Cevaplar.Org

BİR RAMAZANI GERİDE BIRAKIRKEN

Üzerinde ehemmiyetle ve samimiyetle durulması gereken bir mesele var: Ramazan-ı Şerifte kazandığımız istikameti, davranış selametini, eriştiğimiz ileri dini hayatı, bundan sonrada devam ettirmemiz lazımdır


Muhammed Kocakaya

m_kocakaya_2@hotmail.com

2009-09-24 07:57:03

İlahi rahmetin bol bol serpildiği, lütuf ve ihsanın esirgenmediği mübarek aya veda etmiş bulunuyoruz.

Başından sonuna kadar, dünyada bizim için büyük bir nimet olan Ramazan-ı Şerif, ahiret gününde de bize şefaatçi olacaktır. Tuttuğumuz oruçların bizlere kıyamet gününde şefaatçi olmasını Rabbimizden niyaz ederim.

Üzerinde ehemmiyetle ve samimiyetle durulması gereken bir mesele var: Ramazan-ı Şerifte kazandığımız istikameti, davranış selametini, eriştiğimiz ileri dini hayatı, bundan sonrada devam ettirmemiz lazımdır.

Şu halde Ramazana veda ederken camilere, ibadete ve Allah’ın kapısına da veda etmek çok yanlış bir davranış olur.

Bu mübarek aydan aldığımız feyiz ve hızla, maddeden her gün hayat takvimimizden bir yaprak koparır, fani âlemden uzaklaşırken, manen de yükselerek Allah’a biraz daha yaklaşmalı ve O’na varmaya O’nun huzuruna çıkmaya hazırlanmalıyız.

Eğer iki günümüz birbirine müsavi olursa, yani her yeni günde dini hayat bakımından biraz daha ilerlemiyorsak, biz aldanmaktayız demektir.

Allah Teâlâ’nın nimetleri sayılamayacak kadar çoktur. Biz bu nimetler içerisinde her gün, her dakika, her saniye yüzüp durmaktayız. Cenab-ı Hak bu nimetleri hiçbir zaman kesintiye uğratmıyor. Eğer gecelerimiz açılmayıp kıyamete kadar karanlıkta kalsak, bize güneşi getirebilecek Allah’tan başka kim vardır? İçinde dinlendiğimiz geceler ortadan kalksa ve hayat boyunca kızgın güneş altında kalsak, bize bir nebze gece istirahatı tattıracak bir kuvvet var mıdır? Toprağa ektiğimiz tohum tanesini bitiren, bizi ekmekten doyuran, gökten tatlı su indirip susuzluğumuzu gideren, temiz havadan doya doya nefes aldıran Allah (cc) değil midir?

Bunca nimetler Ramazan ayında da, diğer aylarda da devam ederken bizim naçiz bir teşekkür olarak yapacağımız ibadetleri sadece Ramazana hasretmemiz nankörlük olmaz mı?

Kaldı ki Allah kimsenin ibadetine muhtaç değildir. Nefsimizle ve diğer düşmanlarımızla mücadelelerimiz, yaptığımız ibadetler yalnız bizim içindir; kendi olgunluğumuz ve ebedi istikbal olan ahiret hayatı için olgunlaşmak için. Allah’a varan dosdoğru yol, yegane yol, “inanmak” ve “yapmak” yoludur. Gerisi şeytan aldatmaları, nefis hileleridir.

Peygamber efendimiz ölüm döşeğinde iken, dünyaya veda etmeden üç gün önce namaz kılmak için ayağa kalkmak ister, fakat ağır hastalığı sebebi ile bayılır düşer.

Ayılınca yıkanıp tekrar kalkmak isterse de tekrar bayılır. Bu hal 3 defa tekerrür eder. Nihayet “Ebu Bekir’e söyleyin benim yerime namazı kıldırsın” buyurur. Bütün âlemlerin yüzü suyu hürmetine yaratıldığı bilinen, gelmiş geçmiş bütün günahları affolunmuş bir peygamber ibadete bu kadar ehemmiyet verirse biz ne yapmalıyız, takdir edelim.

İbadetler insan ruhunu besler, kuvvetlendirir, parlatır, cilalar, yüceltir, Allah’a yaklaştırır. Bunun içindir ki Cenab-ı Allah “sana ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadete devam et” buyurmuştur.

Peygamberimize “Ya Resulullah, hangi ibadetler Allah-ı Teala’ya daha sevimlidir” diye sorulduğunda Peygamberimiz: “Az da olsa devamlı yapılan ibadettir” buyurmuştur.

Onun için devamlı bir mutluluk için sürekli kulluk, devamlı ibadet gerekir. Allah mülkünde, Allah’ın emrinden dışarı çıkmak mümkün değildir.

Son olarak şunu da söyleyeyim ki; Hayatta her birimiz: yakınlarımızı, en samimi dostlarımızı, işlerimize vakıf olan arkadaşlarımızı bile aldatabilir, onlara iyi ve şirin görünebiliriz.

Fakat unutmayalım ki, hiç aldanmayan, her şeyden haberdar olan “gözlerin hain bakışını, gönüllerin ince sırlarını bilen” Ulu Allah’ı aldatmamız mümkün değildir.

Biz asıl, O’nun huzuruna çıkmaya, O’na hesap vermeğe mecburuz.

Üç aylarda ve Ramazanda yaptığımız ibadetlerin devamıyla.

Kur’an amirimiz, vicdan rehberimiz olsun.

Allah, yolundan ayırmasın, huzurunda utandırmasın.

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

CENNET VE CEHENNEM SADECE MANEVİ DEĞİLDİR

CENNET VE CEHENNEM SADECE MANEVİ DEĞİLDİR

Cennet ve Cehennem iki yurttur; birisi sevaba birisi azaba, birincisi muttakilere, ikincisi kâfirle

ACBU’Z ZENEB HADİSİ

ACBU’Z ZENEB HADİSİ

Bir sorunun cevabı; “Müzedeki bir insanın iskeleti 2.000 senedir var olduğu söyleniyor. Halbu

NAMAZDA 17 SIRRI

NAMAZDA 17 SIRRI

İslam Literatüründe “el-Mabud” kelimesi hakiki mabud olan Allah’ın bir vasfıdır. Ebced d

İNSANLARIN AYIBINI GİZLEMEK

İNSANLARIN AYIBINI GİZLEMEK

Kişi kendisine nasıl davranılmasını istiyorsa, başkalarına da öyle davranmalıdır. Bu minva

CEHENNEM NEREDEDİR?

CEHENNEM NEREDEDİR?

Soru: Cehennem Nerededir? Cevap: Cennet ise Kur’an-ı Kerim'de zikredildiği gibi yüksektedir ve

RUM SURESİ ÖZELİNDE FITRAT DİNİ’NE BAKIŞ

RUM SURESİ ÖZELİNDE FITRAT DİNİ’NE BAKIŞ

Rum suresi, Mekki mukattaat sureler sisteminde yer alan, Kur’an’daki tertip numarası 30 olan bi

HADİSLER IŞIĞINDA KOMŞULUK İLİŞKİLERİ-2

HADİSLER IŞIĞINDA KOMŞULUK İLİŞKİLERİ-2

Ebû Hüreyre (r.a) anlatıyor: Rasûlullah (s.a.s) buyurdular ki: “Komşusu, zararlarından emin

HADİSLER IŞIĞINDA KOMŞULUK İLİŞKİLERİ-1

HADİSLER IŞIĞINDA KOMŞULUK İLİŞKİLERİ-1

Kıyâmetin pek yakın olduğu ve vaktin bereketinin azaldığı günümüzde, insanlar dünya tela

SAYGI GÖSTERGELERİ

SAYGI GÖSTERGELERİ

Toplum içerisinde âdâb-ı muâşeret dediğimiz; nezâket, saygı ve görgü kuralları, dünya v

SAHÂBENİN ADALETİ VE ÂLİMLERİN BUNA DAİR AÇIKLAMALARI-2

SAHÂBENİN ADALETİ VE ÂLİMLERİN BUNA DAİR AÇIKLAMALARI-2

İbn Hacer el-Heytemî diyor ki: "Sahabe arasında cereyan eden hâdiseler konusunda dilimizi tutmam

SAHÂBENİN ADALETİ VE ÂLİMLERİN BUNA DAİR AÇIKLAMALARI-1

SAHÂBENİN ADALETİ VE ÂLİMLERİN BUNA DAİR AÇIKLAMALARI-1

1.Hâfız ibn Hacer el-Askalânî el-İsâbe adlı eserinde diyorki: "Ehli-sünnet, sahâbenin âdil

Kim Allah'a güvenip dayanırsa, Allah ona yeter.

Talak,3

GÜNÜN HADİSİ

İlimden istediğiniz kadar öğrenin. Vallahi onunla amel etmedikçe ilim toplamakta ecir kazanamazsınız. (İ.hatip takvimi)

TARİHTE BU HAFTA

*Şair Muhammed İkbal'in vefatı(21 Nisan 1938) *TBMM'nin açılışı ve çocuk bayramı(23 Nisan 1920) *Osmanlı-Rus Harbi(24 Nisan 1877) *Hudeybiye Gazvesi(26 Nisan 628) *II.Abdülhamid'in tahttan indirilmesi(27 Nisan 1909)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI