Cevaplar.Org

HZ. ÜMMÜ RÛMAN (R.ANHA)

“Her kimi, cennet hurilerinden birine bakmak sevindirirse Ümmü Rûman’a baksın.” Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem


Nurgül Dere

nurguldere@gmail.com

2009-12-21 05:17:14

"Her kimi, cennet hurilerinden birine bakmak sevindirirse Ümmü Rûman'a baksın." Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem

BABASI:

Âmir bin Uveymir.

NESEBİ:

Zeyneb Binti Âmir bin Uveymir bin Abdişems bin Attâb bin Üzeyne bin Sübey bin Dehman bin Hâris bin Ğünm bin Malik bin Kinâne.

Nesebi on birinci atası olan Kinâne'de birleştiğinden Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem ile akraba oluyor.

KÜNYE VE LAKABLARI:

Künyesi Ümmü Rûman'dır.

BAZI ÖZELLİKLERİ:

v İslamiyet'e ilk intisab edenlerdendir.

v Mekke'de iken müşriklerin pek çok sıkıntısına katlanmış ve eşi Hz. Ebû Bekir'e hep destek olmuştu.

v Hz. Ümmü Rûman; Hz. Ebû Bekir es-Sıddîk'ın zevcesi, mü'minlerin annesi Hz. Aişe'nin annesi ve Resûl-i Ekrem Efendimizin kayınvalidesi olmakla şereflenmiştir.

v Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in iltifatına mazhar olmuştur. Efendimiz Ümmü Rûman için "Cennet hurisi" diye bahsetmiştir.

v Metanet sahibi, olgun ve oturaklı bir hanımefendi idi.

HAYATI HAKKINDA KISA KISA:

Asıl adı Zeyneb Binti Âmir'dir fakat Ümmü Rûman künyesi ile tanınmıştır. İlk evliliğini cahiliye devrinde Abdullah İbni Hâris İbni Sencere ile yapmıştı. Bu evlilikten Tufeyl adında bir oğulları olur. Ümmü Rûman, ailesiyle Mekke'ye yerleştiğinde eşi Abdullah İbni Hâris, Hz. Ebû Bekir'in halîfi yani "sözleşmiş arkadaşı" olur. Bu, her işlerinde birbirlerine yardımcı ve destek olacakları anlamına gelmektedir. Abdullah vefat edince, Mekke'de oğlu Tufeyl ile bir başına kalan Ümmü Rûman'a Hz. Ebû Bekir sahip çıkar ve onunla nikâhlanır. Ümmü Rûman'ın Hz. Ebû Bekir radıyallahu anh ile yaptığı bu evlilikten Hz. Aişe radıyallahu anha ve Hz. Abdurrahman radıyallahu anh meydana gelir.

Hz. Ebû Bekir radıyallahu anh İslamiyet'e girince bütün ailesi de onunla birlikte –oğlu Abdurrahman hariç– İslam'a girmişti, oğlu Abdurrahman Bedir ve Uhud muharebesinde müşriklerin safında yer almıştı. Ancak Hudeybiye musâlâhasından sonra İslamiyet'i kabul etmişti.

Öte yandan Resûl-i Ekrem aleyhissalatu vesselam Ebû Bekir'in evine Havle Binti Hâkim'i Aişe'yi istemesi için gönderir. Aman Allah'ım bu ne şerefti böyle! Allah Resûlü aleyhissalatu vesselam biricik kızları Aişe'ye talip olmuştu… Aişe mü'minlerin annesi olacaktı… Hz. Aişe vahyin soluklarını derinden duyup, Allah Resûlü'nün yanında O'da bu semavî olaylara tanıklık edecekti... Bu teklife hiç şüphesiz en çok sevinenlerden biri de Ümmü Rûman radıyallahu anha'dır.

Bu mübarek hâdise Bi'setin onuncu yılının Şevval ayında gerçekleşmiştir. Hz. Resûl-i Zîşan ile Hz. Aişe'nin nişanları olmuş, nikâhları kıyılmıştı fakat düğünleri olmamıştı. Hz. Aişe babasının evinde yaşamaya devam ediyordu. Efendimiz aleyhissalatu vesselam'da eskiden olduğu gibi en yakın arkadaşı olan Hz. Ebû Bekir'in evini ziyaret etmeye devam ediyordu. Bu esnada Hz. Aişe Validemizi de görme fırsatı buluyordu.

Resûl-i Ekrem aleyhissalatu vesselam yine bir gün Hz. Ebû Bekir radıyallahu anh'ın evini ziyarete gittiğinde Ümmü Rûman ile Aişe Validemizin arasında ufak bir tatsızlık vücuda geldiğini anlamış ve Ümmü Rûman'a: "Ey Ümmü Rûman! Aişe'ye hayırla muamele et ve benim için onun hukukunu muhafaza edip hatırını da âli tut!" buyurdular.

Her ailede olabileceği gibi Hz. Ebû Bekir'in evinde de zaman zaman tatsızlıklar meydana gelebilmekteydi. Önemli olan bu tatsızlıkların altından kalkabilmek ve gerekli dersi çıkarabilmekti.

Yine başka bir ziyarette aynı durum tekrarlanınca Allah Resûlü bu defa: "Ey Ümmü Rûman! Ben senden Aişe'nin hukukunu benim için korumanı ve hatırını âli tutmanı istememiş miydim!" buyurdular. Ümmü Rûman ise: "Yâ Resûlallah, aramızdaki bir sırrı gidip de Sıddîk'a söyledi; bu sebeple o da bize karşı çok celallendi!" dedi. Efendimiz ise Ümmü Rûman'a: "Böyle yapsa da!" buyurdular.

Şüphesiz Peygamberimiz aleyhissalatu vesselam Aişe Validemizin incinmesini istemiyordu; Ümmü Rûman ise kızını en iyi şekilde terbiye edip Allah Resûlü'nün Hücre-i Saadetlerine en mükemmel şekilde girmesini arzuluyordu. Allah Resûlünün bu tatlı ikazlarından sonra Ümmü Rûman güzeller güzeli narin kızı Aişe'ye biraz daha ihtimam göstermeye başladı…

Resûl-i Ekrem aleyhissalatu vesselam'a hicret için Hak katından izin çıkınca yanına Hz. Ebû Bekir'i de alarak Medine-i Münevvere'ye hicret etmişlerdi. Aileleri Mekke'de kalmıştı. Daha sonra Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem Zeyd bin Hârise ile Ebû Râfi'yi, Ebû Bekir radıyallahu anh ise Abdullah İbni Uraykıt'ı Mekke'ye göndermiş ve ailelerini yanlarına aldırmışlardı.

Vefatı

Hz. Ümmü Rûman'ın vefat tarihi ihtilaflıdır. Bazıları hicri sene 4'de, bazıları da 5'de ve bazıları hicri sene 6'da vefat ettiğini söylerler. Fakat bunlar doğru değildir. Hz. Ümmü Rûman hicri sene 9'da vefat etmiştir. Belki de bundan sonra. Hafız İbni Hacer İsabe'de deliller ileri sürerek Hz. Ümmü Rûman'ın hicri sene 9'dan önce vefat etmemiş olduğunu bildirir.

Ümmü Rûman'ı kabrine bizzat Hz. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem koymuştur ve şöyle dua ederek: "Allah'ım! Senin ve Resûlün hakkında Ümmü Rûman'dan gördüklerim sana gizli kalmamıştır." buyurarak, Ümmü Rûman'ın çektiği sıkıntılara dikkat çekmiştir.

Ümmü Rûman, Peygamberimizden 2 hadis rivayet etmiştir.

HAKKINDAKİ HADİSLER:

v Ümmü Rûman anlatıyor: Hazreti Ebû Bekir, beni namazda sağa sola bakar vaziyette görünce öyle azarlamıştı ki, neredeyse namazı bozacaktım. Namazı tamamladıktan sonra, bana döndü ve şöyle dedi: "Ben, Allah Resûlünün: 'Namaza durduğunuz zaman, etrafınızla ilişkinizi ve irtibatınızı kesin; Yahudiler gibi sağa sola dönmeyin. Çünkü namazda iken çevre ile ilişkiyi kesmek de namazın bir parçasıdır.' dediğini işittim."

KAYNAK

Nurgül Dere, Hanım Sahabîler, Kayıhan Yayınları, İstanbul, 2019.

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

Sana yakîn (ölüm) gelinceye kadar Rabb'ine kulluk et!

Hicr, 99

GÜNÜN HADİSİ

Bir kimseye şer olarak bir müslüman kardeşine hakaret etmesi kafidir.

Riyazü's Salihin, 3/1605

TARİHTE BU HAFTA

*Şair Muhammed İkbal'in vefatı(21 Nisan 1938) *TBMM'nin açılışı ve çocuk bayramı(23 Nisan 1920) *Osmanlı-Rus Harbi(24 Nisan 1877) *Hudeybiye Gazvesi(26 Nisan 628) *II.Abdülhamid'in tahttan indirilmesi(27 Nisan 1909)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI