KADER RİSALESİNDEN İKİ SUALE CEVAP
1-Sual: “Ezel; mâzi ve hal ve istikbali birden tutar, yüksekten bakar bir ayine misaldir” sözünün izahını rica ederim
Geçen sene Rahmet-i Rahmana kavuşan Bursalı Sami Pala beyefendi'nin Kader Risalesinin İkinci mebhasından mektup vasıtasıyla sorduğu iki suale değerli âlim Mehmed Kırkıncı Hocaefendi'nin verdiği cevabı sizlerle paylaşmak istiyoruz. Hocamıza sıhhat afiyet, merhum Sami Pala ağabeye de Cenab-ı Haktan rahmet diliyoruz. Ali Giledereli/cevaplar.org
1-Sual: "Ezel; mâzi ve hal ve istikbali birden tutar, yüksekten bakar bir ayine misaldir" sözünün izahını rica ederim.
Elcevab: Buradaki aynadan kasdedilen ma'na, ilimdir. Bir ayna ne kadar aşağı tutulursa, o kadar dar bir sahayı içine alır. Yükseğe çıktıkça ihata sahası genişler. En aşağıdaki ayna bizim ilmimizdir. Daha yukarılarda derecelerine göre, velilerin aynaları bulunmaktadır. Onlar, kerametleriyle istikbaldeki hâdiselerden bir derece bahsedebilmektedirler. Peygamberlerin aynaları ise, ilâhi bir lütuf ve mu'cize olarak, geçmiş ve gelecek zamandan çok geniş bir ihataya sahibtir. İşte ezel, bir manada ilm-i İlahi demektir. Cenab-ı Hakk'ın ilmi, mazi, hal ve istikbali birden tutmaktadır. O'nun için öncelik, sonralık bahis mevzuu olamaz. Bu hakikat şu şekilde ifadesini bulmaktadır; Cenâb-ı Hak bizim işlediğimiz, işlemekte olduğumuz ve işleyeceğimiz bütün fiilleri ezeli ilmiyle bilmektedir.
O halde, Allah'ın her hadiseyi meydana gelmeden önce bildiğinden bahsedilirken, O'nun için öncelik ve sonralık söz konusu olmadığı, burada kullandığımız öncelik ifadesi biz insanlar için kullanıldığı dikkatlerden uzak tutulmamalıdır.
2 -Diğer suâliniz olan "İlm-i sarf kâidesince ism-i fâil, bir emr-i nisbi olan masdardan müştaktır. Yoksa bir emr-i sabit olan hâsıl-ı bilmasdardan inşikak etmez" cümlesini şöyle izah edebiliriz.
Bütün masdari ma'nalar (Mesela, okumak, yazmak, burada geçen katl, öldürmek gibi) bir emr-i nisbi ve bir emr-i i'tibaridir. Bunların hâriçte vücudları yoktur ve mahluk değildirler. Mahluk olan, hâsıl-ı bil masdardır (yani, masdardan çıkan şeydir). Mesela, yazı yazmak masdar ise, yazı hasıl-ı bil masdardır. Çünkü yazmak i'tibari bir emirdir ve hariçte vücudu yoktur, yani demek ki mahluk değildir. Yazı ise, o masdardan çıkan bir sonuçtur (yani, Hasıl-ı bil masdardır) ve harici bir vücud sahibidir. Ve biz buradaki misale göre, yazan ünvanını yazıdan değil, yazmaktan alıyoruz. Bu misal gibi, namaz kılmak da masdari bir ma'nadır, mahluk değildir. Namaz kılan kimsenin yaptığı hareketlerin tamamı hâsıl-ı bil masdardır. Cenab-ı Hak tarafından yaratılmışlardır. Bizim iktidarımızda olan, ancak namaz kılıp kılmamayı talep edip etmemektir. Bu ise bir emr-i i'tibaridir.
(Risalede geçen katl, yani öldürmek de bir masdardır, herhangi bir fiil ve hareket ifade etmez. Allah'ın yarattığı budur. Filvaki öldüreni de yaratıyor. Fakat bunlar vazifelidir ve mahduddur. Birincisi Hazret-i Azrail (A.S.); İki, hakimin tayin ettiği cellat; Üç, devletin elbise giydirdiği gazi asker; dört, şartlara uygun nefsini müdafaa eden mazlumdur. Bunlara, öldürdükleri halde katil denmez; bilakis, her birinin bu vazifesinden dolayı şerefli bir ismi ve makamı vardır.)
Şimdi, öldürmek masdarını yaratan Cenab-ı Hak ve hatta vazifelendirdikleri dahi katil ünvanını almadıkları halde, vazifesiz olarak, nefsine tâbi olarak, cezayı da göze alarak öldüren, katil ünvanını alır. Öldürmek olan masdardan değil, öldüren olan hâsıl-ı bil masdardan çıktığı için, bu fiili işleyen katil ünvânını bi hakkın alır.
(Hey katil, Cenab-ı Hak öldürmeyi yarattıysa da seni, öldüren olarak yaratmadı. "Öldürme, katil olursun, Cehenneme gidersin!" diye çok ikazlar, tenbihler de yaptı. Fakat sen emr-i İlahiyi dinlemedin, nefsine uydun. Onun için de, "Mes'ul ve mükellefsin". Cezanı çekeceksin!)
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
BİR MODEL OLARAK “MANA-YI HARFİ”

Mana-yı harfi, sanatın arkasında sanatkârı görmek ve göstermektir. Daha ilerisi, bu bilinci i
ÖLDÜKTEN SONRA DİRİLİŞİN İSBATI

Geçtiğimiz cumartesi akşam davet edildiğim yerde önüme bir metin koydular: -Hocam, bu akşam
EKONOMİK KRİZ VE BEDİÜZZAMAN

EKONOMİK KRİZ VE BEDİÜZZAMAN Ünlü sosyal antropolog Gellner’in Sovyetler Birliği’nin yı
MEDENİYET VE BEDİÜZZAMAN

Külliyatında Bediüzzaman, bize somut bir medeniyet projesi vermez. Zaten ondan böyle bir proje b
FELSEFE VE BEDİÜZZAMAN

Felsefe deyince insanın aklına çok sayıda soru takılmaktadır. İlk olarak felsefe nedir? sorus
NURSİ’DE DEVLET ALGISI-2

Siyaset-Şeriat Özdeşliği Burada ilk olarak Bediüzzaman’ın tek parti dönemindeki “siyaset
NURSİ’DE DEVLET ALGISI

Geniş anlamda şeriat; genel olarak İslam’ı ifade eder ve genellikle de bu anlamda kullanılır
ALLAH BEREKET VERSİN

Bir derste, “Mucize-i Ahmediye Risalesi” olan On Dokuzuncu Mektub’un Yedinci Nükteli İşaret
İNSAN BAŞIBOŞ BIRAKILMAMIŞTIR

Onuncu Söz’ün, Altıncı Hakikat’inin Altıncı Esas’ında: “Hem anlarsın ki insan, ipi b
ÂLİM KOYUN OLUR KUŞ OLMAZ

Bediüzzaman’ın Sözler Kitabı’nın sonundaki Lemaat bölümünde şöyle bir vecize var; “H
CERBEZE VE “GÜZEL GÖREN GÜZEL DÜŞÜNÜR” VECİZEZİNİN ANLAMI

Üstad, “Tuluat” eserinin başında “cerbeze” konusunu işliyor. Bu konuda cerbeze için:
- NURDAN SÜZÜLEN NOTLAR- HASAN HAYRİ SARIKAMIŞ-BİON MATBAACILIK-İSTANBUL-2010- 4. BÖLÜM
- NURDAN SÜZÜLEN NOTLAR- HASAN HAYRİ SARIKAMIŞ-BİON MATBAACILIK-İSTANBUL-2010- 3. BÖLÜM
- NURDAN SÜZÜLEN NOTLAR-HASAN HAYRİ SARIKAMIŞ-BİON MATBAACILIK-İSTANBUL-2010- 2. BÖLÜM
- NURDAN SÜZÜLEN NOTLAR- HASAN HAYRİ SARIKAMIŞ-BİON MATBAACILIK-İSTANBUL-2010- 1. BÖLÜM
- DÖRT KELİMELİK BİR İMTİHAN DÜNYASI
- AHMED AKGÜNDÜZ HOCAMIZIN GÖZÜYLE MUHAKEMAT
- KADER RİSALESİNDEN İKİ SUALE CEVAP
- NUR RİSALELERİNİN DİLİ VE ÜSLUBU ÜZERİNE-III
- NUR RİSALELERİNİN DİLİ VE ÜSLUBU ÜZERİNE-II
- NUR RİSALELERİNİN DİLİ VE ÜSLUBU ÜZERİNE-I
- BAHAR’IN HATIRLATTIKLARI
- MAHŞER YERİ HAKKINDAKİ RİVAYET
- KUR'AN ALTI YÖNDEN MUCİZEDİR
- AHSEN-İ TAKVİM SIRRI /Niyazi Beki
- YİRMİBEŞİNCİ SÖZ'DEN NOTLAR-5
- YİRMİBEŞİNCİ SÖZ'DEN NOTLAR-4
- YİRMİBEŞİNCİ SÖZ'DEN NOTLAR-3
- YİRMİBEŞİNCİ SÖZ'DEN NOTLAR-2
- YİRMİBEŞİNCİ SÖZ'DEN NOTLAR-1

O halde sabret. Sonunda kazanacak olanlar, elbette Allah'tan korkup sakınanlardır.
Hûd, 49
GÜNÜN HADİSİ
"Biriniz bir oturma yerine girince selâm versin. Oturmak isterse otursun. Kalkarken yine selâm versin. Çünkü, birinci selâm ikincisinden daha üstün değildir."
Ebu Davud
SON YORUMLAR
- Az önce rast gele aldığım bir hadis kitabında rastgele açtığım bir sayf...
- Rabbimiz gani gani rahmet eylesin…...
- Yahudi propagandası için uydurulmuş yalan bir hikâyeyi bu güzel siteye yak...
- Selamun aleykum hocam seyda molla nadirın yanında ıcazesını alanlardan...
- Receb bey o rüyayı kaydetmedik, o rüyanın risalelerle alakası yoktu, ama o...
- Güzel paylaşım, kaynak belirttiğiniz için ayrıca teşekkür ederim. :)))...
- 18 Nisan 2021,tarihinde rahmetli oldu.....
- Allah razı olsun. "kısmetse diğeri de gelecek haftaya." kısmında yer alan ...
- Cenab-ı Allah ( cc) Salih rüya sahiplerinin sayısını artırsın....
- Makalede kullanılan " Kıskançlık " sıfatı, Ehli sünnet akidemize göre," ...
TARİHTE BU HAFTA
*Conk Bayırı Zaferi(10 Haziran 1915)
*Yeniçeri Ocağı'nın Lağvı(12 Haziran 1826)
*Cemil Meriç'in Vefatı(13 Haziran 1987)
*Darendeli Hacı Hulusi Edendi'nin Vefatı(14 Haziran 1990)
*Türkçe Ezan Uygulamasının Kaldırılması(16 Haziran 1950)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...