BİR İP İLE BAĞLANDIĞIM
Ey lütf-u Yezdan,
Büyük bir gemiyim, koca okyanuslara açılmak için fırtınaların dinmesini bekliyorum.
Ey lütf-u Yezdan,
Büyük bir gemiyim, koca okyanuslara açılmak için fırtınaların dinmesini bekliyorum.
Fırtınaların dinmesini beklerken ey ulu sultanım, ince bir iple iskeleye bağlıyım. Aslında bu iskeleye ince bir iple değil kalın bir halatla bağlıydım. Fakat fırtınalar ese ese, dalgalar vura vura tek tek kopardı iplerimi. Şimdi sadece bir sicim kaldı beni iskeleye bağlayan. Eğer o da koparsa, içinde ruh olan bu beden gemisi ya kıyıya vurur parçalanır ya da açıklara sürüklenir, dev dalgalar arasında kaybolup gider.
Yazık olur bu beden gemisine ey Allah'ım. Bu gemiye sahip olmak, bu gemiyi bu güne kadar muhafaza etmek elbette ki kolay olmadı. Bu gemiyi bu güne kadar Sen yaşattın Allah'ım. Bu gün ise güya onun kaptanı olan bu aciz kulun ve onun zalim nefsi onu idare ediyor. Oysa bu aciz kulun bu zalim nefsiyle onu sağlam iplerle iskeleye bağlayan halatlara sahip çıkamadığından hepsi koptu sadece bir ince ip kaldı.
Ey Allah'ım, eğer o ince ip de koparsa ne olur bu zavallının hali?
Koparma o ince ipi Allah'ım.
Sen istersen o ince ipi kalınlaştırırsın. Bir ipe bin ip ekleyerek bir urgan ve o urganı da bir halat yaparsın.
Ne olursun yüce sultanım, hata benimdir, af senindir.
İhmal benimdir, muhafaza senindir,
Gaflet benimdir, dikkat senindir.
Nefsine yenilen benim, ama ben seninim,
Zamana yenilen benim, ama zaman senindir,
Kenara kıyıya, köşeye sığınan benim; okyanuslar, meydanlar, ovalar seninidir.
Ben zavallıyım, sen âlisin,
Ben zararlıyım, sen faydalısın.
Ben zayıfım, sen kavisin.
Ne olur Allah'ım, bu beden gemisinin halatını, bilhassa bu fırtınalı zamanda, iskeleye çok sayıda kuvvetli iplerle bağla.
Eğer bir gün fırtına dinip bu limandan açık denizlere sefer etme zamanı gelirse işte o zaman bu beden gemisini kazasız belasız menzile yetiştirmeyi nasip et Allah'ım.
Bu hayat okyanus, gemiler çoktur,
Hepsi yüzer gider normal hız ile.
Aslında ölüm diye bir şey yoktur,
Herkes göçüp gider en son menzile
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR

Doğrusu Allah katında din, İslâm'dır; o kitap verilenlerin anlaşmazlıkları ise sırf kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki taşkınlık ve ihtirastan dolayıdır. Her kim Allah'ın âyetlerini inkâr ederse iyi bilsin ki, Allah hesabı çabuk görendir
Âl-i İmran:20
GÜNÜN HADİSİ
SABAH İLE YATSI NAMAZLARINI CEMÂATLE KILMANIN FAZÎLETİNE DÂİR EBÛ HÜREYRE HADÎSİ
Münâfıklara sabah ile yatsı (cemâat) namazlarından daha ağır hiç bir namaz yoktur. (Halbuki) bu iki namaz(ın cemâatin)de olan (ecir ve fazîlet)i bilseler emekliye, emekliye (sürtüne, sürtüne) de olsa onlara gel(ip hâzır ol)urlardı. (Ebû Hüreyre)
SON YORUMLAR
- İstifade etmek istiyorum....
- Bu hadiseler çok elzem bakışımi değiştiriyor masumane inkişafa sebep oluy...
- 18. Lem'a.. 19 değil...
- selamun aleyküm keşke bunlar kitap olsa?...
- "Vettakullahe ve yuallimeküm" "Siz Allah'tan korkarsanız, takva sahibi olursan...
- İnşallah düşünüyoruz..Biraz mesafe girdi araya..Kitaplarımızdan uzak kal...
- S aleyküm abiler... Bir şey soracağım kızılicaz notlarimizin devamı yok m...
- Harika...
- Doğumundan başlasaydınź ölümüne kadar yazsaydınız benim için daha fayd...
- Paranın M kemal olan kısmını değil de ters tarafını kullansanız daha iyi...
TARİHTE BU HAFTA
*Köprülü Fazıl Mustafa Paşa'nın Şehit düşmesi (19 Ağustos 1691)
*Mescid-i Aksa'nın Yahudilerce Yakılması(21 Ağustos 1969)
*Sakarya Savaşı (22 Ağustos 1921)
*Hz. Ebu Bekir (634) ve Ebussuud Efendi'nin (1574)[23 Ağustos]
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...