Cevaplar.Org

HZ. ÜMMÜ KAHLE (R.ANHA)

Yaşadığı bir olay sebebiyle ferâiz âyetlerinin nâzil olmasına vesile olan sahabe hanım.


Nurgül Dere

nurguldere@gmail.com

2011-06-15 16:09:53

Yaşadığı bir olay sebebiyle ferâiz âyetlerinin nâzil olmasına vesile olan sahabe hanım.

NESEBÄ°:

Nesebi hakkında bir bilgiye ulaşamadık, sadece Ensâr'dan olduğu siyerlerde kayıtlıdır.

HAYATI:

Ensâr'dan olan Hz. Ümmü Kahle (r.anha), Ashabtan Hz. Evs bin Sâbit el-Ensâri ile evlenmişti. Evs bin Sâbit (r.a) Uhud muharebesine katılmış ve şehit olmuştu. Ümmü Kahle dul, üç kızı da yetim kalmıştı. Amcazâdeleri, Ümmü Kahle ve üç kızını cahiliye devri âdeti olan miras hakkından mahrum edince, Cenab-ı Hakk Nisâ Sûresi yedinci âyeti inzâl buyurmuştur.

"Ana, baba ve akrabaların miras olarak bıraktıklarında erkeklerin hissesi vardır. Kadınların da ana, baba ve akrabaların bıraktıklarında hisseleri vardır. Bunlar, az olsun çok olsun, farz kılınmış bir hissedir." (Nisâ: 7.)

Olay ve âyetin tefsiri Elmalılı Hamdi Efendi'nin Hak Dini Kur'ân Dili eserinde şu şekilde geçmektedir:

"Rivayet ediliyor ki, Cahiliyye devrinde Araplar, "Mızrakları ile çarpışmayan ve yurdunu savunmayan mirasçı olamaz." derler ve bundan dolayı kadınları ve ister erkek, ister kız çocukları mirasçı olarak tanımazlarmış. Ensar'dan Evs b. Sabit (r.a) vefat etmiş, hanımı Ümmü Kahle ile üç kızı kalmıştı. Vasileri olan amcazadeleri Süveyd ve Urfuta yahut Katude ve Arfece adında iki adam gelmişler. Cahiliyye âdeti üzere vefat eden şahsın mirasını kendilerine almışlar. Hanımına ve kızlarına hiçbir şey vermemişler. Bunun üzerine kadın Ümmü Kahle Resûlullah'a (aleyhissalatu vesselam) şikâyet etmiş, Peygamberimiz (aleyhissalatu vesselam), "Haydi evine git! Bakayım Allah ne ortaya koyacak." buyurmuş idi ki, işte bu âyet bunun üzerine indi. Bu âyet, mirasın yalnız erkeklere ait olmayıp ana ve babanın ve bütün akrabaların mirasından, bütün erkekler ve kadınların yakınlıklarına göre bir miras hakkının sabit bulunduğuna genel bir şekilde işaret etmiş ve bundan dolayı bundan gerek asabeler ve gerek zevi'l-erham hepsinin mirasçı olabileceği anlaşılmış olmakla beraber bunda henüz farz olan payın miktarı açıklanmamış. Bu yönü kapalı kalmıştı. Bunun üzerine Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) vasilere haber gönderip: "Evs'in malından hiç bir şeye yaklaşmayınız." buyurdu. Ondan sonra "yû sîkümüllâhu fî evladiküm" (Nisâ:11) âyeti indi. Koca ve karının farzları (payları) ile ilgili âyet de indi. O zaman Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) vasilere hanımın sekizde bir payını vermelerini ve kızların paylarını da ayırmalarını emretti. Sonradan kızların paylarını da vermeleri için haber gönderdi, onlar da verdiler. Bu yönüyle bu olay, miras hükümlerinin ilk olarak inmesinin sebebi olmuş. Ve bununla bu konudaki eski hükümler ve gelenekler hükümsüz olup pek esaslı bir inkılâp meydana gelmiş ve fakat bu hükümler bir defada inmemiştir. İlk önce kısaca, ikinci olarak etraflıca açıklanarak bir aşama takip etmiştir ki, bu gibi aşamaların sağlamlaştırma ve sakındırma açısından ruhlar üzerinde terbiyeyle alâkalı çok büyük etkileri vardır."

Yukarıda da açıklandığı üzere, Nisâ Sûresi yedinci âyet nâzil olunca, Peygamber Efendimiz (aleyhissalatu vesselam) Evs'in malına el koymamalarını amcazâdelerine emr ettikten sonra bu defa da Nisâ Sûresi on birinci âyet inmiştir. Bu âyet inince Ümmü Kahle'ye mirastan sekizde bir, kızlarına da üçte iki hak verilmiş, kalan hak ise amcazâdelerine verilmişti. Nisâ Sûresi on birinci âyetin tam açıklamasını aşağıya alıyoruz.

HAKKINDAKİ ÂYETLER:

"Ana, baba ve akrabaların miras olarak bıraktıklarında erkeklerin hissesi vardır. Kadınların da ana, baba ve akrabaların bıraktıklarında hisseleri vardır. Bunlar, az olsun çok olsun, farz kılınmış bir hissedir." (Kur'ân, Nisâ, 4/7)

"Allah size evlatlarınızın miras taksimini şöyle emrediyor: Çocuklarınızda, erkeğe iki kadın payı kadar, eğer hepsi kadın olmak üzere ikiden de fazla iseler, bunlara mirasın üçte ikisi ve eğer bir tek kadın ise o zaman ona malın yarısı vardır. Eğer ölen, ana ve baba ile birlikte çocuklar da bırakmışsa ana babanın her birine ölenin terekesinden altıda bir; şâyet ölenin çocuğu yok da, mirasçı olarak ana ve babası kalmışsa, ananın payı üçte birdir. Eğer ölenin kardeşleri varsa terekenin altıda biri ananındır. Bu paylar, ölenin borçları ödenip, vasiyeti de yerine getirildikten sonra hak sahiplerine verilir. Baba ve çocuklardan, hangisinin size fayda bakımından daha yakın olduğunu, siz bilmezsiniz. Bütün bunlar Allah tarafından farz kılınmıştır. Şüphesiz Allah alîmdir, hakîmdir." (Kur'ân, Nisâ, 4/11)

KAYNAK

Nurgül Dere, Hanım Sahabîler, Kayıhan Yayınları, İstanbul, 2019.

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

İnsanlar yalnız inandık demeleri ile bırakılıveriliceklerini, kendilerinin imtihana çekilmeyeceklerini mi sandılar?

Ankebut, 2

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

"Size iki şey bırakıyorum. Bunlara uyduğunuz müddetçe asla sapıtmayacaksınız: Allah'ın Kitab'ı ve Resulünün Sünneti."

Muvatta, Kader 3, (2, 899)

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Fatih Camii Tekrar İbadete Açıldı(15 Nisan 1772) *Şeyhülislam İbn-i Kemal'in Vefatı(16 Nisan 1534) *Einstein'in Ölümü(18 Nisan 1955) *93 Harbi Başladı(19 Nisan 1877) *Miladi Takvime Göre Efendimiz'in(s.a.v) Doğumu(20 Nisan 571)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI