Cevaplar.Org

ASR-I SAADET ANILARI-13

BENİ BULAMAYACAKSA NİÇİN DEVLETİN BAŞINA GELDİ? İsmi adalet ile özdeşleşmiş İslam’ın medar-ı iftiharı Hz. Ömer (RA) hakkında nakledeceğimiz bu hatıra, devlet yönetimindeki herkesin derince düşünmesini gerektiren bir olaydır. Seyyidina


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2007-07-30 06:58:09

BENİ BULAMAYACAKSA NİÇİN DEVLETİN BAŞINA GELDİ?

İsmi adalet ile özdeşleşmiş İslam’ın medar-ı iftiharı Hz. Ömer (RA) hakkında nakledeceğimiz bu hatıra, devlet yönetimindeki herkesin derince düşünmesini gerektiren bir olaydır. Seyyidina Hz. Ömer bir gün Medine’ye dönerken, çölde tek başına bir çadır gördü. Çadıra yaklaştığında içinde bir ninenin oturduğunu müşahede etti.

Halife sordu; “Ömer hakkında ne düşünüyorsun?”

Kadın: “Allah Ömer’in müstahakkını versin. Bütün başkanlığı müddetince beş para alamadım

-Sen böyle uzak ve ayrı yerde yaşıyorken Ömer seni nereden bulsun?’

-Beni bulamayacaksa niçin devletin başına geldi!’

..Koca halife bu sözden o kadar müteessir oldu ki, gözyaşlarına boğuldu…

YERMÜK’TE KAHRAMANLIK SAHNELERİ

Bazı savaşlar vardır ki, tarihte bir dönüm noktası oluşturur. İslam tarihinde Bedir, Hendek, Mute, Yermük, Kadisiyye, Talas savaşları bu çarpışmalardandır.

Biz bunlardan Yermük’teki bazı sahneleri ibret nazarlarına sunmak istiyoruz..O Yermük ki, o zamanın süper gücüne karşı bir avuç kahramanın şehametinin destanı..Yermük, altyapısı Mute ve Tebük’te atılmış bir fetih stratejisinin nihai noktası..Yermük, köhne Roma hakimiyetinin Suriye’den silindiği ve bu topraklarının anahtarının İslam’ın yed-i beyzasına teslim edildiği bir zaferler zaferi. Ve Yermük, büyük harp dâhisinin o zamana kadar görülmemiş taktiklerini denediği ve tabye stratejilerine yeni açılımlar getirdiği bir harp sanatı örneği..

İşte bu harpte can alıp can satan aslanlardan birkaç küçük misal;

*Ebu Cehil’in oğlu Hazret-i İkrime(RA) o gün genel kumandan Hz. Halid’in önünde 400 arkadaşı ile etten bir duvar örmüş ve bu kahramanlar, ölmeye and içmişlerdi. O şöyle diyordu; “Peygambere karşı Müslüman olmadan çarpışan ben, size karşı nasıl geride kalırım.” İhtimal, bu şehid namzedi o vebalin ancak bugün şehid olabilmesi ile temizleneceğini düşünüyor ve gözünü budaktan sakınmadan şehadet arıyordu. Sonunda bu er oğlu erler binlerce Rum’un canını cehenneme ısmarladıktan sonra, sözlerini yerine getirmenin mutluluğu içinde şerbet-i şehadeti nûş ediyorlardı.

*O gün Kabbas bin Eşyem’in elinde onlarca kılıç ve mızrak kırılmış ve o şöyle haykırmıştı; “Harp sahnesinden çekilmektense ölmeyi tercih eden bir adıma kılıncını ödünç olarak verecek kimse var mı?

*Ebu’l Aver adlı komutan düşman saflarına dalarken askerlerine şöyle diyordu; “Ciddiyet ve atılganlık dünyada insana şeref, ahirette rahmet bahşeder. İkisini de kazanmaya çalışalım.”

*Aşere-i Mübeşşere’den Said bin Zeyd(RA) yorgunluktan bitap düştüğünden bir müddet diz çökerek harbe devam edebilmişti.

*Çok merdane harbeden Yezid bin Ebu Süfyan’a, yanından geçerken babası şu teşvikte bulunmuştu; “Oğlum, her asker bütün kuvvetiyle harb ediyor. Sen ki kumandansın. Hiçbir askerin seni geçmemesine dikkat etmelisin. Yoksa mahcup olursun.”

*Habbâs bin Kay harbin en şiddetli hengamında bir ayağını kaybetmiş, bundan ancak harbin sonuna doğru haberdar olmuş ve kayıp ayağını aramaya başlamıştı..

İRAN FETHİNDEN BAZI SAHNELER

İslam ordusunun Hz. Ebubekir ve Ömer efendilerimiz zamanındaki İran muharebeleri bir çok kahramanlıklarla doludur. Özellikle Kısas-ı Enbiya’nın müellifi Ahmed Cevdet Paşa’nın enfes üslubuyla bu hadiseleri okumak çok zevk vericidir. Şibli Numani’nin Hz. Ömer adlı şaheserinden okumak ise daha çok ayrıntıya inmeye sebebiyet vereceğinden muhakkak tavsiye edilir.(Hz. Ömer ve Devlet İdaresi- Şibli Numani-terc:Yaşar Alp Hikmet Yay.)

Mevlana Şibli, eserinde enteresan bazı detaylar veriyor. İşte bir misal; Kui tarihi bir mevkidir. Burada Hz. İbrahim Nemrud’un emriyle hapsedilmişti. Bu hapishane o zaman kadar yaşamış ve Sa’d bin Ebu Vakkas burayı ziyaret etmişti. Sa’d hazretleri bu ziyaretinde “Biz o günleri insanlar arasında değiştiriyoruz” ayetini okudu..

Kui ile İran payitahtı arasında Behreşir adında bir şehir vardı. Burada İran süvarilerinden bir fırka bulunuyordu ki yaşadıkları müddetçe İran’ın başına hiçbir felaket gelmeyeceğine her gün yemin ederlerdi..

Ehlileştirilen ve Kisra tarafından sevilen bir kaplan burada muhafaza edilirdi. Müslümanlar buraya vardıkları zaman bu kaplanı Müslümanların üzerine saldılar. Fakat bu vahşi kedi, İslam ordularının ileri hat kumandanı olan Haşim tarafından bir kılıç darbesi ile öldürüldü. Hz. Sad, Haşim’in bu cesaretine karşı onun alnından öpmüştü.

Not: Bizim ancak filmlerde gördüğümüz veya çizgi romanlarda okuduğumuz bu gibi sahneler İslam tarihinde kerrat defa yaşanmıştır. Mesela merhum Ömer Muhtar da Sudan’a yaptıkları bir ziyarette önlerine çıkan bir Arslanı tek başına öldürmüş ve herkesi kendisine hayran bırakmıştı. Maalesef biz bu eşsiz tarihten habersiz yaşıyoruz.

Kaynak

1-Asr-ı Saadet-Cilt:4-Ömer Rıza Doğrul- Eser Neşriyat-İst-1978

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

yaşar korkmaz, 2010-01-29 04:30:23

teşekkür ediyorum sayende bilgilendik o mübarek zatların sahibine emanet ol

Bu yoruma katılıyor musunuz ?

DİĞER YAZILAR

Müminler o kimselerdir ki, Allah anıldığı zaman kalpleri titrer.

Enfal,2

GÜNÜN HADİSİ

Sahabilerim yıldızlar gibidir. Hangisine uysanız doğru yolu bulursunuz."

Rezin

TARİHTE BU HAFTA

*Fatih Camii Tekrar İbadete Açıldı(15 Nisan 2002) *Şeyhülislam İbn-i Kemal'in Vefatı(16 Nisan 2002) *Einstein'in Ölümü(18 Nisan 1955) *93 Harbi Başladı(19 Nisan 1877) *Miladi Takvime Göre Efendimiz'in(s.a.v) Doğumu(20 Nisan 571)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI