MUHAMMED İKBAL'İN ŞİİRLERİNDE HZ. MEVLANA
Yirminci yüzyılın en büyük müslüman felsefecisi ve düşünürü Dr. Sir Muhammed İkbâl, Celâleddin-i Rûmî'nin feyiz ve irşadından ve kendisini onun talebesi ve onu da kendisini doğru yola getiren hocası kabul ettiğinden yer yer bahsetmiş, bunu itiraf etmiş ve Mesnevi'nin kendisine yeni bir ruh, yeni bir heyecan verdiğini
Yirminci yüzyılın en büyük müslüman felsefecisi ve düşünürü Dr. Sir Muhammed İkbâl, Celâleddin-i Rûmî'nin feyiz ve irşadından ve kendisini onun talebesi ve onu da kendisini doğru yola getiren hocası kabul ettiğinden yer yer bahsetmiş, bunu itiraf etmiş ve Mesnevi'nin kendisine yeni bir ruh, yeni bir heyecan verdiğini açıkça belirtmiştir. Bir yerde şöyle der:
"İçi aydın mürşid pîr Rûmî,
Aşk ve cezbe kervanının lideridir o.
Onun makam ve mevkii ay ve güneşten daha yüksektir.
Çadırını ve çadır ipini kehkeşândan yapar.
Kur'an'ın nuru onun sinesinin ortasındadır.
Onun aynasından Cem'in kadehi utanır."(1)
Bir diğer yerde şöyle der:
"O aşk ve muhabbet önderi (Celâleddîn Rûmî),
Susuz olanlara onun sözleri selsebîl (cennet çeşmesi) gibidir."(2)
Fakat bununla birlikte o, bazı kimselerin bakışlarını onun sözlerinin sadece zahirî manasına bakarak sınırlandırdıklarından, asıl anlatmak istediğine inatla yönelmediklerinden şikâyet eder. Onun cana can katan, gönül yakan özü ve ruhu yerine, raks ve vecde âlet etmişlerdir diye öfkelenir;
"Kimsenin görmediği şekilde onun sözlerini açıklamışlar.
Onun manasını ceylan gibi bizden kaçırmışlar.
Onun sözünden vücûdun raksını çıkarmışlar,
Gözleri, ruhun dansından gizlemişlerdir."(3)
Ama bu kusur Mesnevi'nin değil, bizimdir. Mesnevi bu değişim (inkılap) döneminde bile bize yoldaş olabilir, yol gösterebilir. Bu maddeci devrin, materyalist çağın en çok mahrum olduğu şey yanıp yakılış ve iffetli aşktır.
"Gönüller yanış yakılıştan mahrum, gözler iffetli değil.
O halde senin korkusuz olmayışına şaşılacak ne var.
Frenk sürmesi ile (batı kültürü ile) aydınlanmış o göz,
Beceriklidir, lâf üretendir, ama ıslak (manevî aşka sahip) değildir.(4)
Bu uyanık ve canlı servet Mesnevi' den elde edilebilir. Bu asrın, içinde bulunduğumuz bu çağın gençlerine vasiyet ve tavsiye ederek şöyle buyuruyor İkbâl:
"Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî'yi kendine yol arkadaşı (yol gösteren) yap.
Tâ ki Allah sana yanış yakılış (manevî yücelik) nasib etsin.
Mevlânâ özü kabuktan ayırdığı (dıştaki kabuk ile içteki gerçeği bildiği) için,
Dostun yanına giderken, ayağını sağlam basar (yolda perişan bırakmaz)."(5)
Ebul Hasan en Nedvi
İslam Önderleri Tarihi
Terc: Yusuf karaca
Kayıhan Yayınları
Dipnotlar
1-M. İkbâl, Ey Şark Milleti, Ne Yapmalı,
2-İkbâl, Câvidname,
3-M. İkbâl, Câvidnâme, s:224.
4-Bâli Cibril
5-Câvidnâme, s. 224.
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
ÖLÜM-HAYAT DENGESİ

Dünya hayatında ölüm hayatı yere serecek Ölüm ötesinde hayat ölümü idam edecek Dar-ı f
GENÇLİĞE MESAJ

Yiğidim, aslanım, ha gayret eyle Gaflet üstümüzde kalmasın böyle İmanla yatıp-kalk, ihlâ
GUZ-U MEVİJ

Fegiler ey fegihler dinleyin siz, Ne söylersem bilin, ezberleyin siz. Ki gerçekten size ben sevg
ÜSTADIM SANA HAYRANIM

Dağ gibi imanına, bağ çiçek irfanına, Hak yolu davasına pek derinden hayranım. Bana Kur’
NERDESİN ADNAN MENDERES?

Zeytin dalları da boynunu bükmüş, Bozulmuş bağları yaprağın dökmüş, Yüce dağlarına
YA RABBİ!

Mahcubum ve de mahzunum Ya Rabbi Çünkü hamdinden âcizim ya Rabbi Mesrurum ve de mutluyum ya R
- ARZ-I MUKADDES
- DÜNYA SENİNLE MAĞRUR
- TANINMAMAK
- ŞİİRİMSİ BİR ANLATIMLA BESMELE
- KIRKINCI HOCAM’A
- MEDİNE’DE PEYGAMBER EFENDİMİZE YAZILAN ŞİİR
- GURURLANIR MI?
- DÜNYA
- YUNUSZADE AHMED VEHBİ EFENDİ’NİN BİR ŞİİRİ
- MERHAMET
- GÜZELLİK DEDİĞİN
- BEN BİR İNSAN ARIYORUM
- KARLI DAĞLARIN BAŞINDAN
- FİKİR İŞÇİSİ
- AKILLI OLAN HER BOYAYA BOYANMAZ
- OKU DOSTUM OKU
- İNSAN İNSAN
- YANLIŞTIR EFENDİM
- DEDİLER
- GÖZÜNDEN VUR
- AKIŞINA BIRAK
- DÜŞÜP KALKMAYAN
- MUALLİM
- BÜYÜKLÜKLENME SAKIN!
- KISA-UZUN
- DİLİMİN BELASI
- SONUNA GELDİK
- BİR ATLI
- DÖNÜP YÜZÜMÜ HAK’TAN YANA

Doğrusu Allah katında din, İslâm'dır; o kitap verilenlerin anlaşmazlıkları ise sırf kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki taşkınlık ve ihtirastan dolayıdır. Her kim Allah'ın âyetlerini inkâr ederse iyi bilsin ki, Allah hesabı çabuk görendir
Âl-i İmran:20
GÜNÜN HADİSİ
Ey Allah'ın Resulü," dedim, "şayet Kadir gecesine tevafuk edersem nasıl dua edeyim?" Şu duayı okumamı söyledi: "Allahümme inneke afuvvun, tuhibbu'l-afve fa'fu anni. (Allahım! Sen affedicisin, affı seversin, beni affet.)
Tirmizi, Da'avat 89,
SON YORUMLAR
- Allah ebeden razı olsun Can babamızdan, yazıldığı üzere hakikaten öyle b...
- Allah rahmet eylesin. Mekanı Cennet, makamı saadet olsun. âmin....
- Salih Ekinci hocaefendiye şükran borçluyuz. Yazılarının devamını bekliyo...
- İlahiyatçı hocaların bir kısmı medrese eğitimine merdiven altı eğitim d...
- Allah razı olsun. Güzel bir yazı. Tebrike der, devamını dileriz....
- Maşâallah Hocama. Mutedil, hastalıkalrın farkında, basiret ve ferasetli bir...
- Ahmed bey teşekkür ederim yorumunuz için. Ben kütüphanemdeki kitapları tan...
- selamün aleyküm mustafa hocamıza bu tahkikli ve tasnifli yazısından dolay...
- Ahmed Muhammed Şâkir, Umdetu't-Tefsîr ani'l-Hafız İbn Kesîr de eklenmeli...
- Çok güzel Allah razı olsun...
TARİHTE BU HAFTA
*Bosna'da 800 kadar camii Sırplar Tarafından Yıkıldı(20 Ocak 1993)
*Ridaniye Zaferi(22 Ocak 1517)
*Babiali Baskını(23 Ocak 1913)
*Hz.Ali'nin Küfe'de Şehid Edilmesi(24 Ocak 661)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...