ÜNLÜ MÜFESSİR FAHREDDİN RÂZÎ’NİN ÖLMEDEN ÖNCEKİ VASİYETİ *
Rabbinin rahmetini uman, Mevlâsının keremine güvenen (Fahruddîn) Muhammed b. Ömer b. el-Hasen er-Râzî (v.606) adındaki kul der ki;
Bu kul, dünya hayatının sonunda, her katı varlığın içinde yumuşayıp, eridiği, her kaçak kölenin efendisine yön
Rabbinin rahmetini uman, Mevlâsının keremine güvenen (Fahruddîn) Muhammed b. Ömer b. el-Hasen er-Râzî (v.606) adındaki kul der ki;
Bu kul, dünya hayatının sonunda, her katı varlığın içinde yumuşayıp, eridiği, her kaçak kölenin efendisine yöneldiği âhiret hayatının başında bulunmaktadır. En büyük meleğin, yükselme zamanlarının en şereflisinde yaptığı, en büyük nebî’nin şâhitlik zamanlarının en mükemmelinde dile getirdiği, -bilsem de bilmesem de- hak ettiği (bütün) hamdler ile ona hamd ederim. Bu kulun (getirdiği tüm) salavâtlar; mukarreb meleklerin, Nebî ve Rasuller ile bütün sâlih kulların üzerine olsun!
(Ey) yakînî (bilgiyi) talepte benimle dostluk eden din kardeşlerim!
İnsanlar derler ki; ‘İnsan öldüğünde ameli ve insanlarla olan bağlantıları kesilir!’ Bu söz, iki açıdan tahsis’e konu olur.
Birincisi; O kulun Salih bir ameli varsa, bu (ameli kendisine) dua edilmesine sebep olur. Zaten ona yapılan dua da Allâh katında etkilidir.
İkincisi; Çocuklar(ın güzelce yetiştirilip) hallerinin düzeltilmesi. Bu hususta itimat sadece Allâh’adır.
Biliniz ki ben, ilmi seven bir kimseydim. Kemiyetini ve keyfiyetine vâkıf olmak için her konu ile ilgili –hak olsun bâtıl olsun- birçok şeyler kaleme aldım. Muteber kitapların beyan ettiklerine göre; (İçinde bulunduğumuz) bu âlem, diğer varlıklara benzerlikten uzak olan bir düzenleyicinin tedbiri altındadır. O zât (da); İlim, rahmet ve kemâl-i kudretle muttasıftır.
Kelâmî mezhepler ile felsefî yöntemleri araştırıp inceledim. Ancak Onlarda, Kur’ân’da bulduğum yararlı şeylere denk olabilecek düzeyde bir fayda göremedim! Çünkü Kur’ân; azameti ve celâliyeti sadece Allâh (c.c)’a hâs kılmakla kalmıyor, -İnsan aklının, bu derin darlıklar ile gizli yöntemler hakkında acze düşmesini bildiğinden dolayı- onları, tartışmaya girmekten ve çekişmekten de alıkoyuyor.
Bu yüzden ben derim ki; Varlığının zorunlu oluşu, birliği ve ezelîliği ve ebedîliği, tedbîri ve fa’âliyeti) konusunda ortakları (bulunmak) dan uzak oluşu gibi zâhirî delillerle sâbit olan hususlar ile Allâh’ın bildirdiği şeyler benim de benimsediğim şeyler olup, (işte ben) bu (inançlarla) Allâh’a kavuşuyorum. Bu (kelâmî) konularda derinlikli ve kapalı hususlar ile Kur’ân ve tek bir manada birleşen sahîh haberlerde vârid olanların (hakîkati), O (Allâh’ın) haber verdiği gibidir. Durumun böyle olmadığı hususlarda ise şunları söylerim:
Yâ ilâhe’l-Âlemîn ! Ben müşâhade ediyorum ki, bütün yaratıklar senin ekramü’l-ekramîn ve erhamü’r-râhimîn olduğunda müttefiktirler. Kalemimin (yazmak için) uzandığı (eserler) ile gönlüme gelen şeylerin tamamına şahit de tutarak diyorum ki;
(Ey Allâhım!) bu yaptıklarımla benim, bâtılı hak, hakkı da bâtıl kılmayı murâd ettiğimi biliyorsan, bundan dolayı bana ne gerekiyorsa onu yap! Eğer benim, bu yaptığım şeyleri, sadece hak olduğuna inandığım, doğru olduğunu düşündüğüm şeylerin takdîs edilmesi için yaptığımı biliyorsan, (o zaman senin) rahmetin, benim yaptıklarımla değil, (benim baştaki) kastımla beraber olsun!
Bu (yapıla)nlar, az iş gören (birin)in çaba ve gayretlerinden ibarettir. Sen ise, hataya düşeni (daha da) sıkıştırmaktan (uzak), incelik ve nezakete sâhipsin! (öyleyse) Bana yardım et! Merhamet et! Hatalarımı ört! Günahlarımı yok et! Ey âriflerin irfânı kendisinin mülkünü artırmadığı gibi mücrimlerin de işlediği suçların mülkünü eksiltemediği ( Yüce Allâhım)!;
Dinim, Rasûl Muhammed (sav)’e ittibâ etmektir. Kitabım, Kur’ân-ı azîmüşşândır. (Bu iki dayanak) dîni yaşamada başvuru kaynağımdır.
Ey yakarışları işiten, dualara icabet eden, günahları hiç işlenmemiş sayan (Allâhım)! Benim sana hüsn-ü zannım ve rahmetinden büyük ümidim vardır! Hani sen;
“Ben kulumun bana olan zannı üzereyim!” ,
“Zorda kalanın kendisine dua ettiğinde (onun bu isteğine) icâbet eden (Allah’tan başka) kim vardır?! " (en-Neml, 62) dememiş miydin?
Diyelim ki ben (senin huzuruna) eli boş geldim. Kuşkusuz yine de Sen, çok zengin ve cömert olansın. (Dolayısıyla) Sen, benim ümîdimi boşa çıkarma! Dualarımı geri çevirme! Beni, ölmeden önce, öldükten sonra ve ölüm sırasında azabından emânda kıl! Ölüm anındaki sıkıntıları bana kolay kıl! Zira Sen, Erhamü’r-râhimînsin!
Yazdığım kitaplara ve onlarda serdettiğim çok sayıdaki soruya gelince, bunlara vâkıf olan kimseler, – bir incelik ve nezâket icabı olarak yapacakları hayırlı dualarıyla birlikte- bunları hatırlarından çıkarmasınlar. (Bunun dışında rastladıkları) kötü ve çirkin sözlerime ise itibâr etmesinler! Zira ben bunları, sadece araştırmayı derinleştirmek ve zekâyı kuvvetlendirmek için yaptım. Her konuda itimat sadece Allah’adır...
Öğrencilerime ve kendisinde haklarım bulunan kimselere; öldüğüm zaman ölümümü son derece gizli tutmalarını, şer-i şerife uygun bir şekilde defnetmelerini, definden sonra bana güçlerinin yettiği miktarda Kur’ân okumalarını sonra da ‘Ey Kerim olan Allah(ımız) ! Senin huzuruna fakir ve muhtaç olan bir kul geldi. Ona iyilikler de bulun’ diye dua etmelerini emrediyorum.
* Sübkî (v.771), Râzî’nin bu vasiyetini et-Tabakâtü’ş-Şâfiiyyeti’l-Kübrâsında zikreder. (Bkz. Beyrut, 1324, VII/90-92 )
Hazırlayan:
Dr. Ali Pekcan-Cevaplar.org
Konya-2010
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
Mehmet İraz, 2010-08-09 07:42:40
Allah razı olsun. Tevazusu ve acziyetinin farkındalığı zatının ilmi nila amil olduğunu gösteriyor. Allah ona rahmet etsin. Bizlere de eserlerinden istifade etmeyi nasib etsin. Allah sizden de razı olsun inşaallah.
Bu yoruma katılıyor musunuz ?
DİĞER YAZILAR
ECDADA KÖPRÜ OLMAK

Bakara sûresinin 134 ve 141. ayetlerinde mükerrer olarak, geçmişlerimizin hatalarından sorumlu
TEVESSÜL VE İSTİĞASE HAKKINDA ON NOKTA RİSALESİ-4

SEKİZİNCİ NOKTA Eğer söylenirse: İstiğase edenin işi, müşriklerin işi gibi değil midir?
TEVESSÜL VE İSTİĞASE HAKKINDA ON NOKTA RİSALESİ-3

BEŞİNCİ NOKTA Eğer biri derse; “Kabir ehline hitap eden ancak onların sebep ve yapan oldukla
EMANETİN ZAYİ EDİLMESİ

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla... Ebû Hureyre’den (Radıyallahu Anh) rivayet edilen Buh
TEVESSÜL VE İSTİĞASE HAKKINDA ON NOKTA RİSALESİ-2

Eğer denirse; “Allah'tan başkası, diriltir ve öldürür dememiz caiz midir?” Biz deriz: Evet
TEVESSÜL VE İSTİĞASE HAKKINDA ON NOKTA RİSALESİ-1

Bu on noktayı yazan: Seyfi Asrî (hafizahullahu teala) Çarşamba günü Öğlen ile ikindi arası
KISA KISA NOTLAR-3

Çocuk ölü doğduğunda isim vermeye gerek yok. *Avukat suçluyu savunursa günahkâr olur. *Bir
TESADÜFÜN TESADÜFÜ (RASTLANTININ RASTLANTISI)

Not: Bu yazı alegorik ve fantastik anlatımla yazılmıştır. Bütün oluşçulara, şüphecilere
KISA KISA NOTLAR-2

Ortalama iki öğün yemek iyidir. Bazıları “bir kez yiyin” diyorlar. Ne 3 yap ne de 1 yap. Sa
KISA KISA NOTLAR-1

*Şevval ayında tutulan 6 gün orucu ara vererek tutmak efdaldir. *Abdest sıkışıkken cemaatl
BİR GARİP HEYKEL

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla... Yakın tarihimizde dinler arası diyalog adına icrâ e
- İSLAM’A KARŞI İSLAM
- HAYAT-MEMAT(ÖLÜM) MESELESİ
- NAMAZIN RUHU HUŞU
- TESETTÜRÜN YOZLAŞTIRILMASI
- ZAYIF ATIN KIBLESİ OLMAZ
- MEHDİYİ BEKLEMEK DİNDE BİR BİD’AT DEĞİLDİR
- KAİNAT DENEN MESCİD
- HAYVAN KESİMİNDEKİ SIKÇA YAPILAN YANLIŞLAR
- ÂLİMİN HAYATI, ÂLEMİN HAYATIDIR
- CENNET VE CEHENNEMİN VARLIĞI KULLUK ŞUURUYLA ÇELİŞMEZ
- KÂİNATLA BİRLİKTE NAMAZ NASIL KILINIR?
- ŞİRK SAYILAN AKIMLAR (1)
- GİZLİ ŞİRK VE SEBEPLERİ
- TORUNUM GÜLCE BENİ ŞAŞIRTTI VE SEVİNDİRDİ
- ŞİRK VE ÇEŞİTLERİ
- TUHFE-İ RAMAZAN (RAMAZAN HEDİYESİ)-5
- HZ. MUSA’NIN (A.S) KUR’AN’DAKİ MEŞHUR DUASI
- KUR’AN’DA İRTİDAT EDENLER HAKKINDAKİ AÇIKLAMALAR
- TUHFE-İ RAMAZAN (RAMAZAN HEDİYESİ)-4
- İRTİDAT VE RİDDE HAREKETLERİ
- TUHFE-İ RAMAZAN (RAMAZAN HEDİYESİ)-3
- TUHFE-İ RAMAZAN (RAMAZAN HEDİYESİ)-2
- TUHFE-İ RAMAZAN (RAMAZAN HEDİYESİ)-1
- TUĞYAN VE TAĞUT
- FITIR SADAKASI
- 92 MADDE İLE EHL-İ SÜNNET AKÎDESİ
- ZEKÂT HAKKINDA ON ÜÇ SORUYA CEVAP
- ŞEYHÜLİSLAM M.SABRİ EFENDİ’NİN BİR TENKİDİNE BİR TAVZİH
- EN DOĞRU YOL

Onlar, bollukta da, darlıkta da infak edenler, öfkelerini yenenler ve insanlar (daki hakların)dan bağışlama ile (vaz) geçenlerdir. Allah, iyilik yapanları sever.
AL-İ İMRAN,134.AYET
GÜNÜN HADİSİ
Gerçek Müslüman
Müslüman, dilinden, elinden müslümanlar selâmette kalan kimsedir. (Buhari, Kitabü'l İman -Abdullâh b. Amr b. Âs)
SON YORUMLAR
- Allah razı bu ders toplamımı? Yoksa videonun alt yazısını ama güzel istif...
- Rabbim rahmet eylesin ve bizide seydamız ile beraber peygamberimize üstadım...
- Mustafa Hoca Şia\'ya yönelik değerlendirmesinde genellemeci davranmıştır...
- Allah ebeden razı olsun Can babamızdan, yazıldığı üzere hakikaten öyle b...
- Allah rahmet eylesin. Mekanı Cennet, makamı saadet olsun. âmin....
- Salih Ekinci hocaefendiye şükran borçluyuz. Yazılarının devamını bekliyo...
- İlahiyatçı hocaların bir kısmı medrese eğitimine merdiven altı eğitim d...
- Allah razı olsun. Güzel bir yazı. Tebrike der, devamını dileriz....
- Maşâallah Hocama. Mutedil, hastalıkalrın farkında, basiret ve ferasetli bir...
- Ahmed bey teşekkür ederim yorumunuz için. Ben kütüphanemdeki kitapları tan...
TARİHTE BU HAFTA
*Bosna'da 800 kadar camii Sırplar Tarafından Yıkıldı(20 Ocak 1993)
*Ridaniye Zaferi(22 Ocak 1517)
*Babiali Baskını(23 Ocak 1913)
*Hz.Ali'nin Küfe'de Şehid Edilmesi(24 Ocak 661)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...