Cevaplar.Org

TATİL ANLAYIŞIMIZ NASIL OLMALI?


2003-05-09 19:00:44

Yaz mevsiminin gelmesiyle bir yerlere gidip tatil yapma düşüncesi hemen her yerde seslendirilmeye başlanır. Uzun ve yorucu bir senenin ardından güzel bir yerde hem bedeni hem de ruhu dinlendirebilecek huzurlu bir tatil yapmak herkesin hayallerini süsler. Esasen tatil kelimesi "atıl-boş durma" ve "atalet-tembellik" kelimeleriyle aynı kökten geliyor. Ne yazık ki, genel itibariyle toplumumuzda tatillerin adeta sözlük anlamına uygun olarak atıl bir halde geçirildiğini görüyoruz. Halbuki tatil günlerini sözlük anlamının ifade ettiği şekilde boş ve atıl geçirmek çok yanlıştır. Bu yanlışlığı bilim adamları da dile getiriyor. Onlara göre, zamanı herhangi bir işle meşgul olmadan boş bir şekilde dinlenerek geçirmek dinlendirici olmaktan ziyade yorucu oluyor. Bu sebeple bir işten yorulan insan, kendisini dinlendirici başka bir işle meşgul olmalı. Çoğumuzun ezbere bildiği İnşirah Sûresi'nde de Rabbimiz bu mesele üzerinde duruyor: "O halde bir işi bitirince, hemen başka bir işe giriş, onunla uğraş." (İnşirah, 94/7) Buradan hareketle şunu söyleyebiliriz ki, tatil günlerini birer fırsat günleri olarak görmeli, diğer zamanlarda aksayan ve ihmal edilen işlerimizi bu dönemlerde telafi etme yoluna gitmeliyiz. Peki o zaman bizim tatil anlayışımız nasıl olmalı ve tatilimizi nasıl değerlendirmeliyiz? Canlılığımızı artırıcı yerlere gidebiliriz Hayır dairesi içinde bile olsa yapılan işlere bazen renklilik kazandırılmazsa monotonluk ve bıkkınlık olabilir. Buna meydan vermemek için imkanlar nispetinde başka bir mekana gitmekte fayda vardır. Ancak bu yapılırken aşk ve şevkin kamçılanması, metafizik gerilimin artırılması niyetiyle aynı duygu ve düşüncenin paylaşıldığı kişilerle görüşülmeye gidilebilir. Hatta orada misafir olarak kalınabilir. Sonra ecdaddan yadigar kalan tarihi eserler ve hizmet amacıyla kurulan müesseseler ziyaret edilebilir. Bu şekilde hem dinlenilmiş, hem de canlılık korunmuş olunur. Çocuklara Kur'an okumasını öğretmeliyiz Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem): "Sizin en hayırlınız Kur'an'ı öğrenen ve öğretendir" buyuruyor. Kur'an Rabbimizden bize gelen bir mektuptur. Bu mektubu okuyup anlayabilmek her Müslüman'ın temel vazifelerinden biridir. Bu sebeple tatil günlerini fırsat bilerek eğer Kur'an okumasını bilmiyorsak öğrenebiliriz. Bununla birlikte çocuklarımıza da Kur'an okumasını mutlaka öğretmeliyiz. Mümkünse anne ve babalar, değilse bir hoca tarafından çocuklarımıza Kur'an'ı okuma dersleri verebiliriz. Kitap okuma alışkanlığı kazanabiliriz Millet olarak kitap okumaya karşı hep mesafeli duruyoruz. Aslında tatil günleri kitap okuma alışkanlığına iyi bir başlangıç yapmak için güzel bir fırsat. Bu fırsatı iyi değerlendirme adına gideceğimiz tatil yerlerine yanımızda okumak için kitap da götürebiliriz. Ayrıca okuduklarımızı yanımızdakilerle paylaşırsak bu sayede öğrendiğimiz bilgileri de pekiştirmiş oluruz. Akraba ziyaretinde bulunabiliriz Yeni yetişen nesiller, amca, teyze, dayı, hala sevgisi ve ilgisi görmeden yetişiyor. Halbuki dinimiz akraba ilişkilerinin sıkı tutulması ve kesinlikle ihmal edilmemesi üzerinde çok ciddi olarak duruyor. Rabbimiz sıla-i rahim yapmamızı Kur'an-ı Kerim'de bizzat bizden istiyor. Konuyla alakalı ayeti beraber okuyalım: "Adını anıp Kendisini vesile ederek birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'a saygısızlık etmekten ve akrabalık bağlarını koparmaktan sakınınız."(Nisâ, 4/1) Ayet-i kerimeden de açıkça anlaşıldığı gibi Allah, bizden akrabalık bağlarını sıkı tutmamızı istiyor. Biz de tatil günlerini fırsat bilip diğer günlerde çoğu zaman ihmal ettiğimiz akrabalarımızı ziyaret edebiliriz. Bedenimizle beraber ruhumuz da dinlendirmeliyiz Bu saydıklarımızın dışında elbette daha başka pek çok tavsiye edilebilecek husus olabilir. Ancak bu hususlar göz önünde bulundurulurken şu bakış açısını devamlı surette koruyabilmeliyiz: Deniz kenarında, gaflet ve hevesâtı kalınlaştırıcı yerlerde sırf bu niyetle dinlenmeyi düşünmek, ruhun değil bedenin dinlenmesini sağlar. Ancak şunu unutmayalım ki, bedenin dinlenmesi zinde bir ruha bağlıdır. Bedenle beraber ruh da dinlendirilmek isteniyorsa, ibadetü taat, güzel ahlak ve yaşayışlarıyla örnek olabilecek güzel insanlar ziyaret edilmeli veya bu insanlarla beraber bir tatil birlikteliği yaşanmalıdır. Hatta şu da ifade edilebilir ki, bu uğurda kullanılan benzin ve diğer tatil masrafları sadaka hükmüne geçer. Bu şekilde ailelerimize karşı da en güzel sadakayı vererek onları dinlendirmiş oluruz. Biz de meşru dairede gençleşmiş, zindeleşmiş ve canlanmış oluruz. Bunun dışındaki bir maksatla yapılan tatiller, bedeni dinlendirse bile gafletin devamını sağlar ve belki de gönül dünyamızı ayakta bir kısım latifelerimizi öldürmüş oluruz.

