Cevaplar.Org

AHMED KEMALEDDİN ÜSTÜN HOCAEFENDİ(1885-1979)

Kemaleddin Efendi, 1885 yılında Gerede’de dünyaya gelmiştir. Küçük yaşlarda annesini kaybederek öksüz kalmıştır. Babası Hacı Emin Efendi’den ilim tahsil eden Kemaleddin Efendi, bir yandan da medresede babasına yardımcı olmuştur. Hacı Emin Efendi ölünceye kadar kendisinden ilim tahsiline devam etmiştir


Murat Ergüven

murat@muraterguven.com

2012-12-08 08:30:41

Kemaleddin Efendi, 1885 yılında Gerede'de dünyaya gelmiştir. Küçük yaşlarda annesini kaybederek öksüz kalmıştır. Babası Hacı Emin Efendi'den ilim tahsil eden Kemaleddin Efendi, bir yandan da medresede babasına yardımcı olmuştur. Hacı Emin Efendi ölünceye kadar kendisinden ilim tahsiline devam etmiştir.

Babasının ölümü üzerine Gerede'den ayrılıp İstanbul'a giden Kemaleddin Efendi, medrese eğitimini İstanbul'da tamamlamıştır. İstanbul'da Fatih Medresesi'nde başta fıkıh, fıkıh usulü ve kıraat olmak üzere diğer medrese ilimlerinden icazet aldıktan sonra Gerede'ye dönmüştür. Zamanla babasının talebe yetiştirdiği medresede babasının ölümüyle boşalan müderrisliğe geçip burada talebe yetiştirmeye başladı.

Kemaleddin Üstün Efendi, hal tercümesinde İstiklal Harbi sonrası yaşanan büyük kırılmaya da işaret ediyor: "Gerede'ye dönerek, babamdan miras medresede tedris heveslerinde iken, çeşitli belalar doğuran o meş'um(uğursuz) Birinci Cihan Savaşı çıktı. Ben de asker olup, sıhhiye memurluğu ile Avanos kazasını boylayarak, dört sene süren cihan savaşını bitirdik. Derken Milli Mücadele denilen savaş çıktı. Bu savaşa ne dindar kişiler katıldı. Buhariler, hatimler okunarak, düşman vatandan atıldı. Medreseler açıldı, gürül gürül dini, ahlaki dersler okunmaya başladı. Ben ve emsalim hiç ivaz(karşılık) düşünmeyerek, fahri dersler aldık. Biraz sonra birer maaş veya avcı yemi ile taltif olunduk. Öyle sandık ki, Asr-ı Saadetten pırıltılar geliyor.

Böyle zevkli zevkli derslerle meşgul iken ansızın çıkan yıkıcı, yakıcı, her şeyi alt üst edici bir fırtınada neye uğradığımı şaşırdım. Biraz önce birer ibadet ve fazilet olan Kur'an okumalar, ilimler, zikirler, tesbihler, birer ağır suç sayıldı. Canlarıyla, mallarıyla savaşlara katılan ne dindar hocalar ve imamlar, sarıkları boyunlarına dolanarak zindanlara atıldı. Bu, büyük bir imtihandı. Nitekim Araf Suresinin 154. ayet-i kerimesinde buyruluyor ki; "Allahım, bu senin hususi bir imtihanından ibarettir. Sen dilediğini yoldan çıkarırsın. Dilediğine de yolu buldurursun. Sen bizim yârımızsın; artık bizi yarlığa, bizi bağışla. Sen yarlığayanların hayırlısısın."

Kemaleddin Efendi burada talebe yetiştirmeye devam ederken, 1945 yılında Gerede Müftüsü Ali Rıza Ünlü Hoca'nın vefatı üzerine, Gerede Müftülüğü'ne tayin oldu. Müftülüğü döneminde hevesli ve gayretli birçok ilim meraklısına kendi kütüphanesinde Arapça ve fıkıh dersleri verdi. Yirmi üç yılı aşkın Gerede Müftülüğü yapan Kemaleddin Efendi, halkın büyük takdir ve beğenisini kazanarak, "Koca Müftü" lakabıyla gönüllerde taht kurdu.

Gerede Müftülüğü görevini yürütmekte iken 1968 yılında emekli olan Koca Müftü, emeklilik yıllarında zamanının çoğunu kendisini ziyarete gelenlere ayırarak onlara sohbetler yaptı.

Hayatını ilme adayan Koca Müftü, Ahmed Kemaleddin Efendi, 29 Ekim 1979 yılında Rahmet- i Rahman'a kavuştu.

Müftü Efendi'nin Güzide Vasıfları

Bütün harcamalarını planlı bir şekilde yapan Koca Müftü, israftan nefret eder ve hayatında denk bütçeyi çok iyi uygulardı. 

Çok hünerli bir insan olan Kemaleddin Efendi, gençlik yıllarında ayakkabı kalıbı ve cilt işleriyle uğraşmıştır. 

Dînî hizmet veren insanların zekât ve sadakaya muhtaç olamaması için kesinlikle ellerinden bir iş gelmesi gerektiğine inanırdı.

Hediyeleşme, mektuplaşma ve tebrikleşmeye çok önem veren Koca Müftü, kendisine gelen mektuplara mutlaka cevabî mektup gönderirdi. Arkadaş ve dostlarıyla mektuplaştığı gibi ilim ehli ile de mektuplaşırdı. İlmî konularda tereddüde düştüğünde Ömer Nasuhî Bilmen, Ahmet Hamdi Akseki gibi alîm hoca efendilerle de mektuplaştığı olmuştur.

İlmi Uğraşıları

İlimden hoşlandığı gibi şiirden de hoşlanan Hoca Efendi'nin Arapça ve Farsça Allah sevgisini işleyen şiirleri vardır. Yazısı çok güzel olan Koca Müftü, hat çalışmaları da yapmıştır. Çok iyi derecede Arapça ve Farsça bilen Koca Müftü askere gittiğinde komutanından Fransızca da öğrenmiştir.

Halkla Bütünleşmesi

Yöre halkı tarafından çok sevilen, sayılan ve hürmet edilen bir zât olduğundan, düğün, dernek, toplantı ve sohbetlere mutlaka davete edilirdi. Koca Müftü, davetlere mümkün mertebe icabet etmeye çalışır, eğer davete gidemezse hediye gönderirdi. 

Yöre halkı tarafından tanındığı kadar ülke genelinden de seveni, tanıyanı çoktu. Bu yüzden kapısı yirmi dört saat ziyaretçilere açıktı. Zaman zaman ülkenin tanınmış simalarından da Koca Müftü ile görüşmeye gelenler olduğu bilinmektedir.

Talebe YetiÅŸtirmesi

Resmî görevinin haricinde özel olarak verdiği derslerde 70 civarında değerli hocaefendi yetiştirmiştir. Koca Müftü, talebelerine karşı çok nazik ve anlayışlı davranır; onlara olan sevgisinden ve onların ilme olan heveslerinden dolayı karşılarında edepli otururdu. Eğitiminde talebelerin kabiliyetini, zekâ düzeylerini ve kapasitelerini ön plana alarak seviyeyi düzenleyen Koca Müftü, zekî ve ilim meraklısı talebeleri iyi takip ederdi.

Talebelerinden bazıları şunlardır; Ekrem Doğanay Hocaefendi (Allah Rahmet eylesin), oğlu Habibullah Efendi (Allah Rahmet eylesin), Ömer Cevahircioğlu Hocaefendi, Şeref Danışman Hocaefendi.

Gayet onurlu ve kimseye boyun eğmeyen kişiliği ile bilinen Koca Müftü bütün hayatını, insanlara doğru yolu göstermeye, insanları irşâd etmeye, insanlara Allah'ın emir ve yasaklarını anlatarak Allah'a iyi bir kul olma bilincini aşılamaya adamıştır.

Koca Müftü, müderris olarak çalıştığı yıllar, ardından yaklaşık 20 yıllık vaizlik ve 23 yıllık müftülük yılları da dâhil olmak üzere hayatını insanları irşâd etmekle, dini yaşanılır kılmaya çalışmakla geçirmiştir.

Eserleri:

Kemaleddin Efendi'nin iki önemli eseri mevcuttur. Temel dinî bilgiler kitabı da diyebileceğimiz "54 Farz Şerhi" adlı kitabı, bir diğeri de "İmân Düşmanı Kırk Afet" adlı kitabıdır. 54 Farz kitabı Bedir Yayınevi ile anlaşmalı olarak Emin Otomotiv tarafından ve Hacegân Yayınları tarafından basılmıştır.
----------------------------------------------------------------------------------------

Kaynaklar:

1-M. Kemâl Üstün, Koca Müftü/ Ahmed Kemaleddin Üstün, Gerede Gerkav Bülteni, 5. Sayı, Mayıs 2000,Yücel Ofset Tesisleri Ankara s. 35

2-http://www.cevaplar.org/index.php?content_view=1885&ctgr_id=73

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

KURRA HAFIZ MEHMET GÜRGÜR HOCA EFENDİ (1937-2020 )

KURRA HAFIZ MEHMET GÜRGÜR HOCA EFENDİ (1937-2020 )

Mehmet GÜRGÜR Hoca Efendi 2 Mart 1937 yılında Dumlu Nahiyesine bağlı Akdağ köyünde dünyaya

ŞEYH MUHAMMED HAFİD (1928-2001)

ŞEYH MUHAMMED HAFİD  (1928-2001)

Şeyh Muhammed Hafid hazretleri, dedesi ‘Hazret’ namıyla bilinen Muhammed Ziyauddin hz.'nin ve

ABDULĞAFUR HAS EFENDİ(1936-2007)

ABDULĞAFUR HAS EFENDİ(1936-2007)

Abdulgafur HAS Hocaefendi 1936 yılında Çat ilçesi Babaderesi köyünde dünyaya geldi. Soyu sils

BABADERELİ SEYYİD AHMED EFENDİ(1890-1977)

BABADERELİ SEYYİD AHMED EFENDİ(1890-1977)

Babadereli Seyyid Ahmed Efendi, Seyyid Molla Resul Efendi’nin oğludur. 1890 yılında, ailesinin

MEHMED KIRKINCI HOCAEFENDİ

MEHMED KIRKINCI HOCAEFENDİ

1928 yılında Erzurum ili, Aziziye ilçesinin Güllüce(Eski ismi; Paşaki) köyünde doğdu.

MOLLA MUHAMMED CELALÃŽ

MOLLA MUHAMMED CELALÃŽ

On dokuzuncu asrın ikinci yarısında Bayazıt Sancağının önde gelen âlim ve müderrislerinde

MOLLA MUHAMMED KASORÃŽ

MOLLA MUHAMMED KASORÃŽ

Molla Muhammed Kasorî, Cumhuriyet döneminde Ağrı’da yetişen seçkin âlim ve mutasavvıflarda

MOLLA ABDÜLKADİR NADİR AZÎZÎ

MOLLA ABDÜLKADİR NADİR AZÎZÎ

{Ağrılı âlim ve mutasavvıf} Tam adı Abdülkadir Nadir b. Ali b. Şano b. Ali’dir. Ailesi

SEYDA MOLLA HASİP SEVEN (KS)(1917-1994)

SEYDA MOLLA HASİP SEVEN (KS)(1917-1994)

1917 yılında Siirt'in Kurtalan ilçesine bağlı, Zokayt (Kayabağlar) nahiyesinde dünyaya geldi.

MÜDERRİS MOLLA MUSA CELÂLÎ (GEÇİT) HOCA

MÜDERRİS MOLLA MUSA CELÂLÎ (GEÇİT) HOCA

Şeyh Ahmed-i Hânî çığırının devamcısı sayılan Molla Mahmûd-i Beyâzidî, Molla Muhammed

ŞEYH ASIM EFENDİ

ŞEYH ASIM EFENDİ

Şeyh Alauddin’in üçüncü oğlu olup, Hicri 1341 yılının Mart ayında Ohin’de dünyaya gel

De ki: "Onlardan ve her türlü sıkıntıdan sizi Allah kurtarır. Ama siz yine de O'na ortak koşuyorsunuz."

En'am, 64

GÜNÜN HADİSİ

"Şekavet sahibi Allah'a yakındır, insanlara yakındır, cennete yakındır, cehennemden uzaktır. Cimri ise Allah'tan uzaktır, insanlardan uzaktır, cennetten uzaktır, cehenneme yakındır. Cahil şekavet sahibini Allah, cimri ibadet düşkününden daha çok sever."

Tirmizi, Birr 40, (1962)

TARİHTE BU HAFTA

*Sultan Abdulaziz Han Şehid Edildi.(4 Haziran 1876) *Kırım'ın Fethi(6 Haziran 1475) *Süleymaniye Camii İbadete Açıldı(7 Haziran 1557) *EFENDİMİZ'İN (s.a.v.) DÂR-I BEKA'YA İRTİHALİ(Vefatları)(8 HAZİRAN 632) *Hz.Ebubekir (r.a.)Halife Seçildi(9 Haziran

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI