Cevaplar.Org

UMRE NOTLARI

Kâinatın kalbinden, yeryüzünün ilk mabedinden, Âlemlerin Rabbi’nin evinden yazılacak bir yazıda nelerden bahsedilebilir? Ya da madde ile mana arasında bir berzah olan bu kudsi mekânda hissedilebileceklerin milyonda birini hissedemeyen bir kalb sahibi neler yazabilir?


Abdullah Sacid

abdullahsacid@gmail.com

2012-05-01 06:31:46

Kâinatın kalbinden, yeryüzünün ilk mabedinden, Âlemlerin Rabbi'nin evinden yazılacak bir yazıda nelerden bahsedilebilir? Ya da madde ile mana arasında bir berzah olan bu kudsi mekânda hissedilebileceklerin milyonda birini hissedemeyen bir kalb sahibi neler yazabilir?

İnsan, akılların muallimi ve kalblerin sevgilisi olan Rahmet Peygamberi'nin dünyayı teşrif ettiği bu şehirde sanki bazı kavramların içini daha bir doldurabilme imkânı bulabiliyor.

Tevhid, bunların ilki belki de. Burada herkes, "Din Gününün Sahibi" ve "Her Şeyin Anahtarı Yanında Olan" dışında hiçbir kimseden karşılık ummadan ilk insanın inşa ettiği ilk mabet etrafında tavaf ediyor. Her bir mü'min "Göklerin ve Yerin Yaratıcısı"nın mikro ve makro âlemlerde koyduğu kanunlarda işleyen, bir atomun çekirdeğinde ya da hızla hareket eden bir gezegende sanki. Hepsi Yaratıcı'yı takdis ederek dönen semazenler gibi. Dillerden "Bir" dökülüyor; akıllarda "Bir" var; kalblerde "Bir." Tek-Bir olan celal sahibi Rabbe tekbir getiriyorlar. "Sen Bir'sin, ortağın yok, mülk Senin, hamd Sana has, öldüren de Sen'sin, dirilten de, hayır Sen'in elinde." İşte Kabe insana böyle bir Tevhid dersi veriyor. Bakış ve niyetlerin kesretten vahdete çevrildiği bir "Tevhid Okulu" oluveriyor.

Burada Uhuvvet, yani kardeşlik de yeni anlamlar kazanarak zenginleşen kavramlardan biri oluyor. Arz'ın hemen her tarafından koşup gelen, renkleri başka, adetleri farklı, coğrafyaları muhtelif inananlar, "Mü'minler ancak kardeştir" ayetini beden dilleriyle tasdik ediyorlar. Aynı İlah'a ibadet eden, aynı Nebi'ye Salâvat gönderen omuz omuza, diz dize olan "kardeşler" birbirlerine manen destek verip davalarını halen tasdik ediyorlar.

Bu "emin" beldede anlamını tam kazanmış bir "Emniyet" göze çarpıyor. Mü'minler, gündüzün herhangi bir vaktinde ya da gecenin herhangi bir saatinde kalkıp Rahim olan Rablerinin emniyetli kıldığı bu beldedeki Mescid-i Haram'a gelip O'na kullukta bulunabiliyorlar. Bu, sanki gerçek "emniyet güçlerinin" ne olduğunu insana bir kez daha düşündürüyor.

İnsan, kalbinin en izbe odalarına, ruhunun en dar koridorlarına bile uhrevi kokuların sinmesini sağlayan duyguları yaşatan bu mukaddes şehirden ayrılmakta zorlanıyor. "Keşke" diyor, "bundan sonra da burada olduğu gibi O'ndan başkasının kapısını çalmasam, O'ndan başkasını görmesem, hep şöyle diyebilsem İbrahimvari: -La Uhibbul Afilin- batıp gidenleri sevmem."

 

 

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

BAŞKA GÖRÜNDÜ

BAŞKA GÖRÜNDÜ

Bir gün bir göletin arkasında bir vadinin yamacında oturmuş karşı yamaçtaki ağaçları seyr

DİZ ÜSTÜ OTURMAK

DİZ ÜSTÜ OTURMAK

Bundan elli yıl önce köyde otururduk. Ekmeğimizi annem tandırda pişirirdi. Önce diz üstü

EDEPSİZLİĞİN ADI ERGENLİK

EDEPSİZLİĞİN ADI ERGENLİK

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla... Hacı hacıyla Mekke’de, derviş dervişle tekkede, e

ANNE KARNINDAKİ BEBEĞİN RABBİYLE DİYALOĞU

ANNE KARNINDAKİ BEBEĞİN RABBİYLE DİYALOĞU

Anne karnındaki bir bebeğin ağzı vardır, gözü vardır, kulağı vardır, eli vardır, ayağı

SİGARALI GENÇ VE BEN

SİGARALI GENÇ VE BEN

Yolcu minibüsünün içindeyim. Çarşıdan Fakülteye gidiyorum. Bir durakta kahvehaneden çıkan

EY HER YERDEN GÖRÜNEN VE HER YERDEN GÖREN! SENİ İSTİYORUM!

EY HER YERDEN GÖRÜNEN VE HER YERDEN GÖREN! SENİ İSTİYORUM!

Namaz için kalkmıştım. Kıyamda durdum, kâinatı kıyamda gördüm. Rükûa vardım, kâinatı

YOLA ÇIKMAK

YOLA ÇIKMAK

Biraz sonra yola çıkacağız. On bin metre yükseklikten, üç bin kilometre yol kat edeceğiz. Bu

KAPTANLIK KOLAY BİR ŞEY DEĞİLDİR

KAPTANLIK KOLAY BİR ŞEY DEĞİLDİR

Stuttgart Hava Limanı’nın alt katında bütün dinler için ayrılan ibadethanede namaz kılarke

ARABAYI UNUTTUM

ARABAYI UNUTTUM

Unutmak çok kötü bir şeydir. Bu gün çarşıdan gelirken bir yerde arabayı park edip bir iki

İŞTE KOLAY KÂRDA ÇOK

İŞTE KOLAY KÂRDA ÇOK

İşte cemaatle namaz kılma hareketi, kaptanı imam olan mescit botuna binerek en emin arkadaşlarl

GÖKÇEADA DEPREMİ

GÖKÇEADA DEPREMİ

Belirtilen tarihte bütün Ege’de ve dolayısıyla Tavşanlı’da çok şiddetli bir deprem oldu.

Sadece zanna uyuyorlar. Zan ise hiç şüphesiz hakikat bakımından bir şey ifade etmez.

Necm,28

GÜNÜN HADİSİ

Allah'ın en sevdiği isimler

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Allah'ın en ziyade sevdiği isimler Abdullah ve Abdurrahman'dır." Müslim-Edeb:2 Ebu Davud-Edeb:59

TARİHTE BU HAFTA

*Fatih Camii Tekrar İbadete Açıldı(15 Nisan 1772) *Şeyhülislam İbn-i Kemal'in Vefatı(16 Nisan 1534) *Einstein'in Ölümü(18 Nisan 1955) *93 Harbi Başladı(19 Nisan 1877) *Miladi Takvime Göre Efendimiz'in(s.a.v) Doğumu(20 Nisan 571)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI