakültes
VAHDET YILMAZ AĞABEY KİMDİ?-2

Muhterem kardeşlerim, bana soruyorlar; “Acaba sizin Risale-i Nur Külliyatına bu aşkınızı sa
VAHDET YILMAZ AĞABEY KİMDİ?-1

“Evvela şunu ifade edeyim; Merhum Vahdet Yılmaz ağabey, 1945 yılında dünyaya teşrif etmişl
BİR KIRKINCI HOCA GEÇTİ-2

Hocam aynı zamanda ciddi muhakeme sahibi, mantık abidesi bir zattı. İlmi münazaraları tarihe m
BİR KIRKINCI HOCA GEÇTİ-1

Tarih nice yiğitlere, kahramanlara, davası için varını, yoğunu ortaya koyan emsalsiz iman erle
MEHMED FEYZİ PAMUKÇU EFENDİ

28 Mart 1912 tarihinde Kastamonu’da dünyaya gelmiştir. Babası İzzet Efendi, Annesi Hâfıza Ai
NUR’UN MÜTEVAZI ÇEHRESİ; MEHMED KIRKINCI HOCAM-4

Şimdi, ilim, hikemi şiir, fikir, marifet ve üslub; üslub-u hâkim. Bunları çok severdi. Mesela
NUR’UN MÜTEVAZI ÇEHRESİ; MEHMED KIRKINCI HOCAM-3

Kadirşinastı. Bütün İslam cemaatleri sever ve sevdirirdi. Bakın biz çok dinledik; günde beş
NUR’UN MÜTEVAZI ÇEHRESİ; MEHMED KIRKINCI HOCAM-2

Erzurum’da Kurşunlu medresesi var. Şeyhülislam Feyzullah Efendi zamanında bina edilmiş. Onun
NUR’UN MÜTEVAZI ÇEHRESİ; MEHMED KIRKINCI HOCAM-1

Değerli Ziyaretçilerimiz! Dört sene oldu, değerli âlim Mehmed Kırkıncı hocamızın üful edi
- KIRKINCI HOCAMI ANMA VESİLESİYLE BİR KAÇ SÖZ
- KARDEŞİNİN DİLİNDEN MERHUM MOLLA ZAHİD MALAZGİRDİ HOCAEFENDİ-3
- KARDEŞİNİN DİLİNDEN MERHUM MOLLA ZAHİD MALAZGİRDİ HOCAEFENDİ-2
- KARDEŞİNİN DİLİNDEN MERHUM MOLLA ZAHİD MALAZGİRDİ HOCAEFENDİ-1
- MEHMET KIRKINCI HOCAM VE NOT DEFTERİM-5
- MEHMET KIRKINCI HOCAM VE NOT DEFTERİM-4
- MEHMET KIRKINCI HOCAM VE NOT DEFTERİM-3
- MEHMET KIRKINCI HOCAM VE NOT DEFTERİM-2
- MEHMET KIRKINCI HOCAM VE NOT DEFTERİM-1
- MOLLA MEHMET ZAHİT HOCA EFENDİ İLE TANIŞMAM
- MERHUM KIRKINCI HOCAMIZIN TALİM VE TEDRİS YÖNÜ
- ŞAHİN YILMAZ HOCAEFENDİ(1936-2007)
- MAHVİYET KUBBESİ ALTINDA BİR “UMMAN”
- HACI KEMAL BOYNUKALIN AĞABEY
- KIRKINCI HOCAM’I BÖYLE TANIDIM
- HOCAMIN CENAZESİ BAŞINDA
- KIRKINCI HOCAM, HACI İSHAK ABİ VE TESBİH OLAYI
- AHİR ZAMANDA İLİM, ÂLİM VE MEHMET KIRKINCI HOCAM
- MEHMED KIRKINCI HOCAEFENDİ
- MEHMED KIRKINCI HOCA KİMDİR?
- KIRKINCI HOCAMIZI YÂD EDERKEN
- SAİD ÖZDEMİR AĞABEY’DE HAKİKAT ARAYIŞI
- HINISLI FAHRETTİN HOCA
- KIRKINCI HOCAEFENDİ
- İNAM MUHİDDİNOĞLU HOCAEFENDİ(1910-1995)
- MEHMED EMİN BİRİNCİ AĞABEYİN HATIRASINA
- SUNGUR AĞABEYİN ARDINDAN
- PROF. DR. FARİS KAYA
- PROF. DR. ŞENER DİLEK AĞABEY

Andolsun ki biz, öğüt alsınlar diye, bu Kur'an'da insanlara her türlü misali verdik.
Zümer, 27
GÜNÜN HADİSİ
İki müslüman birbiriyle karşılaşıp da el sıkışılarsa, ayrılmazdan evvel günahları bağışlanır.
(Riyazü's-Salihin)
SON YORUMLAR
- Allah ebeden razı olsun Can babamızdan, yazıldığı üzere hakikaten öyle b...
- Allah rahmet eylesin. Mekanı Cennet, makamı saadet olsun. âmin....
- Salih Ekinci hocaefendiye şükran borçluyuz. Yazılarının devamını bekliyo...
- İlahiyatçı hocaların bir kısmı medrese eğitimine merdiven altı eğitim d...
- Allah razı olsun. Güzel bir yazı. Tebrike der, devamını dileriz....
- Maşâallah Hocama. Mutedil, hastalıkalrın farkında, basiret ve ferasetli bir...
- Ahmed bey teşekkür ederim yorumunuz için. Ben kütüphanemdeki kitapları tan...
- selamün aleyküm mustafa hocamıza bu tahkikli ve tasnifli yazısından dolay...
- Ahmed Muhammed Şâkir, Umdetu't-Tefsîr ani'l-Hafız İbn Kesîr de eklenmeli...
- Çok güzel Allah razı olsun...
TARİHTE BU HAFTA
*Bosna'da 800 kadar camii Sırplar Tarafından Yıkıldı(20 Ocak 1993)
*Ridaniye Zaferi(22 Ocak 1517)
*Babiali Baskını(23 Ocak 1913)
*Hz.Ali'nin Küfe'de Şehid Edilmesi(24 Ocak 661)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...