Cevaplar.Org

TARÄ°HTE BUNLAR OLDU-35

DİNE SALDIRARAK ZULÜM YAPANLARIN ÂKIBETLERİ Mukaddes değerlerin önemi biz insanlar için malumunuzdur. Dinî mukaddesâta yönelmese ve inanmasa bile bir insanın, bu değerlere saygı göstermesi gerekir. Zarafetin ve insanlığın gereği budur.


Nurgül Dere

nurguldere@gmail.com

2011-09-30 14:38:56

DİNE SALDIRARAK ZULÜM YAPANLARIN ÂKIBETLERİ

Mukaddes değerlerin önemi biz insanlar için malumunuzdur. Dinî mukaddesâta yönelmese ve inanmasa bile bir insanın, bu değerlere saygı göstermesi gerekir. Zarafetin ve insanlığın gereği budur.

Fakat bunun aksi de maalesef tarihe baktığımızda vukua gelmiştir. Bilhassa dine saldıran, mütedeyyin insanlara zulüm yapan insanlar (!) olmuştur. Temennimiz bu tür hâdiselerin bir daha vuku bulmamasıdır.

Evet, "zulüm yapan insanlar" dedik. Peki, bu insanların (!) zulümleri hayatlarının sonuna dek devam etmiş midir? Konumlarını ve güçlerini kullanmışlar ama bu hep böyle mi olmuştur? Tabii ki hayır. Her canlı yaptığından mes'uldür. Kişi yaptıklarının hesabını vereceği gibi cezasını da çekecektir. Bu ceza çekme meselesi bazen bu dünyada gözler önüne serilmekte, zâlimlerin âkıbetleri insanoğluna ders olmaktadır.

Kâinatın sahip olduğu en kutsal değerlerden biri olan Yüce Kitabımız Kur'ân-ı Kerîm'e yapılan korkunç hakaretleri bunların başında sayabiliriz. İşte bir örnek:

Bilal Kahkecioğlu anlatıyor:

"Tek parti döneminde hükümete yaranmak için jurnalcilik yapanlar çok vardı. Herkes birbirinden şüphe eder bir hâle gelmişti. Bu sayede halkta manevî bir bulaşık varsa bunu da silmeye çalıştılar. Zulüm peşinde olanların inançsız oldukları malumdur. 1939-1940 yılları arasında çarşı karakolunda [Gaziantep] bir kel komiser vardı. Bu şahıs birçok eve baskınlar yaparak Kur'ân-ı Kerim'leri toplatırdı. Kur'ân bulduğu evin sakinlerine eziyet ederdi. Kur'ân'ları toplayıp Gümüş Kastel'in oradaki meydanda birçok kimsenin gözleri önünde çizmeleri ile tepelerken, "bunda bir keramet varsa işte eziyorum! Kerametini göstersin" diyerek çiğnedikten sonra kibriti çakıp yaktığını müşahede ettik. Bu adamın akıbetini ise daha sonraları öğrendik ki; merkepler gibi anıra anıra bütün mahalleyi taciz ederek ömrünü tamamlamış."

İkinci bir örnekte ise okulun yanı sıra Kur'ân kursuna devam eden talebelere engel olmaya çalışan bir öğretmenin akıbeti var. Sabahattin Varol anlatıyor:

"İlkokula giderken Mehmet isimli, Köy Enstitüsü mezunu bir öğretmenimiz vardı. Biz ilkokula devam ederken aynı zamanda, Kur'ân okumasını öğrenmek için Kur'ân okumasını bilen yaşlı kimselere de devam ediyorduk.

Bu durumdan haberdar olan öğretmenimiz –Köy Enstitüsü mezunu olduğu ve bu okulların zihniyetini taşıdığı için "niye Kur'ân öğrenmeye gidiyorsunuz?" diye– bize mükerrer defalar dayak attı. Öğretmenimiz, Kur'ân'a alâka duymamasının ötesinde, onu dışlayan zihniyetin eseri bir kimse idi.

İlkokul öğretmenimizin âkıbeti çok elim oldu. Dışlandı. Sahipsiz kaldı. Çocukları, yakınları bakmadılar. Duvar diplerinde, perişan bir halde yıllarca süründü. Köprü altı hayatı yaşamaya dûçar oldu. Herkesten ve her şeyden dışlanmış acı bir hayatı Bakırköy'de noktaladığını duydum."

 

KAYNAK:

AHMED ERSÖZ, ZULÜM DOSYASI, NİL YAYINLARI, İZMİR 1994

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

Hiçbir günahkar, başkasının günah yükünü yüklenemez.

İsrâ, 15

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Berâe (r.a.) şöyle rivayet etmiştir: "Müminlerden (özür sahibi olanlar dışında) (evlerinde) oturanlar ile Allah yolunda malları ve canları ile savaşanlar bir olamaz."

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Fatih Donanmayı Haliç'e İndirdi.(22 Nisan 1453) *T.B.M.M. Açıldı.(23 Nisan 1920) *Yavuz Sultan Selim Padişah Oldu.( 25 Nisan 1512) *Çernobil Nükleer Faciası.(26 Nisan 1986) *Sultan II.Abdülhamid Han Tahttan İndirildi.(27 Nisan 1909)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI