FİLİSTİN’E BİÇİLEN ROL
Acaba Filistin ilahi dinde bu muhteşem rolü niçin kazandı? Elçiler(Peygamberan-ı izam) ardı ardına oraya gönderiliyor, oraya göçüyorlar, bir kısmı orada çocuk sahibi oluyor. İsa(a.s) orada göğe yükseliyor. Musa(a.s) halkıyla oraya hareket ediyor, Yuşa (a.s) İslam’ın fatihi olarak giriyor oraya. Bazı nebiler orada hükümran oluyor. Muhammed aleyhissalatu vesselam’ın İsra’sı(gece seyahati) oraya doğrudur ve oradan göğe yükselmiştir. İslam orduları çağlar boyunca oraya yönelmekte ve büyük savaşlar orada yapılmaktadır
Acaba Filistin ilahi dinde bu muhteşem rolü niçin kazandı? Elçiler(Peygamberan-ı izam) ardı ardına oraya gönderiliyor, oraya göçüyorlar, bir kısmı orada çocuk sahibi oluyor. İsa(a.s) orada göğe yükseliyor. Musa(a.s) halkıyla oraya hareket ediyor, Yuşa (a.s) İslam'ın fatihi olarak giriyor oraya. Bazı nebiler orada hükümran oluyor. Muhammed aleyhissalatu vesselam'ın İsra'sı(gece seyahati) oraya doğrudur ve oradan göğe yükselmiştir. İslam orduları çağlar boyunca oraya yönelmekte ve büyük savaşlar orada yapılmaktadır.
Allah, Filistin'e seçkin bir rol nasip etmiştir. Ayrıcalığını en eski asırlardan günümüze dek koruyor Filistin. Kıyamete kadar da bu böyle sürecektir. İnsanlar burada Allah'ın bir imtihanıyla karşı karşıyadır. Hesap gününde lehlerine ya da aleyhlerine işleyecek deliller bu bölgede bir bir toplanmaktadır.
İlahi irade Filistin'i doğunun kapısı yaptı. Yüzyıllar boyunca doğuyu işgal etmek isteyen bütün kitleler Filistin'e göz dikti. Bitmeyen uzun kavgalar sonucu birçok iz bıraktılar. Tam ortada bulunma özelliğinden dolayı Filistin'den dört bir yana kolayca hareket etme olanağı vardır. Kıtalar bu bölgede birleşiyor, deniz ve kara burada düğümleniyor. Allah oraya her bakımdan zenginlik verdi. Sıcak iklimden mutedil olana, derin vadilerden düz ovalara, yüksek zirvelere kadar her güzellik oraya verildi ve bunların hepsi de yüzölçümü 27 bin kilometre kareyi aşmayan bir bölgede toplandı.
Belki de bu bölgenin Suriye, Arap yarımadası ve diğer beldelerle bu denli bağlantılı olması, Risalet merkezi oluşunun ana sebebiydi. Oradan tarihin kaydettiği en büyük ümmet fışkıracak, bu konumuyla tüm insanlara şahit olacaktı.
"İşte böylece sizin insanlığa şahitler olmanız, Resûl'ün de size şahit olması için sizi mutedil bir millet kıldık."(Bakara: 2: 143)
"Siz, insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz; iyiliği emreder, kötülükten meneder ve Allah'a inanırsınız." Âl-i İmrân: 3: 110)
Filistin, İslam yurdunun en can alıcı noktasındadır. Bir bakıma doğunun anahtarıysa, diğer yandan da İslam yurdunun anahtarıdır. Filistin Allah düşmanlarının eliyle düşürüldüğü takdirde, tüm İslam beldeleri düşme tehdidi altında demektir.
Bu özellik, tarihi alanda da kendisini hissettirmiştir. Çatışmalar ne geniş boyutuyla Filistin'de çıkmıştır. Halklar ardarda akın etmiştir; Keldanîler, Sümerler, Babilliler, İranlılar, Yunanlılar, Romalılar ve daha nice kabileler.
Orada İlahi dinin en mühim dönemleri yaşanmış, ardı arkası kesilmeyen savaşlar patlak vermiştir. İbrahim(a.s) ve Lut(a.s)'un oraya hicret etmesi, Musa(a.s)'nın kavmiyle beraber oraya gitmesi ve çölde kayboluşları Yuşa(a.s)'nın ıraya gidişi, daha önce de Zekeriyyâ, Dâvud ve Süleyman(a.s)'ın orada bulunmaları, Tâlût'un Câlût'la yaptığı savaş, İsa(a.s), sonra Muhammed(s.a)'in orduların oraya uzanışı.. Bunlarda yönelinen nokta hep Filistin'dir.
İslâm, ardı arkası kesilmeyen haçlı ordularına karşı en kanlı muharebelerini Filistin'de yapmıştı. Aslında bu savaş kıyamete kadar devam edecektir. İsimleri ne kadar renkli ve farklı olsa da, bu mücadeleler tek bir davayı dile getiriyordu; Filistin topraklarında yükselen iman ve tevhidin davasını. Doğal olarak kavga Filistin'le sınırlı kalmıyor, etrafındaki İslam beldelerini de sarıyordu. Osmanlı Hilafeti zamanında "Şark meselesi" diye, günümüzdeyse "Ortadoğu sorunu" olarak adlandırılan olarak adlandırılan olay, tarih boyunca süregelen bu maceraydı işte.
Bu savaş bütün yönleriyle şirke karşı yapılan bir iman savaşıydı. Onlar bu savaşı "Medeniyetler Savaşı" olarak isimlendiriyorlar. Maksat kendi şirklerini temize çıkarmak, dejenerasyon ve kokuşmuşluklarını "uygarlık" yaftasıyla empoze etmektir. Oysa bu savaş Hak'la batılın savaşıdır. Uzayan, genişleyen ve her şekle giren bir savaştır. Mızrak ve oktan, bombalar ve toplara kadar her alet vardı bu savaşta. İnanç ve fikir savaşı vardı. Bilim, kültür, edebiyat, politika, ekonomi, hammadde ve daha nice karmaşık menfaatlerin söz konusu olduğu bir savaştı bu.
Dr. Adnan Ali en Nahvî
Filistin'e Biçilen Rol
Tercüme: Said Aykut
Şule Yayınları
İst. 1992
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
NESLİN EĞİTİMİNDE MAARİFE DÜŞEN VAZİFELER
Mânevîyatsız ilmin, beşeriyete felâh ve huzur yerine, şüphe, tereddüt, hatta ızdırap verdi
NASIL BİR MAARİF?
Yıllardır ilmî ve fikrî çalışmalarım arasında memleketimizin mânevî, ahlâkî, derûnî
GENÇLERİ HEDONİZM ÇILGINLIĞINA İTENLER
Diyorlar ki: Dünyaya bir kere gelinir. Sonun başlangıcı yoktur. Gülün, eğlenin, bir yıldır
HİCRET VE HAREKET
Hicret, tâ ezelden ebede, âlem-i vücubdan âlem-i imkâna, daire-i ilimden daire-i kudrete, tâ
ORUÇ, ORUÇ BOZMAK VESAİRE
Ramazan ayının hususiyeti oruç. Orucun hususiyeti de kendisine ait meseleler. Başında; tutan tu
HEKİM VE FİLOZOF GÖZÜ İLE RAMAZAN
Hekim gözü ile Ramazan perhiz ayıdır. Bir çok hastalıklara karşı tıbbın tavsiye ettiği im
HÜZÜNLÜ BİR HAYVANAT BAHÇESİ GEZİSİ
“Paris'in büyük hayat sıtmasına tutulduktan sonra(1) yapmaya hiç vakit bulamayacağım bir zi
YİRMİNCİ ASRIN BAŞINDA ANADOLUDA PAZARIN NAMUSU
Fransız yazar Claude Farrare, Çanakkale’de bir köyde, 1900’şerin başında yaşadığı çok
BİZ DE RAHATSIZIZ
Elinize bir kalem alsanız ve siyasette, ticarete, sanatta, eğitimde en fazla isim yapmış insanla
"BANA KUR’AN YETER!”
Bana Kur'an yeter!" cilerden beni sevdiğini söyleyen biri, kendisi Hadisleri kabul etmeyerek doğr
MEALCİ KARDEŞLERİME KUR’AN’DAN MİSAFİRPERVERLİK DERSİ
Kur’an-ı Kerim, Arapça olarak indiğinden Kur’an’da geçen her kelimenin o günkü manaları
- MEZHEPLERE TÂBİ OLMAYANLAR
- ‘KADİR GECESİ BİN AYDAN HAYIRLIDIR’ NE DEMEKTİR?
- İKİ PEYGAMBERİN DOĞUM GÜNLERİ
- “BİR ALLAHSIZA CEVAP”
- YEDİ YAŞIN ÖNEMİ
- DÜŞÜLEN MÜHİM BİR HATA
- YALANCININ MUMU
- BEN OLACAKTIM Kİİİİİ
- AĞIRLIĞINI DUYMAK
- SON ASIRDA TASAVVUFTA TECDİD YAPAN ÜÇ ŞAHSİYET
- KURBAN KESMEK KİMLERE VÂCİPTİR?
- KURBAN
- DİLİMİZE BİR ŞEY OLDU
- NERDE O ESKİ GÜNLER
- YALAN DOLAN SONRASI YAPILAN ASKERÎ DARBELER
- BAYRAMLA İLGİLİ SÜNNET VE ADABLAR
- BİR KOLERA SALGINI HATIRASI; NURİYE ABLA
- “GUSL-İ İÇTİMÂİ”
- İMANIN ÇİÇEĞİ RAMAZAN ORUCU
- EVLİYA
- BERAAT GECESİ İLE ALAKALI ÜÇ YANLIŞ MESELE
- ALLAH’IN AHLAKIYLA AHLAKLANANLAR
- ATEİST, DEİST ve BİLİME DİN GİBİ İNANANLARA SORULAR
- “OKUMADAN OLMAZ”
- İBRETLİ BİR HATIRA
- NAZIM HİKMET “MUHTEŞEM ÜSTÜ MUHTEŞEM BİR ŞAİRDİ!”
- NÂZIM HİKMET PUTU
- NAZIM HİKMET’E SAYGI
- BEDİÜZZAMAN FOBİSİ
Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun.
Bakara, 185
GÜNÜN HADİSİ
Allah her şeye güzel davranmayı emretmiştir. Öyle ise öldüreceğiniz zaman bile güzel öldürün. Hayvan keseceğiniz zaman güzel kesin. Sizden biri bıçağını bilesin ve kestiği hayvanı rahatlatsın.
Müslim
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
*Fatih Donanmayı Haliç'e İndirdi.(22 Nisan 1453) *T.B.M.M. Açıldı.(23 Nisan 1920) *Yavuz Sultan Selim Padişah Oldu.( 25 Nisan 1512) *Çernobil Nükleer Faciası.(26 Nisan 1986) *Sultan II.Abdülhamid Han Tahttan İndirildi.(27 Nisan 1909)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...