Cevaplar.Org

PROF. DR. MEHMET KAPLAN’DAN İBRETLİ BİR TESPİT

Aradan yılar geçti. Yedek subay iken, Ankara dolaylarında talim yapan lise ve üniversite mezunu gençlerin sahipsiz bağlara domuz sürüleri gibi hücum ettiklerini ve haram malı güle-kapışa yediklerini gördüm. O zaman bize çocukluğumuzda telkin edilen (harama el uzatma!) düsturunun ulviyet ve derinliğini hissettim ki, laik terbiye aslâ insanlara, cahil Müslüman ailenin vermiş olduğu ahlak terbiyesini veremiyor.


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2011-09-08 11:29:30

…Ya o başkasının malına el sürmeme, haram prensibi..Çocukluğumda herhangi bir hırsızlık hadisesi hatırlamıyorum. İçki içmek en büyük ayıp ve günah sayılırdı. Yardım ve merhamet duygusu hayatımızın içinde tatlı rüzgârlar gibi eserdi. Babam askerde iken bir sabah yaşlı komşumuzun bize haber vermeden harap kapımızı tamir ettiğini görmüş, o adamı pek sevmiştim.

Bizi sessizce koruyan meçhul ellerin varlığını daima hissederdik ve bize derin bir emniyet hissi verirdi.

Aradan yılar geçti. Yedek subay iken, Ankara dolaylarında talim yapan lise ve üniversite mezunu gençlerin sahipsiz bağlara domuz sürüleri gibi hücum ettiklerini ve haram malı güle-kapışa yediklerini gördüm. O zaman bize çocukluğumuzda telkin edilen (harama el uzatma!) düsturunun ulviyet ve derinliğini hissettim ki, laik terbiye aslâ insanlara, cahil Müslüman ailenin vermiş olduğu ahlak terbiyesini veremiyor.

Dahası var..Haram ve helalin neler olduğunu bugün kanun ve nizamnameler tayin ediyor. Fakat bu kanunlar ve nizamnameler, dinin o ihtişamlı manevi otoritesini haiz olmadıkları, durmadan değiştikleri, çok defa iyi tatbik olunmadıkları veya neticeleri geciktiği için ahlaki nizamı kuramıyor. Dini hakir görenler, onun üzerinde bir parça tarihçi, psikolog, sosyolog olarak düşünmelidirler.

Kaynak

Büyük Türkiye Dünyası-s:264

Prof. Dr. Mehmed Kaplan

 *Ve Bediüzzaman'dan mahkeme heyetlerine tarihi bir uyarı: "Evet, hürriyetçilerin ahlâk-ı içtimaiyede ve dinde ve seciye-i milliyede bir derece lâübalilik göstermeleriyle, yirmi-otuz sene sonra dince, ahlâkça, namusça şimdiki vaziyeti gösterdiği cihetinden; şimdiki vaziyette de, elli sene sonra bu dindar, namuskâr, kahraman seciyeli milletin nesl-i âtîsi, seciye-i diniye ve ahlâk-ı içtimaiye cihetinde, ne şekle girecek elbette anlıyorsunuz. (Tarihçe-i Hayat s: 471 )

Prof. Dr. Mehmet Kaplan Kimdir?

05-03-1915 tarihinde Eskişehir Sivrihisar'da doğmuştur. Ortaöğrenimini Eskişehir'de tamamladı. İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü bitirdi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yeni Türk Edebiyatı asistanı, 1939′da lisans, 1942′de doktora, 1943'de doçent, 1952'de profesör oldu.

1958-1959'da Erzurum Atatürk Üniversitesi'nde dekanlık ve rektör vekilliği görevlerinde bulundu. Kaplan'ın ilk yazıları 1930'ların sonunda Gençlik, İnkılapçı Gençlik dergilerinde göründü. 1943-1946 arasında İstanbul dergisinde yayınlanan inceleme ve eleştiri yazılarıyla tanındı. 1947'den sonra Hareket, Şadırvan, İstanbul, çağrı, Hisar, Türk Edebiyatı gibi dergilerde yazdı.

Önceleri incelemelerini metnin anlatım biçimine dayandırırken; daha sonraki yıllarda sanatçının kişiliği, biyografisi, psikolojisi gibi öznel etkenlerle metin arasında bağlantılar kuran bir yaklaşımla edebiyat tarihine yöneldi. Dilin yenileşmesi karşısında tavır aldı. Kaplan'ın yabancı dilleri: Fransızca, İngilizce, Almanca'dır. 23-02-1986 tarihinde aramızdan ayrılmıştır.

Görevleri

1939-1983 İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde asistan, doçent ve profesör.

1958-1960 Erzurum Atatürk Üniversitesi rektör yardımcısı, Edebiyat Fakültesi kurucu dekanı

1962-1983 Yeni Türk Edebiyatı Kürsüsü Başkanı

1973 İstanbul Üniversitesi senatosu üyeliği.

1974-1978 İstanbul Üniversitesi Türkiyat Enstitüsü Müdürü.

1982-1983 Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Başkanı

1983-1986 İstanbul Üniversitesi Türkiyat Enstitüsü Müdürü.

1983-1986 Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Yüksek Kurul üyeliği.

1984-1986 Marmara Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde ve M. Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde Türk Dili ve edebiyatı bilim dallarında lisans üstü eğitim.

(Ayrıca Kültür Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilâtı komisyonlarında üyelik.)

 

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

NESLİN EĞİTİMİNDE MAARİFE DÜŞEN VAZİFELER

NESLİN EĞİTİMİNDE MAARİFE DÜŞEN VAZİFELER

Mânevîyatsız ilmin, beşeriyete felâh ve huzur yerine, şüphe, tereddüt, hatta ızdırap verdi

NASIL BİR MAARİF?

NASIL BİR MAARİF?

Yıllardır ilmî ve fikrî çalışmalarım arasında memleketimizin mânevî, ahlâkî, derûnî

GENÇLERİ HEDONİZM ÇILGINLIĞINA İTENLER

GENÇLERİ HEDONİZM ÇILGINLIĞINA İTENLER

Diyorlar ki: Dünyaya bir kere gelinir. Sonun başlangıcı yoktur. Gülün, eğlenin, bir yıldır

HİCRET VE HAREKET

HİCRET VE HAREKET

Hicret, tâ ezelden ebede, âlem-i vücubdan âlem-i imkâna, daire-i ilimden daire-i kudrete, tâ

ORUÇ, ORUÇ BOZMAK VESAİRE

ORUÇ, ORUÇ BOZMAK VESAİRE

Ramazan ayının hususiyeti oruç. Orucun hususiyeti de kendisine ait meseleler. Başında; tutan tu

HEKİM VE FİLOZOF GÖZÜ İLE RAMAZAN

HEKİM VE FİLOZOF GÖZÜ İLE RAMAZAN

Hekim gözü ile Ramazan perhiz ayıdır. Bir çok hastalıklara karşı tıbbın tavsiye ettiği im

HÜZÜNLÜ BİR HAYVANAT BAHÇESİ GEZİSİ

HÜZÜNLÜ BİR HAYVANAT BAHÇESİ GEZİSİ

“Paris'in büyük hayat sıtmasına tutulduktan sonra(1) yapmaya hiç vakit bulamayacağım bir zi

YİRMİNCİ ASRIN BAŞINDA ANADOLUDA PAZARIN NAMUSU

YİRMİNCİ ASRIN BAŞINDA ANADOLUDA PAZARIN NAMUSU

Fransız yazar Claude Farrare, Çanakkale’de bir köyde, 1900’şerin başında yaşadığı çok

BİZ DE RAHATSIZIZ

BİZ DE RAHATSIZIZ

Elinize bir kalem alsanız ve siyasette, ticarete, sanatta, eğitimde en fazla isim yapmış insanla

"BANA KUR’AN YETER!”

Bana Kur'an yeter!" cilerden beni sevdiğini söyleyen biri, kendisi Hadisleri kabul etmeyerek doğr

MEALCİ KARDEŞLERİME KUR’AN’DAN MİSAFİRPERVERLİK DERSİ

MEALCİ KARDEŞLERİME KUR’AN’DAN MİSAFİRPERVERLİK DERSİ

Kur’an-ı Kerim, Arapça olarak indiğinden Kur’an’da geçen her kelimenin o günkü manaları

(Resulüm!) Sana bu mübarek Kitab'ı, ayetlerini düşünsünler ve aklı olanlar öğüt alsınlar diye indirdik.

Sa'd, 29

GÜNÜN HADİSİ

İlim talebi için yola çıkan kimse dönünceye kadar Allah yolundadır.

(Tirmizi, 2649)

TARİHTE BU HAFTA

*Fatih Donanmayı Haliç'e İndirdi.(22 Nisan 1453) *T.B.M.M. Açıldı.(23 Nisan 1920) *Yavuz Sultan Selim Padişah Oldu.( 25 Nisan 1512) *Çernobil Nükleer Faciası.(26 Nisan 1986) *Sultan II.Abdülhamid Han Tahttan İndirildi.(27 Nisan 1909)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI