SAĞIMDA ÜSTAD VARDI
27.06.1986 tarihinin bir cumartesi akşamında Simav Fatih Vakfının Sohbet Salonu’nda Hafız İsmail Kalper Ağabey, hatıralarını anlatıyordu. Doğu hizmetlerinde çok zaman beraber oldukları Ali Uçar Ağabey’den de bir hatıra anlattı:
A
27.06.1986 tarihinin bir cumartesi akşamında Simav Fatih Vakfının Sohbet Salonu’nda Hafız İsmail Kalper Ağabey, hatıralarını anlatıyordu. Doğu hizmetlerinde çok zaman beraber oldukları Ali Uçar Ağabey’den de bir hatıra anlattı:
Ali Uçar, Van Çoravanis’te on, on beş öğrenciyle okuma programı yapıyordu. Yanına uğrayıp bir iki gün kalayım dedim. Beni görünce çok sevindi. Ancak onu üzüntülü gördüm. Sebebini sordum, o da anlattı:
Hafız Ağabey, iki gün önce hafızalardan silinemeyecek müthiş bir olay yaşadık. Olayın şokunu hâlâ üzerimizden atabilmiş değiliz. Dün değil evvelki gece kurşun sesleriyle uyandık. Sanki imha edilmek üzere cephede basılmış şehit adayları gibiydik. İnanın İsmail Ağabey, “gibisi” bile fazla. Eğer kaderde yağlı kurşunlarla şehit olmak varsa, o, bu geceden başka zaman olamazdı her halde. Ölüm, kapıda değil, odanın içinde kol geziyordu. Duvarlara çarpan kurşunlar, yavaş yavaş yanımıza düşüyordu. Feleğimiz şaşmıştı, ne olduğunu bilememiştik. PKK militanları, bizi yok etmek için yapmışlar bu saldırıyı.
Bir ara kurşun sesleri kesilince onlar duyacak şekilde bağırdım: “Buraya kitap okumak için geldik, elimizde silah yok. Yakına gelmeniz, yüz yüze görüşmemiz daha uygun olacak.”
Silahlı üç kişi, elleri tetikte, namlular bize dönük olarak yavaş yavaş yanımıza geldiler. Her an tetikler çekilebilir, namlular patlayabilirdi. Ben onlara nur talebesi olduğumuzu, buraya kitap okumak için geldiğimizi, Bediüzzaman’ın da onların hemşehrisi olduğunu, dinden imandan kimseye zarar gelmeyeceğini, başkasına zarar vermeyeceğimizi anlattım. Bediüzzaman’ın da yaz aylarında gelip burada kitap okuduğunu, bunun için burayı tercih ettiğimizi söyledim. Biz anlatırken biraz uzakta pusuda olan arkadaşları, yanımızdakileri iki de bir çağırıyorlardı. Ben bir an etrafıma baktım, bir de ne göreyim, Üstad sağımda ayakta duruyor. Tekrar tekrar baktım, evet üstad sağımda ayakta duruyordu. Aldığım maddi ve manevi kuvvetle konuşmalarıma devam ettim.
Silahlı üç kişi, çağıran arkadaşlarının yanına gitmedikleri gibi, üstelik mevzideki arkadaşları çıkıp çıkıp bizim yanımıza geliyorlardı. Bu ara mumları yakarak çay suyu koyduk. Yaklaşık iki saat kadar konuştum. Onların hepsi de karşıma geçmiş dinliyorlardı. Ben konuşmalarımda, bütün insanlığın, Türkiye’nin ve Doğu’nun nasıl kurtulması gerektiğini, İslam’ın bizi kardeş yaptığını, imanın ne derece büyük bir kuvvet olduğunu anlattım. Çay içerken bile anlatıyordum. Onlar kalkıp gittiğinde vakit sabaha yakındı.
Dün tekrar gelip bizi yakın köye, yemeğe davet ettiler. İyi ki geldiniz Hafız Ağabey, bu akşam oraya birlikte gideriz. Hem o köyün imamı Ali Hoca, Risale-i Nur’a muhalifmiş, ona da eserleri ve Risale-i Nur davasını anlatırız.”
Ali Uçar’ın teklifini kabul ettim. Benim için bu teklif, gayet renkli bir hizmet şekliydi. Kendi insanım olan, fıtratını ve mizacını bildiğim bu kimselere üstadımı anlatmak hem büyük bir zevk hem de büyük bir görevdi. Köye vardık. Hocaefendiye bu asrın tefsiri olan Risale-i Nur’un mahiyetini anlattık. Hocaefendi, çok memnun olduğunu ve bir takım yanlış kanaatlerinin izale olduğunu ifade etti. Köy gençlerine de İslam’ın kardeşliğini tarihi misallerle anlatarak onlara faydalı olmaya çalıştık. Onlar da fevkalade memnun kaldıklarını belirttiler.
Bir gaza dönüşündeki an gibi, kendimizi mutlu ve rahat hissederken Ali Uçar’a bir daha, Üstadı sağ tarafında nasıl gördüğünü sordum. O da tekrar anlattı ve ekledi:
“Ben böyle çok defa Üstadı yanımda görüyorum.”
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
ALİ SERT HOCAMIZIN BANA ÇOK TESİR EDEN BİR HÂLİ

