RİSALE OKUMALARI: KEŞİF YOLCULUKLARI-METİN KARABAŞOĞLU-NESİL YAYINLARI-İSTANBUL-2010
Said Nursî, (…) özellikle kelâmcıları yalnız akla yönelik vurguları; tasavvuf ehlini ise, yalnız kalbe yönelik vurguları itibarıyla eleştirir. Kur’ân’ın ‘akleden kalb’ tanımı eşliğinde, ‘akıl-kalb ittifakı
Said Nursî, (…) özellikle kelâmcıları yalnız akla yönelik vurguları; tasavvuf ehlini ise, yalnız kalbe yönelik vurguları itibarıyla eleştirir. Kur'ân'ın 'akleden kalb' tanımı eşliğinde, 'akıl-kalb ittifakı'nı yeniden kurmaya çalışır. S. 24
Eski Said daha ziyade çağıyla ve çağının getirdiği meselelerle yüzleşen biri iken; Yeni Said, çağların getirdiği meseleleri karşılamaktadır. Bir bütün olarak İslâm tarihini değerlendirmeye tâbi tutmakta; sonuçta 'bin senedir biriken' ve Müslümanların 'kalb-i umumî'sini yaralayan meseleleri tespit ederek çözüm aramaktadır. S. 25
Yeni Said, giderek güçlenen ve en sonunda modern çağda doğrudan Kur'ân'a dahi hücum edilmesiyle zirvesine ulaşan bu eğilime meydan okuma gayreti içindedir. Bu noktada, 'sahabe mesleği' olarak özetlediği bir çıkış yolu görmekte; bin üçyüz yıllık tefekkür mirasını da bu çerçevede bir te'life tâbi tutmaktadır. S. 26
'İnsaniyet-İslâmiyet' paralelliği, Risale-i Nur'un en önemli vurguları arasındadır. Birçok risalede, gerçek bir Müslüman olmanın insanî özelliklerin kullanımına ve gelişimine baktığı; insanın insanlığını gerçekleştirmesinin ise İslâmiyet ve iman dairesinde mümkün olduğu örneklendirilir. İnsan olmak, iman etmek, Müslüman olmak, birbirini gerektiren konumlardır. S. 34
…Çağlar boyu yaşanan en ciddi çatışma ve kırılma noktası, küfür değil, şirktir. 'Yalnızca Allah'a iman'a karşılık, 'yanına bir şeyler ekleyerek Allah'a iman' durumudur. S. 49
Ve şu zamana gelirsek, Risale-i Nur, bu ısrarın, bu tekrarın tecdidi ve tahkimi için vardır. Bir kez daha tekrarlarsak, imanı 'Allah'ı yalnız olarak anmak' diye biliyorsak, baştan sona tevhid-şirk ikilemi üzerine bina edilen Risale-i Nur'un Kur'ânî derslerine duyacağımız ihtiyaç şedit olacaktır.
Ama, "Canım hepimiz Allah'a inanıyoruz" demek bizim için yeterliyse; bu arada "Bizi devlet koruyor," "Maaşımızı hükûmet veriyor," "Yağmuru bulut yağdırıyor" ise ve ayrıca "Ben biliyor, ben yapıyor, ben ediyor"sam, Risale-i Nur 'fazla derine dalan' gereksiz bir fazlalıktır. S. 49
Şahsen, şirkin çok uzaklarda olmadığını hissediyorum. Ve, ona en ziyade yakın duranlar, ihtimal ki, onu kendi semtinin çok uzağında sananlardır. S. 49
İnsan, hayatının içinde yüzyüze geldiği sorulara, sorunlara, arayışlara açık olduğu; bunları ezbere bir-iki sözle kapatıp geçmediği; bilakis, bütün bu soru ve sorunların getirdiği 'acının ortasından geçme'yi göze aldığı oranda Risale-i Nur kendini ona ifşa ediyor. S. 50
…Nasıl yalnızca kalb ayağıyla gidenler muhakemede zayıf ve eksik kalıyorlarsa, yalnızca fikir ayağıyla gidenler de takva ve fazilette geri kalmaktadır. Oysa, Risale-i Nur müellifi, kendi örneğinde, akıl ve kalbin nasıl kaynaştığının; böylece nasıl 'nurun alâ nur' bir halin vâki olduğunun güzel bir örneğini sunmaktadır. S. 68
'Küçük' gibi görünen kimi dikkatsizlikler, vahim neticeler doğurur. S. 92
Risale-i Nur sıradan bir kitap değil; ve o yüzden dikkatsizliği, ezberciliği, zihin tembelliğini hiç kaldırmıyor. İnsanın kendini ona vermediği yerde, o da sırrını bize vermiyor. S. 92
İnsan, Rabbini, iman etmeden tanıyamaz, tanımadan sevemez; Rabbini sevmeyen ise hiçbir hal ve şartta ruhanî bir lezzet alamaz. Aynı şekilde, içinde marifet ve muhabbet-i ilâhîyi barındırmayan bir iman ikrarı, tahkiki değil, taklidî kalmaktadır. S. 94
…Bugün kendisini Risale-i Nur'a bağlı gören birçok insan, başkalarınca belirlenmiş 'ödünç gündemler'in izini sürüyor. Risale-i Nur dairesinde yer alanların zihinleri dahi, çoğu kez, başkaları tarafından belirleniyor. S. 103
Fakr, iktisad, adalet, ibadet, tefekkür, mânâ-yı harfî, sünnet-i seniyye kısacası, Risale-i Nur'un temeli, esası, aslı olan her şey Kur'ân'dan alınmış bulunuyor. Öyle ki, Said Nursî'nin Kur'ân'dan ders aldığı yerler çıkarılsa eminim geride bir şey kalmayacaktır. S. 108-109
…Risale-i Nur'un ders verdiği kudsî Kur'ân hizmeti Risale'ye ve elbette Kur'ân'a perde değil; ayna ve pencere olma vazifesi yüklüyor bize. S. 109
…Gerek şahsî hayatlarımızda, gerek hal-i âlemin umumî manzarasında manidar inkişaflar gözlemlenemiyorsa, bunun sebepleri arasında, kesinlikle tesbihattaki tembellikler de yer almaktadır. Muhammed-i Arabî'nin (a.s.m.) miras bıraktığı tesbihat inkişaf getiriyorsa, onun bir sünneti ve 'Muhammedî yol'un virdi olan bu tesbihattaki ihmal, elbette fütur getirecektir.
Kısacası, tesbihat edilmeyince, fütuhat verilmiyor. S. 118
…İhlâs Risalesi'nin hayatî bir önem taşıdığını düşünüyorum.
Said Nursî, sair risaleler için düşmediği bir kaydı bu risale için düşmüştür. "Bu risale, lâakal onbeş günde bir okunmalıdır" demiştir.
En azından onbeş günde bir…
Gelin görün ki, nefsim beni bu risalenin semtine aylar geçse de yaklaştırmıyor. S. 128
Bugün hepimizin Risale-i Nur'da sunulan Kur'ânî derslerin hakikatini aklen kabul ve tasdik ettiğini; ama o dersler ile hayatlarımız arasındaki uçurumun bizi ümitsizliğe, şevksizliğe, hatta boşvermişliğe ittiğini biliyorum. S. 129
Değil onbeş günde bir, onbeş haftada bir okumayı dahi ihmal ettiğimiz; onun verdiği ders ile tüm Risale-i Nur'u kendimiz için okumayı ise bütün bütün ihmal ettiğimiz İhlâs Risalesi, bu meselenin en birinci çözümünü sunmaktadır. S. 129
…Bediüzzaman'ın 'maddî ve manevî içtimaiyatı zedeler' dediği suizan, içimizde bir derece yer etmiş bulunuyor. O kadar ki, çoğu kez, şayet suizan imkânı varsa, kesinlikle hüsnüzan edilmiyor. S. 140
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
GÜZEL KONUŞMA-YAZMA KOMPOZİSYON Salih SARICA; Mustafa GÜNDÜZ, Fil Yay. İst.1994

BAŞLIK: Kitabın adı, bölümün adı, konunun adı, paragrafın adı birer başlıktır. (25) Ba
AMERİKAN YÜZYILININ SONU Mustafa ÖZEL, İz Yayıncılık İst.1993

1. Bütün insanlığın kurtuluşu olmayan bir şeyin kurtuluş olmayacağını idrak etmedikçe, n
YARINKİ TÜRKİYE NURETTİN TOPÇU, Dergah Yayınları 3.Baskı, 1978-İst.

1. Hakikati araştırmanın metotları... 2. Anadolu’nun Kurtuluş Savaşı, ruh cephesinde henü
TİRYAKİ SÖZLER

Cenap Şehabettin, Tercüman 1001 Eser 1. Bir cemiyeti yükseltmek mi istiyorsunuz? Efradına mesu
KİTLELER PSİKOLOJİSİ

Gustave Le Bon, Çev: Selahattin DEMİRKAN Yağmur Yayınevi 3. Basılış İst.1976 1. Unutulmaz
DİN GERÇEĞİ

Vehbi Vakkasoğlu, Cihan Yayınları-İst.-1984 1. Bu iklimin ekmek ve suyu ilim ve teknoloji; nefe
SANAYİLEŞMENİN KÜLTÜR TEMELLERİ

John Nef; Çev.:Prof. Erol Güngör; Kalem Yayıncılık A.Ş. İst.-1980 1. *Sanayileşmeyi yarata
BİLGİ TOPLUMU VE EKONOMİK GELİŞME, PROF. DR. HÜSNÜ ERKAN

1. Sanayi devrimi ile ortaya çıkan yeni teknolojiler, yeni bir üretim ortamı ve yaşam biç
BİLİM TARİHİ, CEMAL YILDIRIM

Geçmişin (günümüzde) dokunulmaz sayılan pek çok otoriteleri, varsayım ve inançları bilimin
BATI’YA KARŞI İSLÂM-WILLIAM I. CLEVELAND- 8. BÖLÜM

SONUÇ (…) Bir devlet otoritesi ile hareket etmeyen, hakikatte herhangi bir devletin belirli bi
BATI’YA KARŞI İSLÂM-WILLIAM I. CLEVELAND- 7. BÖLÜM

MİHVER’E (AXIS) DOĞRU (…) Alacaklılarının akbaba misali tepesinden ayrılmadıkları ger
- BATI’YA KARŞI İSLÂM-WILLIAM I. CLEVELAND- 6. BÖLÜM
- BATI’YA KARŞI İSLÂM-WILLIAM I. CLEVELAND- 5. BÖLÜM
- BATI’YA KARŞI İSLÂM-WILLIAM I. CLEVELAND- 4. BÖLÜM
- BATI’YA KARŞI İSLÂM-WILLIAM I. CLEVELAND- 3. BÖLÜM
- BATI’YA KARŞI İSLÂM-WILLIAM I. CLEVELAND- 2. BÖLÜM
- BATI’YA KARŞI İSLÂM-WILLIAM I. CLEVELAND- 1. BÖLÜM
- BATI’YA KARŞI İSLÂM-WILLIAM I. CLEVELAND- GİRİŞ
- ŞEHBENDERZÂDE FİLİBELİ AHMED HİLMİ’NİN DİNÎ VE FELSEFÎ GÖRÜŞLERİ-ÖMER CERAN-SIR YAYINCILIK-BURSA-2013
- TOTALİTERİZMİN SEFALETİ-MESUT KARAŞAHAN-BEYAN YAYINLARI-İSTANBUL 1998
- MASONLUK-CARO Y. ROGRIGUEZ-ÇEVİRİ: HACASAN YÜNCÜ-ETKİN KİTAPLAR-İSTANBUL 2012
- OSMANLI TARİHİNDE MASKELER VE YÜZLER-MUSTAFA ARMAĞAN-TİMAŞ YAYINLARI-İSTANBUL–2008
- ŞÂH-I GÜLİSTAN-HARUN ÇETİN- KAYIHAN YAYINLARI-İSTANBUL-2012
- MÜSLÜMAN OLMAK-NURİ YILMAZ-MANA YAYINLARI-İSTANBUL-2008
- CEMAAT-İSMAİL ÇETİN-DİLARA YAYINLARI-ISPARTA-2005
- DÖRT RUKÜN-SEYYİD EBÜL HASAN ALİ NEDVÎ-TERCÜME YUSUF KARACA-NEHİR YAYINLARI-İSTANBUL–1992
- KANUN-İ ESASİ’DEN ASKERÎ MÜDAHALEYE II. MEŞRUTİYET-HAZIRLAYAN: YUSUF ÇAĞLAR- ZAMAN KİTAP-İSTANBUL-2008
- JÖN TÜRKLER VE İTTİHAT TERAKKİ, SİNA AKŞİN, REMZİ KİTABEVİ, İSTANBUL–1987
- II. MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE SİYASAL MUHALEFET-ABDULLAH İSLAMOĞLU-GÖKKUBBE-İSTANBUL-2004
- GENÇ TÜRKLER VE İTTİHAT TERAKKİ-ERNEST EDMONDSON RAMSOUR-ETKİN KİTAPLAR-ÇEV. HACASAN YÜNCÜ-İSTANBUL-2009
- VİRGİNİA WOOLF’TAN YAZARLIK DERSLERİ-HZL. DANELL JONES-TİMAŞ-ÇEV. EBRU A. KESEN&MERVE ÖN-İSTANBUL-2008
- TATSIZ GÜNAHLAR-MUHAMMED ŞEFİİ DİYOBENDİ-GÜLİSTAN NEŞRİYAT-TERCÜME MUHAMMED CEREN-İSTANBUL-(tarihsiz)
- KİTAP TİRYAKİLİĞİ-İBRAHİM ÜNAL-NESİL YAYINLARI-İSTANBUL-2005
- SÖZÜN GÜCÜ-YUSUF ALAN-NESİL YAYINLARI-İSTANBUL-2004
- TÛBA AĞACI-ŞENER DİLEK-FEYZA YAYINCILIK-İSTANBUL-2009
- BİLİNMEYEN OSMANLI-AHMED AKGÜNDÜZ-SAİD ÖZTÜRK-OSAV-İSTANBUL-2000-3. BÖLÜM
- BİLİNMEYEN OSMANLI-AHMED AKGÜNDÜZ-SAİD ÖZTÜRK-OSAV-İSTANBUL-2000-2. BÖLÜM
- BİLİNMEYEN OSMANLI-AHMED AKGÜNDÜZ-SAİD ÖZTÜRK-OSAV-İSTANBUL-2000-1. BÖLÜM-
- ABDÜLHAMİD’İN KURTLARLA DANSI 2- MUSTAFA ARMAĞAN-TİMAŞ-İSTANBUL-2010
- OLGUNLUK GÜNAHTAN SAKINMAKTIR-İSMAİL ÇETİN-DİLARA YAYINLARI-ISPARTA-2006

Rabbimiz! Bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve zürriyetler bağışla ve bizi takva sahiplerine önder kıl!
Furkan, 74
GÜNÜN HADİSİ
Îmân altmış bu kadar şu'bedir. Hayâ da îmânın bir şu'besidir.
BUHARİ,KİTÂBÜ'L-ÎMÂN, EBU HUREYRE(r.a.)'dan
SON YORUMLAR
- İstifade etmek istiyorum....
- Bu hadiseler çok elzem bakışımi değiştiriyor masumane inkişafa sebep oluy...
- 18. Lem'a.. 19 değil...
- selamun aleyküm keşke bunlar kitap olsa?...
- "Vettakullahe ve yuallimeküm" "Siz Allah'tan korkarsanız, takva sahibi olursan...
- İnşallah düşünüyoruz..Biraz mesafe girdi araya..Kitaplarımızdan uzak kal...
- S aleyküm abiler... Bir şey soracağım kızılicaz notlarimizin devamı yok m...
- Harika...
- Doğumundan başlasaydınź ölümüne kadar yazsaydınız benim için daha fayd...
- Paranın M kemal olan kısmını değil de ters tarafını kullansanız daha iyi...
TARİHTE BU HAFTA
*Köprülü Fazıl Mustafa Paşa'nın Şehit düşmesi (19 Ağustos 1691)
*Mescid-i Aksa'nın Yahudilerce Yakılması(21 Ağustos 1969)
*Sakarya Savaşı (22 Ağustos 1921)
*Hz. Ebu Bekir (634) ve Ebussuud Efendi'nin (1574)[23 Ağustos]
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...