ÜLKÜSÜ KUR’AN OLAN ADAM; MEHMED AKİF
Mehmed Akif Ersoy bütün ömrünü, bütün varlığım Kur'an'a bağlayan bir adamdı. Kur'an onun hem semavî kitabı idi, hem ahlâki ve ruhanî ülküsü idi. Onun için bütün yaşayışını Kur'an'a uydurmuştu.
Mehmed Akif Ersoy bütün ömrünü, bütün varlığım Kur'an'a bağlayan bir adamdı. Kur'an onun hem semavî kitabı idi, hem ahlâki ve ruhanî ülküsü idi. Onun için bütün yaşayışını Kur'an'a uydurmuştu.
Hazret-i Peygamberin ölümünden epey bir zaman sonra, O'na yetişemeyen nesle mensup birkaç kişi, eşi Hazreti Aişe'ye Peygamberin hal ve şanını sormuşlardı. Kısaca cevap vermişti:
“Hal ve şanı Kur'an’ın tıpkısı idi!”
Yani Kur'an'ı bildiren adam. Kur'an'ı yaşatan, Kur'an bakımından; olduğu gibi görünen ve yine Kur'an bakımından göründüğü gibi olan bir adamdı...
Mehmet Akif de aynı yolu tutan, ayni seciyeyi yaşatan gerçek insanlar zümresindendi. Kur'an, onun ülküsü idi. Ve kendisi bu ülküyü gerçekleştirmeyi gaye edinen bir şahsiyetti.
Maksadı, geçmişin geleneklerine uyarak yaşamak mı idi? Hayır!
Çünkü yaptığını bilerek, anlayarak, inanarak ve isteyerek yapan bir adamdı!
Dünyada değer vermediği bir şey varsa gelenekti'. Ve en çok hor. gördüğü şey aklı, mantığı, zamanın gereklerini, beşerin ilerlememesini inkâr eden gelenek ve görenekti. Şiirleri bunun en kesin delilidir.
Kendisi her bakımdan müsbet bir adamdı. San'atkâr bir ilmi ve fen adamı idi. Fakat ilim ve fen adamı olmak dinî inanca ve bu inancın verdiği inşiraha yabancı kalmak demek değildi, belki bu inşirahı, ummanlarm tahlili gibi, derinden duymaktı.
Akif de bu inşirahı derinden duyan bir ömür yaşadı.
Hayatının her ıztırabını bu inşirah ile yendi.
Hayatının her imtihanını, bu inşirah sayesinde başarı ile geçti. Hayata atıldığı zaman hemen hemen kimsesizdi. Fakat bu inşirah ona yoldaş oldu. Bu yoldaş onu ömründe yalnız bırakmadı. Başkaları onu yalnız sandıkları zaman Hazret-i Peygamberin “Refiki A'lâ” diye anlattığı “En yüce yoldaş” onunla beraberdi. Kendisi bu sayede yalnızlıktan kurtulmakla kalmadı, arkadaşlarının en yükseğiyle hemhal oldu, onunla dertleşti, sevişti, onun verdiği ilhamlarla gönlünü zenginleştirdi ve ruhuna aşıladığı feyizlerle olgunlaştı, derinleşti.
Hayatında yazdığı ve neşrettiği ilk şiir, “Kur'an'a Hitab” dı ve bu hitap onun genç ruhundan semaya yükselen, sonra bütün ömrünce onun ruhuna sağnak sağnak feyiz yağdıran bir “rahmet” di.
Gençliğinde ve olgunluğunda ona daima Kur'an rehber oldu. Ve onun için gençliğini temiz yaşadı ve olgunluk çağında bir ahlâk timsali oldu.
Hayatının en büyük macerası, İstanbul'dan kalkarak, Millî Mücadeleye katılmak üzere yola çıkması idi.
Onun gibi inzivayı seven, kesretten kaçınarak vahdette huzur arayan, onun gibi söz söylemekten bile çekinen ve kendi ruhuna dalarak engin düşünmeyi seven bir adamın böyle büyük bir mücadele ile ne alâkası olabilirdi?
Fakat ona daima mücadele ve mücahede ruhunu aşılayan bir kaynak vardı ki, baştan başa ezberinde idi, onu gece gündüz okurdu. Bu kaynak Kur'an'dı.
Akif de onun telkinine güvenerek ve onun iyi işler işleyenlere verdiği müjdelere dayanarak yola çıktı. Yola çıktığı gün zaferin alnında parladığını hissederek İstanbul'dan Ankara'ya doğru yürüdü ve İstanbul'dan Alemdağına kadar yürüye yürüye manevî zaferi kucakladı.
Milli Mücadelenin son bularak Türk milletinin taçlanmasından sonra Mısır'a çekildiği zaman bütün zevki Kur'an'ı daha iyi yaşamak ve Kur'an'ın bütününü hafızasında ve ruhunda canlandırmaktı. Buna o derece muvaffak olmuştu ki; namazlarını hatim indirerek kılıyor ve Allah'ın kitabına sarılarak Allah'ın huzuruna yükseliyordu. Bu onun Miracı idi!.
Hayatını “Allahın kitabına” bu derece vakfetmiş olan Akif’'in Kur'an'dan aldığı ilhamlar ve Kur'an'dan sunduğu öğütler, toplanmağa ve işlenmeğe değer bir eser teşkil ediyordu. Ben bu eseri perişan sayfalar halinde kalarak unutulmağa mahkûm olmaktan kurtarmak istedim ve onun için eski mecmuaları karıştırarak bu eseri topladım.
Akif’'in Kur'an'dan aldığı ilhamlara dayanarak millete vermek istediği öğütlerin her birinde bir hikmet dersi vardır ve her birinde Akif'in çağlayan ruhu kendini hissettirmektedir.
Üstadın bu eserini toplarken onun ruhunu taziz için ben de birkaç eserimi, fakat Kur'an'dan mülhem olduğum birkaç eseri, onun ruhuna ithaf etmeği vazife saydım. Ben, her şeyden önce üstadın ruhuna bir Fatiha hediye etmek istedim ve onun için eseri onun ruhunu şad edecek bir Fatiha ile açtım.
Her okurun bu Fatihaya iştirak etmesini dileyerek esere başlıyorum.
Lâleli,
20/11/943
Ömer Rıza Doğrul(Mehmed Akif Beyin damadı)
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
Murat Akbulut, 2010-11-27 14:24:21
Mehmet Akif merhum bir efsaneydi.Eğilmeyen,bükülmeyen dostdoğru bir karakter abidesi.Allah kendisinden razı olsun.
Bu yoruma katılıyor musunuz ?
DİĞER YAZILAR
KURRA HAFIZ MEHMET GÜRGÜR HOCA EFENDİ (1937-2020 )

Mehmet GÜRGÜR Hoca Efendi 2 Mart 1937 yılında Dumlu Nahiyesine bağlı Akdağ köyünde dünyaya
ŞEYH MUHAMMED HAFİD (1928-2001)

Şeyh Muhammed Hafid hazretleri, dedesi ‘Hazret’ namıyla bilinen Muhammed Ziyauddin hz.'nin ve
ABDULĞAFUR HAS EFENDİ(1936-2007)

Abdulgafur HAS Hocaefendi 1936 yılında Çat ilçesi Babaderesi köyünde dünyaya geldi. Soyu sils
BABADERELİ SEYYİD AHMED EFENDİ(1890-1977)

Babadereli Seyyid Ahmed Efendi, Seyyid Molla Resul Efendi’nin oğludur. 1890 yılında, ailesinin
MEHMED KIRKINCI HOCAEFENDİ

1928 yılında Erzurum ili, Aziziye ilçesinin Güllüce(Eski ismi; Paşaki) köyünde doğdu.
MOLLA MUHAMMED CELALÎ

On dokuzuncu asrın ikinci yarısında Bayazıt Sancağının önde gelen âlim ve müderrislerinde
MOLLA MUHAMMED KASORÎ

Molla Muhammed Kasorî, Cumhuriyet döneminde Ağrı’da yetişen seçkin âlim ve mutasavvıflarda
MOLLA ABDÜLKADİR NADİR AZÎZÎ

{Ağrılı âlim ve mutasavvıf} Tam adı Abdülkadir Nadir b. Ali b. Şano b. Ali’dir. Ailesi
SEYDA MOLLA HASİP SEVEN (KS)(1917-1994)

1917 yılında Siirt'in Kurtalan ilçesine bağlı, Zokayt (Kayabağlar) nahiyesinde dünyaya geldi.
MÜDERRİS MOLLA MUSA CELÂLÎ (GEÇİT) HOCA

Şeyh Ahmed-i Hânî çığırının devamcısı sayılan Molla Mahmûd-i Beyâzidî, Molla Muhammed
ŞEYH ASIM EFENDİ

Şeyh Alauddin’in üçüncü oğlu olup, Hicri 1341 yılının Mart ayında Ohin’de dünyaya gel
- ŞEYH HALİD-İ OHİNİ
- ŞEYH MAZHAR EFENDİ
- ŞEYH ALAUDDİN-İ OHİNİ
- ŞEYH FETHULLAH-I VERKANİSİ
- EBU’L HASAN EN NEDVİ HAKKINDA NE DEDİLER?-2
- MUHAMMED EMİN ER HOCAEFENDİ
- ÇAN ŞEYHLERİNİN TASAVVUFTAKİ YERİ VE KONUMU-2
- EBU’L HASAN EN NEDVİ HAKKINDA NE DEDİLER?-1
- ÇAN ŞEYHLERİNİN TASAVVUFTAKİ YERİ VE KONUMU-1
- ŞEYH SAFFETULLAH-I OHİNİ(1939-1989)
- EBU’L-HASEN ALİ EL-HASENÎ EN-NEDVÎ (1333-1420/1914-1999)
- DOSTUM NEDVİ
- BEDİÜZZAMAN'IN HAYATI VE ESERLERİ-2
- BEDİÜZZAMAN'IN HAYATI VE ESERLERİ-1
- M. AKİF'İN GÖZÜYLE BATICILIK-2
- M. AKİF'İN GÖZÜYLE BATICILIK-1
- AHMET NECİP FAZIL KISAKÜREK-3
- AHMET NECİP FAZIL KISAKÜREK-2
- AHMET NECİP FAZIL KISAKÜREK-1
- ŞEYH MUHAMMED DİYAUDDİN/HAZRET (K.S.)
- ŞEYHU'L-HİND MAHMUD HASAN DİYOBENDÎ (1851-1920)-2. BÖLÜM
- ŞEYHU'L-HİND MAHMUD HASAN DİYOBENDÎ (1851-1920)-1. BÖLÜM
- ŞEYH MUHAMMED ALAADDİN-İ OHİNİ (K.S.)
- ŞEYH HALÎL EFENDİ
- HABİBULLAH ÜSTÜN HOCAEFENDİ
- GEREDELİ HACI EMİN ÜSTÜN EFENDİ
- AHMED KEMALEDDİN ÜSTÜN HOCAEFENDİ(1885-1979)
- ALİ EMİRİ EFENDİ-2. BÖLÜM
- ESAD COŞAN HOCAEFENDİ’NİN DİLİNDEN MEHMED ZAHİD KOTKU HAZRETLERİ

De ki: Sizin kendisinden kaçtığınız ölüm, muhakkak sizi bulacaktır. Sonra da görüleni ve görülmeyeni bilen Allah'a döndürüleceksiniz de O size bütün yaptıklarınızı haber verecektir.
Cum'a, 8
GÜNÜN HADİSİ
Emin ve doğruluktan ayrılmayan ticaret ehli (ayette sırat-ı müstakim ashabı olarak zikredilen) peygamberler, sıddikler, şehidler ve salihlerle beraberdir.
Tirmizi, Büyu 4, (1209); İbnu Mace, Ticarat 1, (2139)
SON YORUMLAR
- Rabbimiz gani gani rahmet eylesin…...
- Yahudi propagandası için uydurulmuş yalan bir hikâyeyi bu güzel siteye yak...
- Selamun aleykum hocam seyda molla nadirın yanında ıcazesını alanlardan...
- Receb bey o rüyayı kaydetmedik, o rüyanın risalelerle alakası yoktu, ama o...
- Güzel paylaşım, kaynak belirttiğiniz için ayrıca teşekkür ederim. :)))...
- 18 Nisan 2021,tarihinde rahmetli oldu.....
- Allah razı olsun. "kısmetse diğeri de gelecek haftaya." kısmında yer alan ...
- Cenab-ı Allah ( cc) Salih rüya sahiplerinin sayısını artırsın....
- Makalede kullanılan " Kıskançlık " sıfatı, Ehli sünnet akidemize göre," ...
- İstifade etmek istiyorum....
TARİHTE BU HAFTA
*Sultan Abdulaziz Han Şehid Edildi.(4 Haziran 1876)
*Kırım'ın Fethi(6 Haziran 1475)
*Süleymaniye Camii İbadete Açıldı(7 Haziran 1557)
*EFENDİMİZ'İN (s.a.v.) DÂR-I BEKA'YA İRTİHALİ(Vefatları)(8 HAZİRAN 632)
*Hz.Ebubekir (r.a.)Halife Seçildi(9 Haziran
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...