1 Mayıs 2017 Pazartesi akşamı Ali Sert Hocamız kalp krizi geçirmiş, Antakya Devlet Hastahanesi
HAKİKATLARI HURAFELERLE ZAYİ ETMEMEK LAZIM

Merhum Mehmed Kırkıncı Hocaefendi’nin yeğeni Muhammed Kırkıncıoğlu beyefendi anlatıyor;
MERHUM FIRINCI AĞABEYLE ALAKALI MÜTEVAZI BİR HATIRA

Geçen hafta Rahmet-i Rahmana uğurladığımız merhum Mehmed Nuri Güleç veya ismini unutturan ta
VAHDET YILMAZ AĞABEYDEN GÖZ YAŞARTAN BİR HATIRA

Prof. Dr. Ahmet Akgündüz hocamız Erzurum’da okuduğu 1970’li yıllarda başından geçen bir
MOLLA ABDULLAH DOĞRU HOCAEFENDİYLE İLGİLİ BİR HATIRA

Değerli hocam Alaaddin Başar beyin Molla Mehmet Zahid Hocaefendinin babasıyla ilgili kıymetli bi
BEKİR HAKİ EFENDİ’DEN BİR HATIRA

Sadık Albayrak beyefendi anlatıyor: “Bir gün merhum Bekir Haki (Yener) Hoca’yı ziyaret etmi
MÜCAHİDE BİR ANNENİN OĞLUNA MEKTUPLARI

1971’in sıkıyönetim ortamında Balıkesir’de bir ahbabının evinde sabah namazı kılarken s
KALPLERE YASAKÇI KOYMADIKÇA

Vahdet Yılmaz Bey anlatıyor; “1969 seçim çalışmaları için devrin başbakanı Erzurum’a g
‘HEM SİZ İSTİFADE EDİN HEM BİZ’

Cuma Kurnaz Ağabey’in çok geniş bir aile çevresi vardır. Reyhanlı’daki çevresinin yanınd
ŞİKÂYETİM YOK, AĞRILARIM VAR

Allah” demenin suç olduğu zamanlarda, Risale-i Nur’un ve üstadın yılmadan usanmadan avukatl
“BİZ KABUL ETTİK”

Hacı Baki Bingöl, 1975’li yıllarda, Risale-i Nur okuduğu için Hınıs Hapishanesi’nde yatma
- ÜSTADIN HASSASİYETİ
- MERHUM NAZIM AKKURT AĞABEYDEN İKİ HATIRA
- PROF. DR. AŞRATİ SÜLEYMAN’IN BEDİÜZZAMAN’I TAVSİFİ
- “HER MEZARLIKTA BİZDEN BİRİSİ OLSUN”
- SUNGUR AĞABEY'İN NAMAZ HASSASİYETİ
- SUNGUR AĞABEY'İN HİZMET ŞUURU
- KÜÇÜK KAHRAMAN
- MİNARENİN BAŞINDA
- SONRA NE OLACAKTIM
- HASTALIĞIN İLACI
- KÖY HARMANLARI
- SAĞIMDA ÜSTAD VARDI
- HİZMETİN İÇİNDEN
- BÜYÜK CEVŞEN
- SİZİN HİZMETİNİZE İHTİYAÇ YOK
- NUSRET HOCA’NIN HASTALIĞI
- ÜSTADIN MUHAFAZA OLDUĞU ÜÇ ŞEY
- ASACAK BİR ÇİVİM YOK
- BEDİÜZZAMAN’I ZEHİRLEYEN SAĞLIK MEMURUNUN İTİRAFI

Bilin ki, Allah'ın lâneti zâlimlerin üzerinedir.
Hûd,18
GÜNÜN HADİSİ
Her kim bir namazı (kılmayı) unutursa (onu) hatırladığında kılsın. Onun bundan başka keffâreti yoktur.
KİTÂBU MEVÂKÎTİ'S-SALÂT-Buhari
SON YORUMLAR
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
- Selamünaleyküm bu değerli yazınızdan dolayı Ahmets kardeşimizi tebrik edi...
- Vesîkalara göre, doğum târîhi 13.01.1889 (1 Kânûnisânî 1304), vefât t...
- Açıklayıcı ve net ifadelerle bilgi verdiğiniz ićin siteye teşekkür eder...
- Hocam açıklamalarınız için gerçekten yürekten teşekkürler Hep oyunlar...
- Az önce rast gele aldığım bir hadis kitabında rastgele açtığım bir sayf...
- Rabbimiz gani gani rahmet eylesin…...
- Yahudi propagandası için uydurulmuş yalan bir hikâyeyi bu güzel siteye yak...
TARİHTE BU HAFTA
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...