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

CENNET VE CEHENNEM SADECE MANEVİ DEĞİLDİR

CENNET VE CEHENNEM SADECE MANEVİ DEĞİLDİR

Cennet ve Cehennem iki yurttur; birisi sevaba birisi azaba, birincisi muttakilere, ikincisi kâfirle

ACBU’Z ZENEB HADİSİ

ACBU’Z ZENEB HADİSİ

Bir sorunun cevabı; “Müzedeki bir insanın iskeleti 2.000 senedir var olduğu söyleniyor. Halbu

NAMAZDA 17 SIRRI

NAMAZDA 17 SIRRI

İslam Literatüründe “el-Mabud” kelimesi hakiki mabud olan Allah’ın bir vasfıdır. Ebced d

İNSANLARIN AYIBINI GİZLEMEK

İNSANLARIN AYIBINI GİZLEMEK

Kişi kendisine nasıl davranılmasını istiyorsa, başkalarına da öyle davranmalıdır. Bu minva

CEHENNEM NEREDEDİR?

CEHENNEM NEREDEDİR?

Soru: Cehennem Nerededir? Cevap: Cennet ise Kur’an-ı Kerim'de zikredildiği gibi yüksektedir ve

RUM SURESİ ÖZELİNDE FITRAT DİNİ’NE BAKIŞ

RUM SURESİ ÖZELİNDE FITRAT DİNİ’NE BAKIŞ

Rum suresi, Mekki mukattaat sureler sisteminde yer alan, Kur’an’daki tertip numarası 30 olan bi

HADİSLER IŞIĞINDA KOMŞULUK İLİŞKİLERİ-2

HADİSLER IŞIĞINDA KOMŞULUK İLİŞKİLERİ-2

Ebû Hüreyre (r.a) anlatıyor: Rasûlullah (s.a.s) buyurdular ki: “Komşusu, zararlarından emin

HADİSLER IŞIĞINDA KOMŞULUK İLİŞKİLERİ-1

HADİSLER IŞIĞINDA KOMŞULUK İLİŞKİLERİ-1

Kıyâmetin pek yakın olduğu ve vaktin bereketinin azaldığı günümüzde, insanlar dünya tela

SAYGI GÖSTERGELERİ

SAYGI GÖSTERGELERİ

Toplum içerisinde âdâb-ı muâşeret dediğimiz; nezâket, saygı ve görgü kuralları, dünya v

SAHÂBENİN ADALETİ VE ÂLİMLERİN BUNA DAİR AÇIKLAMALARI-2

SAHÂBENİN ADALETİ VE ÂLİMLERİN BUNA DAİR AÇIKLAMALARI-2

İbn Hacer el-Heytemî diyor ki: "Sahabe arasında cereyan eden hâdiseler konusunda dilimizi tutmam

SAHÂBENİN ADALETİ VE ÂLİMLERİN BUNA DAİR AÇIKLAMALARI-1

SAHÂBENİN ADALETİ VE ÂLİMLERİN BUNA DAİR AÇIKLAMALARI-1

1.Hâfız ibn Hacer el-Askalânî el-İsâbe adlı eserinde diyorki: "Ehli-sünnet, sahâbenin âdil

et-Teğabün: 3

Gökleri ve yeri yerli yerince yarattı. Sizi şekillendirdi ve şekillerinizi de güzel yaptı. Dönüş ancak O'nadır. (Mürşid 3.1 adlı yazılım-Turan Yazılım-(www.turan.com.tr) )

GÜNÜN HADİSİ

İşçi işverenin malından mesuldür.

Buhari

TARİHTE BU HAFTA

*Fatih Camii Tekrar İbadete Açıldı(15 Nisan 1772) *Şeyhülislam İbn-i Kemal'in Vefatı(16 Nisan 1534) *Einstein'in Ölümü(18 Nisan 1955) *93 Harbi Başladı(19 Nisan 1877) *Miladi Takvime Göre Efendimiz'in(s.a.v) Doğumu(20 Nisan 571)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI