Cevaplar.Org

HZ. ÂTİKE BİNTİ ABDULMUTTALİB (R.ANHA)

Peygamberi Zîşan aleyhissalatu vesselamın halasıdır. BABASI: Resulullah sallallahu aleyhi ve sellemin dedesi Abdulmuttalib b. Hâşim’dir. ANNESİ:


Nurgül Dere

nurguldere@gmail.com

2009-10-15 15:12:14

Peygamberi Zîşan'ın (aleyhissalatu vesselam) halasıdır.

BABASI:

Resûlullah'ın (aleyhissalatu vesselam) dedesi Abdulmuttalib b. Hâşim.

ANNESÄ°:

Fâtıma Binti Amr.

NESEBÄ°:

Âtike binti Abdülmuttalib, bin Hâşim, bin Abdimenaf, bin Kusayy, bin Kilâb, bin Murre, bin Kâ'b, bin Lüeyy, bin Gâlib, bin Fehr, bin Malik, bin Nadr, bin Kinâne, bin Huzeyme, bin Müdrike, bin İlyâs, bin Mudar, bin Nizâr, bin Ma'd, bin Adnan, bin Aded, bin el-Mukavvim, bin Sârih, bin Yeşcüb, bin Ya'rub, bin Sâbit, bin İsmail, bin İbrahim.

BAZI ÖZELLİKLERİ:

v Hz. Âtike hitabeti ve edebî yönü çok kuvvetli idi. Babası Abdulmuttalib ve Peygamber Efendimizin vefatının ardından yürekleri dağlayan şiirler söylemiştir.

v Kureyş'te sözü dinlenir, belağatı kuvvetli, önemli bir hanımefendi idi. Gördüğü rüya tüm Kureyşliler tarafından o kadar önemsenmişti ki, Ebû Cehil korkusundan Bedir muharebesine katılmamıştı.

HAYATI:

Hz. Peygamber'in (aleyhissalatu vesselam) halaları olan Abdulmuttalib'in kızları 6 kız kardeş idiler. Hepside şair ve seciyeli hanımefendiler idi. Babaları Abdulmuttalib ölüm döşeğinde iken üzüntülerinden söylemiş oldukları mersiyeler orada kayıt altına alınıp yazılmıştı. Böylece bu şiirler günümüze kadar ulaşmıştır.

Müslüman olup olmadığı konusu ihtilaflıdır. Fakat hayatı hakkında edindiğimiz bilgiler onun Müslüman olduğunu doğrular niteliktedir. Hz. Âtike bir rüya görür ve bu rüyadan sonra Müslüman olduğu söylenmektedir. Müslüman olduktan sonra o da Medine'ye hicret etmiştir.

Hz. Âtike'nin Rüyası

Efendimiz'in (aleyhissalatu vesselam) Medine'ye hicretinden sonra Âtike bir rüya görür. Gördüğü bu rüyadan o kadar etkilenir ki tesirinden kurtulamaz ve rüyasını kardeşi Abbas'a anlatır: "Ey kardeşim! Bu gece öyle bir rüya gördüm ki, kavminin başına büyük bir musibet geleceğinden korkuyorum" der. Hz. Abbas: "Ne ola ki, nedir o?" diye sorar. Âtike: "Bana kimseye anlatmayacağına dair söz verinceye kadar sana onu anlatamam; zira bu, insanlar arasında duyulursa o zaman bize eziyet eder ve hoşumuza gitmeyecek şeyler konuşmaya başlarlar" diye kardeşini uyarır.

Âtike Binti Abdulmuttalib rüyasında; devesinin üzerinde Mekke'ye gelen ve Ebtah'ta durup da insanları yüksek sesle savaşa çağıran bir adam görmüştü. Adam: "Haydi savaş için hazırlanıp hemen yola çıkın! Çıkın ki, başınıza gelecek gadri ve devrileceğiniz yeri kendiniz görün" diyordu. Bir anda, etrafında büyük bir kalabalık toplanıvermişti. Ardından aynı adam, Kâbe'ye geldi; insanlar da onu takip ediyorlardı. Ne gariplik ki, adamın devesi Kâbe kadar büyümüştü ve adam da, gür sesiyle yine devesinin üzerinde aynı cümlesini tekrar ediyordu. Bir müddet sonra, Ebû Kubeys dağı kadar oluverdi; adam yine devenin üstündeydi ve aynı cümleyi tekrarlıyordu: "Haydi savaş için hazırlanıp hemen yola çıkın! Çıkın ki, başınıza gelecek gadri ve devrileceğiniz yeri kendiniz görün!" sonra yerden büyükçe bir kayayı söküp aldı ve onu, Ebû Kubeys dağından aşağı doğru fırlattı. Kaya, bir anda paramparça oluvermişti. Sonra da, bu kayadan ayrılan her bir parça, Mekke evlerinden mutlaka birine isabet etmiş ve içine girmişti.

Âtike Binti Abdulmuttalib kardeşi Abbas'ı bu rüyayı kimseye anlatmaması hususunda uyarmıştı fakat Hz. Abbas bu rüyayı yakın arkadaşı Velîd İbn Utbe'ye anlatmıştır. Utbe'de babasına anlatmış ve böylece Âtike'nin rüyası kısa zamanda Kureyş'lilerin diline dolanmıştı.

Bir gün sonra Utbe ibni Rabia ve biraderi Şeybe ve Ebû Cehil, Ümeyye ibni Halef, Zem'a ibni'l-Esed, Ebu'l-Buhterî ve sair Kureyş büyükleri Kâbe'de toplanıp Âtike'nin gördüğü rüyayı konuşuyorlardı.

Onlar Kâbe'de otururken Hz. Abbas yanlarına geldi. Ebû Cehil Abbas'a hitaben: "Ey Muttaliboğulları! Erkeklerinizin peygamberlik iddiasında bulunduğu yetmiyormuş gibi şimdi bir de kadınlarınız mı peygamberliğe başladı! Tutmuş Âtike üç gün içinde başımıza büyük bir bela geleceğini söyleyip duruyor! Şâyet gerçekten söylediği doğru ise, üç gün geçtikten sonra bunu göreceğiz. Ancak, söyledikleri gerçekleşmezse işte o zaman biz, Araplar arasındaki en yalancı aile diye üzerinize öyle bir hüküm veririz ki, ömür boyu bu hükümden kurtulamazsınız!"

Üçüncü gün de aynı şekilde Kâbe'de karşı karşıya geldiler. Hz. Abbas tam Ebû Cehil'e cevap vereceği sırada, devesinin üzerinde Batn-ı Vâdi tarafından bağırarak biri geliyordu. Bu gelen Damdam İbn Amr idi. Damdam dikkat çekebilmek için, Ebû Süfyan'ın kendisine öğrettiği gibi devesinin kulak ve burnunu kesmiş, üzerindeki palan ve eğeri parçalamış ve kendi gömleğini de parçalamıştı. "Ey Kureyş topluluğu! Felaket var, felaket! Ebû Süfyan'la birlikte Şam'a gönderdiğiniz mallarınıza Muhammed ve ashabı el koydu! Ona yetişebileceğinizi sanmıyorum. İmdat! İmdat!" diye tıpkı Âtike'nin rüyasında gördüğü adam gibi bağırıyordu.

Âtike'nin rüyası çıkmıştı… Bedir muharebesi bu olayın ardından meydana gelmiştir.

Âtike Binti Abdulmuttalib'in rüyasından bahsedip endişelerini dile getiren Ümeyye İbn Halef, Utbe ve Şeybe kardeşler, Zem'a İbn Esved, Umeyr İbn Vehb ve Hakîm İbn Hizâm gibi kimseler, Hubel putunun yanına gelecek ve burada ok çekeceklerdi. İşin garip tarafı, ilk çektikleri ok, savaşa katılmalarına "hayır" diyordu. Onlar da, sonuçları açısından bu işin uğursuz olacağı kanaatinde birleştiler ve Ebû Cehil'le birlikte savaşa gitmeme kararı aldılar. Ancak, çok geçmeden bu kararlarından vazgeçmek zorunda kaldılar; zira meseleyi duyan Ebû Cehil olaya el koymuş ve onları korkaklıkla itham ederek tahrik etmiş ve yeniden savaşa çıkma kararı aldırmıştı.

Damdam'ın kervandan haber getirmesinden sonra Kureyş'liler savaş için hazırlandılar. Ebû Cehil ve diğer Kureyş'in büyükleri olan müşrikler çok korkmalarına rağmen yinede savaşı kazanacaklarını zannediyorlardı, zannediyorlardı çünkü bu sadece bir zan olarak kalacaktı... Cenab-ı Hak, Peygamberi Hz. Muhammed (aleyhissalatu vesselam) ve Ashâbını Bedir savaşından zaferle çıkaracaktı.

Evliliği ve Çocukları

Hz. Âtike (r.anha), Ebû Ümeyye ibnul Muğire ile evlenmiştir. Ebû Ümeyye, mü'minlerin annesi Ümmü Seleme'nin babasıdır.

Bu durumda Ümmü Seleme Validemiz Hz. Âtike'nin üvey kızı oluyor. Hz. Âtike'nin Ebû Ümeyye ile yaptığı bu evlilikten Abdullah, Züheyr ve Karî Betül Kübra adında çocukları olmuştur.

Hz. Âtike'nin doğumu ve ölümü hakkında elimizde bir bilgi yoktur.

SÖZLERİNDEN SEÇTİKLERİMİZ:

v Babası Abdulmuttalib'in vefatında okuduğu şiir:
Matem gözyaşları döküp ağlayın,
Göğsünüzü döğüp çağlayın
O zat için bunları yapın ki o övülecek sıfatlara sahiptir.
Düşkün değil, belki kuvvet ve kifayetinin kemalinden dolayı cihanın zorluk ve musibetlerine karşı tek başına kalabalık bir ordu mesabesindedir.
Çalışması güzel, tesir ve haysiyetini himayeye himmet ve gayreti boldur.

v Resûl-i Zîşan'ın vefatında duyduğu teessürle dile getirdiği şiirler:
Ey göz! Gözyaşı değil kan ağla
Ve ölünceye kadar doldur bir kovayı kanlarla
Ey göz! Gökten yağmur boşanırcasına kanla çağla, kan ağla
Allah'ın mahlûkatından başkası için değil
Sadece Mustafa için ağla
Ve sadece onun için nurla çalış
Kolayca sele dönüşen yağmurlar gibi yağ
Çünkü ben adalet ve hayır peygamberini kaybettim!
O'ndan mahrum düştüm
Ölümünden çekindiğim o kimseye karşı çok şefkat besliyordum
Ne var ki kader O'nun hakkında da ölümü takdir etti
Yalanın, aldatmanın, ayıbın çok olduğu bu dünyada
Mahlûkatın güneşi, fâhir sahibi bir zat'ı kaybetmekten dolayı ağla ey gözüm!
Yolun açık olsun ey varlığın güneşi!
Allah'a hamd eden biri olarak gidesin
Allah-u Teâlâ sur'a üfürüldüğü günde,
Kıyamet gününde sana iyilik ve güzellik versin.

KAYNAK

Nurgül Dere, Hanım Sahabîler, Kayıhan Yayınları, İstanbul, 2019.

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

HZ. HANSÂ (R.ANHA)

HZ. HANSÂ (R.ANHA)

“Bütün bilginler ondan önce veya sonra hiçbir kadının ondan daha güzel şiir yazmadığınd

HZ. HAVLE BÄ°NTÄ° TUVEYT (R.ANHA)

HZ. HAVLE BÄ°NTÄ° TUVEYT (R.ANHA)

Allah’ın rızasını kazanmanın yollarından biri de eşinin rızasını kazanmaktır. Hz. Havle

HZ. ÜMMÜ HUMEYD ES-SAİDİYYE (R.ANHA

HZ. ÜMMÜ HUMEYD ES-SAİDİYYE (R.ANHA

Namaza çok düşkün bir hanımefendidir.

HZ. SÜBEY’A BİNTİ EL-HÂRİS EL-ESLEMİYYE (R.ANHA)

HZ. SÜBEY’A BİNTİ EL-HÂRİS EL-ESLEMİYYE (R.ANHA)

Allah Resûlü'nün, istediği kişi ile evlenebilmesi için ruhsat verdiği hanım sahabedir.

HZ. ÜMMÜ SİNÂN (R.ANHA)

HZ. ÜMMÜ SİNÂN (R.ANHA)

Peygamberimiz’in (aleyhissalatu vesselam) hacca giderken davet ettiği hanım sahabedir.

HZ. ÜMMÜ MÂLİK (R.ANHA)

HZ. ÜMMÜ MÂLİK (R.ANHA)

Resûlullah’ın (aleyhissalatu vesselam) duasını alıp, mucizesine şahit olmuştur.

HZ. HAVLE BİNTİ YEMÂN (R.ANHA)

HZ. HAVLE BİNTİ YEMÂN (R.ANHA)

Sahabenin büyüklerinden Huzeyfe bin el-Yemân’ın kız kardeşidir.

HZ. ÜMMÜ ZİYÂD EL-EŞCEİYYE (R.ANHA)

HZ. ÜMMÜ ZİYÂD EL-EŞCEİYYE (R.ANHA)

Efendimiz (aleyhissalatu vesselam) ile birlikte Hayber’in fethine iştirak etmiştir.

HZ. ÜMMÜ BUCEYD (R.ANHA)

HZ. ÜMMÜ BUCEYD (R.ANHA)

Kendisi fakir olmasına rağmen sadakaya çok ehemmiyet verirdi.

HZ. ÜMMÜ İSHAK (R.ANHA)

HZ. ÜMMÜ İSHAK (R.ANHA)

Hicret etmek için yola çıktıklarında kardeşini şehit vermiş ve tek başına Medine'ye gidere

HZ. ÜMMÜ SÜNBÜLE (R. ANHA)

HZ. ÜMMÜ SÜNBÜLE (R. ANHA)

Peygamberimiz’e (aleyhissalatu vesselam) ikramlarda bulunmuştur. NESEBİ: Eslem kabilesindendir

O gün Allah onların hepsini diriltecek ve yaptıklarını kendilerine haber verecektir. Allah onları bir bir saymıştır. Onlar ise unutmuşlardır. Allah her şeye şahittir.

Mücadele,6

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

İki ni'met (iki güzel hal) vardır ki, insanlardan çoğu bu ni'metleri kullanmakta aldanmıştır: Sıhhat, boş vakit.

Abdullâh b. Abbâs (r.a)'dan

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Fatih Camii Tekrar İbadete Açıldı(15 Nisan 2002) *Şeyhülislam İbn-i Kemal'in Vefatı(16 Nisan 2002) *Einstein'in Ölümü(18 Nisan 1955) *93 Harbi Başladı(19 Nisan 1877) *Miladi Takvime Göre Efendimiz'in(s.a.v) Doğumu(20 Nisan 571)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI