Cevaplar.Org

Ä°slam’a göre savaÅŸmak neden kutsal bir ÅŸey sayılıyor? Ä°slam barış demekse, Müslümanlar neden savaÅŸmıştır?


2005-10-13 13:48:28

İslam’da savaş kutsal sayılmış dersek hata olur. İslam’da kutsal sayılan cihaddır. Savaş ise cihadın bir şekli olup gerekli görüldüğü zaman yapılır. Peygamber Efendimiz gelmeden önce kavimler birbirleriyle savaş halindeydi. Peygamberimiz geldi onları barıştırdı. Fakat bu barışa katılmayanlar da oldu. Dinin anlatılması, güzelliklerin yayılması esnasında bundan hoşlanmayan karanlık ruhlar, harekete geçerek Müslümanlara karşı ordu oluşturdular.

Müslümanlar da oturup bekleyemezlerdi elbette. Silahlandılar onlar da, kendilerini savundular. Yenilen düşman, bundan sonra bir daha durmak bilmedi, hep öç alma duygusuyla hareket etti. Peygamberimiz de bunları önceden haber alarak hazırlıklarını yaptı.

Savaşların sebeplerine baktığımızda, başlangıç itibarıyla düşman birinci sebeptir. 12 yıllık Mekke hayatında hiç savaş olmadı. Düşmanın tahrikine rağmen savaşa meydan verilmedi. Medine döneminde düşmanın başlattığı savaşlar yapıldı ama peygamberimiz hep barış aradı. Nihayet Hudeybiye’de on yıllık bir barış imzalandı. Fakat düşman bu süreci hazmedemeyerek bir yolunu bulup, müttefik kabilelerini kullanarak anlaşmayı bozdu. Neticede anlaşmayı bozanın üzerine yürümek lazımdır. Peygamberimiz hazırlıklarını yaptı ve Mekke’yi aldı. Kimsenin kanına dokunmadı. Sadece insanları kışkırtan münafık tipleri yakalatıp öldürdü. Bunların sayısı da beşi geçmez. Bütün Mekkelilere sordu: Bugün benim size nasıl muamele yapacağımı bekliyorsunuz. Onlar da dediler ki, sen merhametli bir peygambersin. Peygamber Efendimiz de bugün hepiniz hürsünüz, size kınama yoktur dedi ve yirmi yıl kendisine her türlü işkenceyi çektirenleri toptan affetti. İşte İslam ve İslam Peygamberi bu.

Cihad, bugünkü yanlış anlayışa göre sadece savaş manasına gelmez. Cihad, gayret göstermek, çalışmak demektir. Allah ile insanlar arasındaki engelleri kaldırmak, gönüllere Allah sevgisini ulaştırmaya gayret etmek demektir. Bu konuda, en tesirli silah, İslam’ı yaşayarak temsil etmektir. Bir taraftan da anlatmaktır. Savaş çok mecbur kalınan durumlarda olur ve savaşmadan önce şunlar asker ve komutanlara hatırlatılır: Kadınlara, çocuklara, ağaçlara, mabetlere, mabetlerde ibadet edenlere, eli silah tutmayanlara dokunulmayacak.

Sadece eli silah tutanlarla savaşılacak. Savaşlar hep böyle yapılmış, esir alınanlar da insanca muamele görmüşler. Bedir savaşında esir edilenler, Medinelilere okuma yazma öğretmek suretiyle serbest bırakılmışlardır. Öldürülmemişlerdir, çünkü İslam’ın derdi adam öldürmek değil, insana ebedi mutluluğu kazandırmaktır. Bu da inandırmakla olur. Onun da yolu gönülden kalpten geçer. Katılıkla gönüller Allah’a ısınmaz. Dolayısıyla, katılıkla, sert üsluplarla, radikal metodlarla İslam adına ortaya çıkanları tasvip etmiyor, yaptıklarını doğru bulmuyor ve hatta bu tutumlarını İslam’a karşı bir haksızlık olarak görüyoruz.

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

TCCCLive, 2007-07-20 15:42:46

Anlattıklarınız ve anlatma şekliniz son derece güzel. Allah sizden Razı olsun. Benim de eklemek istedikleri var. Bazı insanların akılarına Osmanlı Devleti zamanında yapılan savaşların sebepleri kafalarına takılabilir. Osmanlı devletinin yaptığı savaşlarda asıl (genel) gaye zalim yöneticileri safdışı bırakmaktı. Örneğin filanca memlekette filanca hükümdar halkına zulm ediyor ve dinde zorlama yahut dayatma yapıyor. İşte bu olay da cihadı gerektirir. Çünkü bu hükümdar açıkça zalimlik yapmakta insanların hürriyetlerini ellerinden almaktadır. Aynı hükümdar islamiyet gibi bir dinin halkının içinde yayılmasınıda istemez ve müslümanlara eziyet edebilir. İşte böyle bir durumda osmanlı bu ülkelere seferler düzenlemiş, zalim olan hükümdarı tahttan iddirmiş ve daha adil yöneticileri oradaki halkın başına geçirmiştir. Bu yöneticiler hiçbir şekilde halka eziyet etmemiş ve her insanı inançları konusunda hür bırakmıştır. Kısacası cihad için böyle bir sebepte olabilir ve Osmanlı Devleti bu cihad anlayışını benimsemiş ve hakkıyla yerine getirmiştir. İnşallah anlatabilmişimdir. Tekrar yazılarınız için Allah sizden razı olsun. Selametle...

Bu yoruma katılıyor musunuz ?

DÄ°ÄžER YAZILAR

Soru: Mü’min olduÄŸumuz halde niye geri kaldık?

Soru: Mü’min olduÄŸumuz halde niye geri kaldık?

Bu soru zaman zaman görsel ve yazılı basında, zaman zaman da dost meclislerinde gündeme geliyor

Soru: İslamın kadına bakış açısını kısaca belirtebilir misiniz?

Soru: İslamın kadına bakış açısını kısaca belirtebilir misiniz?

Dinimizde, kadın aynen erkek gibi cemiyetin bir parçası olarak kabul edilir, görüşü alınır

Hala mı Allah'a tövbe etmezler ve O'ndan bağışlanma istemezler? Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

Maide, 74

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Oruç insanı cehennem ateşinden koruyan bir kalkandır; tıpkı sizi harpte ölüme karşı muhafaza eden bir kalkan gibi...

Buhari,Ebû Davud,Tirmizi, Nesai

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Fatih Camii'nin yeniden ibadete açılışı(15 Nisan 1772) *Turgut Özal'ın Vefatı(17 Nisan 1993) *Türk-Yunan savaşının başlaması(18 Nisan 1897) *Miladi takvime göre Efendimiz'in (s.a.v.)dünyaya teşrifleri(20 Nisan 571)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI