Cevaplar.Org

USUL VE METODLARIYLA KUR’AN EZBERLEME VE HAFIZADA TUTMA YOLLARI-18

EZBER KURSLARI HAKKINDA 1- TEKNİK GEREÇLER Öğretim düzeyi ve okutulan maddeler ne olursa olsun, herhangi bir öğretim kurumunun en önemli unsuru eğitim ve öğretimle vazifeli olan öğretmenlerdir. Bu vazifeyi icra edenlerin de alanında bilinçli ve tecrübeli olmaları gayet doğaldır. Bu bilinç ve tecrübe ise sonradan öğrenme veya pratikte uygulama yoluyla kazanılır.


2011-04-30 07:15:54

EZBER KURSLARI HAKKINDA

1- TEKNİK GEREÇLER

Öğretim düzeyi ve okutulan maddeler ne olursa olsun, herhangi bir öğretim kurumunun en önemli unsuru eğitim ve öğretimle vazifeli olan öğretmenlerdir. Bu vazifeyi icra edenlerin de alanında bilinçli ve tecrübeli olmaları gayet doğaldır. Bu bilinç ve tecrübe ise sonradan öğrenme veya pratikte uygulama yoluyla kazanılır.

Bu çerçevede Kur'an-ı Kerim kurslarında da bu ulvi görevi yapan işinin ehli uzman eğitimciler bulunur. Yapılan araştırmalar sonucunda bu kurslardaki öğretmenlerin durumları hakkında şu bulgular elde edilmiştir.

1- Bu görevle yükümlü hocaların büyük bir kısmı gerekli bilimsel bilgi birikimine sahiptir. Yani Allah Teâlâ'nın kitabını gereği gibi kavramış, tecvid kaidelerine vakıf ve kitab-ı kerimin ayetlerini genel manada çerçeveleyen bilgiye sahiptirler.

2- Arapça dilinin grameri, kelime yapıları, içerdiği manalar ve delalet yolları hakkında yeterli bilgiye sahip olmamakla birlikte, onlardan çoğu bu lisanın temelini teşkil eden usul ve kaidelerinin inceliğine dahi tam manasıyla vakıf değiller.

3- Ezberletmekle vazifeli hocalarda eğitim noktasında büyük eksiklikler var. Yani onların çoğu pedagojik ve kültürel bilgilerini artıracak bir eğitim almamışlardır. Sahip oldukları bilginin çoğu sadece vazifelerini icra ederken kazandıkları tecrübeler sonucu edindikleri bilgilerdir. 

4- Yine bu işle meşgul olanların yaşlarında büyük farklılıklar vardır. Bu gerçekte bir problem gibi görünmese de, ortaya çıkacak şu sorunları göz önünde bulundurmak gerekir.

a- Bu kurslardaki bazı hocalar, oradan yetişen öğrencilerdir. Onlar ezberleme hususunda çok iyi olmakla beraber bu sahada yeterli tecrübe kazanmadan hemen bu vazifeyi yapmak için atanırlar.

b- Ayrıca bazı hocalar da yaşları hayli ilerlemiş olup, -bazen 60 veya daha fazla- küçük yaştaki (14-15) öğrencilerin grubunun idaresini yapmaktadırlar. Şüphesiz ki aradaki bu büyük yaş farkı öğretim faaliyeti üzerinde tümüyle olumsuz tesirler yapabilir.

5- Bazen bir öğrenci grubunu birkaç hoca idare etmektedir. Öğrenciler belli bir hocaya alışmış ve onun üslubunu benimsemişken, herhangi bir sebepten ötürü onun yerine başka bir hocanın geldiğini görürler.

 Biz biliyoruz ki, Kur'an kurslarında yeterli miktarda öğretmen bulundurmak, özellikle de bu kurslara kayıt olmak için yoğun bir talebin olduğu yaz tatili dönemlerinde kolay bir mesele değildir. Çoğu zaman bu kurslardaki öğretmenlere çok büyük bir yük düşmekte ve kursun kapasitesi, yapılan talebi karşılamamaktadır. Ancak bu tür bazı sebeplere binaen, bu vazifeyi yapacak olan kurs hocalarının eğitim ve öğretim konusundaki kabiliyetlerinin yeterli düzeyde olması gerekliliğini görmezden gelemeyiz. Çünkü bu durum herhangi bir şekilde öğrencilerin aldıkları tahsil seviyelerine, hocayla olan ilişkilerine yansır. Bir yönden de okudukları dersi sevmelerini ve devam etme konusunda istekli ve azimli olmalarını sağlar.

Öğretmenlerin gelişmiş eğitim tekniklerine sahip olmaları en az onların ilmi birikimleri kadar önemlidir. Doğru ve güzel bir örnek oluşturmak ve etki kabiliyeti yüksek elemanlar yetiştirmek için, öğretmenlerin hepsinin veya büyük bir kısmının alanlarındaki ilmi tecrübelerini arttırmak amacıyla birtakım bilimsel yeterlilik vasıtalarıyla desteklenmesi, meslekte derinleşmelerinin sağlanması ve yönlendirilmesi kaçınılmazdır. 

O halde, eğitim öğretim vazifesini icra ile yükümlü olan herkese örnek teşkil etmek üzere, öğretmenler için hizmet içi eğitim seminerleri düzenlenmesi gerekir. Tabii ki bu seminerlerde sabit ve kalıcı bir program takip edilmeli ve bu program hem eğitim, hem de öğretimle ilgili konuları kapsayıp, dersler belirli kitap ve notlara dayanmalıdır. Aynı zamanda bu seminerlerde ders vermek üzere gerek eğitim ve gerek kurslarda okutulan dersler konusunda uzmanlaşmış hocalar tayin edilmesi gerekir. Yine bu seminerlerin seviyesi takip edenlerin seviyesine uygun olup, katılımcılar için münasip vakitlerin seçilmesi de gereklidir.

Kur'an-ı Kerim'in ezberlenmesi sıradan basit bir iş olmayıp, eğitim teknikleri konusunda diğer kurs ve okulların tabi olduğu şart ve durumlara tabidir. Kur'an kurslarındaki eğitim öğretim düzeyini yükselttikçe, sonuç daha iyi, tahsil düzeyi de daha yüksek ve daha faydalı olacaktır.

2- YÖNETİM VE YÖNLENDİRME

Öğretim faaliyetlerinin yönetimi, bu faaliyetlerin belli bir disiplin altında yürütülmesi, daha ileri düzeyde geliştirilmesi, eksik ve yetersiz olan noktaların tespit edilip, gerekli önlemlerin alınarak telafisine çalışılması bakımından çok önemli bir vazifedir.

Bu gibi önemli bir vazifenin icrası da ancak öğretmenler, idare heyeti ve bu konuda uzman ve tecrübe sahibi olan kimseler arasında daimi bir yardımlaşmanın varlığı ile mümkündür. 

Yönetimin çeşitli yönleri vardır.

1- Ders planının uygulanmasının takibi, uygulama sırasında ne derece başarılı olunduğunun, karşılaşılan engel ve sıkıntıların tespiti ve bu sıkıntıların kaynağının belirlenip, çözümlenmeye çalışılmasıdır.

2-Öğretme faaliyeti esnasında hocaların dolaylı ya da direk olarak takibinin yapılmasıdır. Mesela yöneticilerden biri derslerden birine katılıp, sonunda da o ders hakkındaki görüşlerini bildirerek, zaruri gördüğü bazı hususları öğretmene açıklar.

3- Belirli bir zaman diliminde ne kadar ilerleme kaydettiklerinin tespiti amacıyla öğrencilerin doğrudan ya da dolaylı bir şekilde başarı durumlarının sınanmasıdır.

4- Aynı dersi okutan hocaların onlardan birinin dersine katılarak, dersi nasıl işlediğini takip etmeleridir. Daha sonra yapılan ders hakkındaki görüşler kapsamlı bir şekilde karşılıklı tartışılarak, güzel olan yönler ve eksik kalan taraflar belirlenir ve bu sayede hocalardan her birinin ilmi ve ameli noktada bilmediği veya farkında olmadığı bazı gerçekleri öğrenmesi sağlanmış olur. Tabii ki bütün bu çalışmalar, faydasız bir takım eleştirilerden ve sonuç vermeyecek tartışmalardan uzak bir şekilde, yardımlaşma ruhu ve daha iyiye ulaşma gayreti çerçevesinde yapılmalıdır.

-tercüme: Mustafa El-Humsi'nin "Delilüs'sâlikîn fî Hıfzı'l Kur'an'i'l Kerim ve Tahfizihi.(Mektebetü'l Pazalî Matbaatü Şam.2001-Hicri:1466) adlı eserinden tercüme. Necdet İçel(İzmir merkez vaizi)

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

O gün ne mal fayda verir, ne de evlat. Ancak Allah'a selim bir kalb ile gelenler (fayda görürler.)

Åžuara, 88-89

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Diğer bir kişi katılmaksızın, iki kişi aralarında fısıldaşmasın.

Buhari

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Fatih Donanmayı Haliç'e İndirdi.(22 Nisan 1453) *T.B.M.M. Açıldı.(23 Nisan 1920) *Yavuz Sultan Selim Padişah Oldu.( 25 Nisan 1512) *Çernobil Nükleer Faciası.(26 Nisan 1986) *Sultan II.Abdülhamid Han Tahttan İndirildi.(27 Nisan 1909)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI