RAHMETİ DÜŞÜNMEK
Bir zaman kör bir anne ile sağır bir babanın bir çocukları olmuş. Adam ile kadın çok fakirlermiş. Çocuk zamanla büyümüş, ilkokula başlamış ve derken ilkokulu bitirip ortaokula başlamış. Onu da bitirince annesinin yanına gelip
Bir zaman kör bir anne ile sağır bir babanın bir çocukları olmuş. Adam ile kadın çok fakirlermiş. Çocuk zamanla büyümüş, ilkokula başlamış ve derken ilkokulu bitirip ortaokula başlamış. Onu da bitirince annesinin yanına gelip liseye de gitmek istediğini söylemiş. Annesi de kabul etmiş, fakat çocuk demiş:
“Anneciğim, hem sen hem babam rahatsızsınız, hem de biz çok fakiriz. Siz benim eğitim masraflarımı nasıl karşılayacaksınız?
Anne: “Evladım yıllardır okuyorsun, ilk ve ortaokula giderken bunca zaman nasıl karşıladıysak, bundan sonra da yine aynı şekilde inşallah karşılarız” demiş.
Çocuk: “Peki” demiş. Sınavda güzel bir lise kazanmış, derken en iyi dereceyle liseyi bitirip üniversiteye gitmiş. Üniversitede de lisede olduğu gibi her ay harçlığı kendisine yollanırmış. Kitap parası, harç masrafı, tam ölçülerine ve zevkine göre elbiseleri kendisine gönderilirmiş. Derken gün gelmiş üniversitede bitmiş, genç köyünün yolunu tutmuş, gelmiş annesinin elini öpmüş. Biraz sohbetten sonra yıllardır o fakir halleri ile kendisinin masraflarını nasıl tedarik ettiklerini sormuş. Kadıncağız da mecbur kalmış demiş:
“Evladım, babanın şehirde merhametli ve zengin bir dostu var, o karşılıyor.”
Genç, bu adamı çok merak etmiş, adresini almış, telefonla randevu alıp ziyaretine gitmiş.
Merhametli iş adamının daha odasına girerken adam:
“Ooooo Ahmetçiğim, hoş geldin” demiş.
Genç: “Beni bu kadar iyi nasıl tanıyorsunuz?” diye sormuş.
Adam da: “Yıllardır senin bursunu ben kendi ellerimle yatırıyorum, her dönem senin karne notların, başarıların, resimlerin ve bütün ihtiyaçların da bana yollanıyor, o yüzden seni çok iyi tanıyorum” demiş.
Sonra bu başarılı ve ahlaklı gence kendi şirketinde iş vermiş. Gençte çalışkan ve ahlaklı olduğundan kısa sürede terfi edip dünya hayatında maddi yönden en mesut bir insan olmuş…
Hikâye buraya kadar.
Temsilde kusur olmaz, yani ziyaret etmek için niye o kadar beklemiş diye sormayın.
Şu bir gerçek ki; biz insanların hayatımızda olan bazı olaylar şahsi ve toplumsal bazı kavramlar ilahi bazı meseleleri anlamak için cetvel gibidir.
Mesela Kur’an’da Allah (c.c) yeryüzü ve semanın ordularının Rabbi olarak tarif ediliyor, insanlık âlemin de ordu diye bir kavram olmasaydı, bu tür ayetleri nasıl anlayabilirdik, ya da şefkat diye bir şey bilmeseydik Allah’ın Rahman ve Rahim olduğunu nasıl anlayabilirdik?
Hikâyedeki genç gibi o kadar çok ihtiyacımız var ki. Ve vücuda gelmemize sebep olan kör sebepleri ve sağır tabiatı bir düşünelim.
Acaba (Allah etmesin) yeryüzüne bir-iki sene yağmur düşmese, hayat sahiplerinin hali nasıl olur ve ne kadarı hayatını sürdürebilir? Her şeyi alakadar eden o ölçülü sevimli faydalı sanatlı yağmur damlalarının sahibi o cansız şuursuz bulut mu? Yoksa sonsuz merhamet sahibi birisi bulut perdesi arkasında bize ikramlarda mı bulunuyor? O kadar leziz meyveler yiyecekler gerçekten o meyvelere kıyasla sanatsız toprağın işi olabilir mi?
İhtiyacımız olan binlerce şeyin bize tam vaktinde, tam ihtiyacımıza göre yollandığı bir gerçek. O halde, hikâyedeki gencin notlarının gitmesi gibi bizimde hayırlarımız ve şerlerimiz Allah(c.c) dergâhına ulaştığını bilmemiz gerekiyor. Ve kimi zaman manevi derslerimizde başarısızlığımızdan dolayı gelen cezaların farkına varıp ağzımıza sakız ettiğimiz “küresel ısınma” kelimesinin arkasına saklanmaktan vazgeçip insanlık olarak kusurlarımızın tamirine çalışmalıyız.
Allah yardımcımız olsun.
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
ÜRETİLEN ALGILARLA FİKİR SAHİBİ OLMAYA ÇALIŞMAK
Vehhabilik meselesi zamanla dallanıp budaklanmıştır. Vehhabilik şemsiyesi altında birçok fikr
YEREL ORYANTALİSTLER
Din mücedditliği için yola çıkanlardan bir kısmı süreçte din münekkidi haline geldi. Zira
İTTİHAD-I İSLAM’IN ÖN ADIMLARI
İttihad-ı İslam, bize balon gibi uçarak gelmez. Belki, bizim ona gitmemiz lazım. Yollar dağda
İMANIN ŞEHAMET-İ MANEVİYESİ
İslam ahlakının dinamik gücü, imandır. Çünkü, “İman hem nurdur hem kuvvettir. Evet, haki
MUHALEFET KULVARLARI
Hak namına ve hakikat hesabına sırf gerçeği görmek ve göstermek, meseleleri tahlil etmek, sı
UYUYAN DEV UYANMIŞTIR
Evet, millet uyandı. İçerdeki hainler, dışardaki alçaklar ne yaparlarsa yapsınlar, artık Ana
YANLIŞ VE HAKSIZ İNTERNET PAYLAŞIMLARI
dir. İnternet paylaşımlarındaki kaynak vermemek, metnin yazarını yazmamak, doğruluk olmadığ
MASONLAR VE ESAD AİLESİ
Masonluk meselesi dallı budaklı bir mesele olduğundan ve yüksek dozda manipülasyon içerdiğind
OSMANLI DÜŞMANI BİR BARELVİ’NİN HEZEYANLARI
Belki biraz garip gelecek ama peşinen söyleyelim ki anlatılan husus doğrudur. Stalin’in hocala
KADİROV: KADİRİ-VEHHABİ KIRMASI
Ramzan Kadirov başkanlığındaki Çeçenlerin Suriye’den sonra Ukrayna’da da arz-ı endam etme
İSLAM’IN DAHİLİ DÜŞMANLARI YA DA GÜNÜMÜZÜN YIKICI AKIMLARI
İhvan meşrepli Iraklı yazar ve düşünür Muhsin Abdulhamid, ‘ İslam’a Yönelik Yıkıcı
- YİNE GÖÇ VAR
- BABAMI GÖTÜRMEYİN
- "İSLÂM DİNİ SAVAŞ VE TERÖR DİNİ MİDİR? YA DA KILIÇ ZORUYLA MI YAYILMIŞTIR?"
- LATİN HARFLERİNİN KABULÜ VE HALK ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-51
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-50
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-49
- TALİBAN ÜZERİNDEN ZIT ETKİYİ DALGALANDIRMAK
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-48
- BUTİ NEDEN ÖLDÜRÜLDÜ?
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-47
- BU VATAN BİZİM
- MÜJDELER OLSUN SANA EY KAHRAMAN TÜRK HALKI
- KURBAN BAYRAMI’NDA HAYATI ANLAMAK
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-46
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-45
- BATININ İŞGAL PLANLARI VE İÇERİDEKİ İŞBİRLİKÇİLERİ
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-44
- KALP FİKİR VE KALP DİNDARLIK
- GAZZE
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-43
- İSLAM’DA MEŞRU SEÇME YÖNTEMLERİ VE YÜKLEDİĞİ SORUMLULUKLAR
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-42
- İSLAM’DA TATİL ANLAYIŞI
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-41
- EMNİYET TEŞKİLATI VE EMNİYET NİMETİ
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-40
- ÇANAKKALEDEKİ MANEVİ GÜÇ
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-39
Onlar, bollukta da, darlıkta da infak edenler, öfkelerini yenenler ve insanlar (daki hakların)dan bağışlama ile (vaz) geçenlerdir. Allah, iyilik yapanları sever.
AL-İ İMRAN,134.AYET
GÜNÜN HADİSİ
Köleleriniz, kardeşlerinizdir
Buhari
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
*Fatih Donanmayı Haliç'e İndirdi.(22 Nisan 1453) *T.B.M.M. Açıldı.(23 Nisan 1920) *Yavuz Sultan Selim Padişah Oldu.( 25 Nisan 1512) *Çernobil Nükleer Faciası.(26 Nisan 1986) *Sultan II.Abdülhamid Han Tahttan İndirildi.(27 Nisan 1909)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...